Önceki gün Ankara'da "milletvekillerinin maçı" vardı... Bizim "Meclisspor" ile KKTC meclisinin "takımı" karşı karşıya geldiler... Dün İlhan Cavcav ile "bu maçı" konuştuk.
Bizim takımda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu da oynamış ve "göz doldurmuştu."
Cavcav dedi ki "iş var... İşimize yarar." "Şaka ile karışık" sorduk:
- Ne eder?
Cavcav ciddi ciddi yanıt verdi: - Beş yüz milyar.
Çarşamba gecesi Marsilya'yı 2-0 yenerek UEFA Kupası'nı alan Valencia'nın futbolcularından biri "39 yaşındaki Carboni" idi.
Carboni "90 dakika" oynadı. Murat Başesgioğlu ise 49 yaşında. Cavcav dedi ki: - 90 dakika oynayamaz... Ama 15-20 dakika rahat oynar... Bu kadarı da bize yeter... Kendisiyle bir konuş.
Cavcav'a "şaka mı, ciddi mi" diyecek olduk. Ama o son derece ciddiydi:
- Takımda bir Bakan olursa, Gençlerbirliği hava yapar... Yerli, yabancı gazetelerin, TV'lerin gündeminden düşmez... Maçlara çok iyi seyirci gelir... Vereceğimiz paranın kat kat fazlasını maç hasılatıyla çıkarırız.
- Başesgioğlu nerede oynayacak? - İleri uçta... Orta sahada da oynatabiliriz.
Murat Başesgioğlu'nu aradık. "Kastamonuspor"da futbol oynamış. Ayrıca İstanbul'da, amatör kümedeki "Mimar Sinan'da."
- Sayın Bakan... Cavcav sizi beğendi. - Ah bir de yeterli antrenmanı yapabilsem de beni öyle seyretse.
Futbol sohbeti sırasında Cavcav bir ara şöyle dedi:
- Yetkim olsa bu yıl Süper Lig'in tescilini yapmam.
- Neden? - Kirli bir sezon geçti... Yaşananlar anlatılacak gibi değil... Yüz kızartıcı.
- Süper Lig tescil edilmezse ne olur? - Düşen takımlar düşmemiş olur... Çıkan takımlar, Süper Lig'de oynamaya hak kazanır... Gelecek sezon Süper Lig'e 21 takım girer... Ve bu olay da herkesin kula- ğında küpe gibi durur... Kimse artık bu rezilliklere bulaşmaz.
İlhan Cavcav: - Felaket tellalı değilim... Topluma korku salmak istemiyorum... Futbola bir ömür verdim... Bu gidiş, iyi gidiş değil... Böyle giderse çok kötü olur.
- Ne kadar kötü? - Sahada kan gövdeyi götürür... Saha dışında da rezilliğin haddi, hesabı olmaz... Ne kirliliğin sonu gelir, ne de futbol anar- şisinin.
- Cavcav, şike var mı? - Hayır... Kolay değil... Hiçbir yönetici takımını satamaz... Ama teşvik primi dersen, alası var... Başka şeyler dersen, daniskası var.
"Başka şeyler" neler? Çok ama pek çok "şey." Bu şeyleri "bilen" de çok. Ama "konuşan" yok. Neden?
Cavcav'ın yanıtı: - Korku dağları bekliyor... İnsanlar korkudan konuşamıyor... Herkes sus-pus olmuş durumda.
- Bakan bunların ne kadarını biliyor? - Çok şey bildiği kesin... Ama tamamını biliyor mu acaba?.. Kendisine sormak lazım.
- Başkan... Futbol ne zaman kirlendi? - Her dönemde ufak tefek şeyler olmuştur... Tartışmalar çıkmıştır... Ama bunlar büyütülecek boyutta değildi... Son yıllarda kirlilik aldı başını, yürüdü... Öyle şeyler oluyor ki aklın durur... Ama kimse tanıklık etmez... İspatlayamazsın.
İlhan Cavcav kulüp yöneticiliğinde bir "duayen."
İzmir, Bursa ve Adana'nın Süper Lig'de olmamasından dolayı üzgün. "Futbolun kiri" diyor, başka şey söylemiyor.
Futbol denilince eskiden akla "ter" gelirdi... Doksan dakika boyunca "ter ile sırılsıklam olan" formalar.
Şimdi ise futbol denilince akla "kir" geliyor.