Kırkbir ilde üniversite var... Kırk ilde yok... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bu 40 ilden hangisine gitse, karşılaştığı "ilk istek" hep aynı:
- Üniversite istiyoruz.
Mart'ta yerel seçim var. Başbakan yine il, il dolaşacak. Ve "Üniversitesi olmayan illerde" yine aynı taleple karşılanacak.
Başbakan'a sorduk:
- Ne düşünüyorsunuz?
***
Başbakan "konunun birkaç yönü var" dedi:
- Sadece hükümet politikası ile çözülecek iş değil... YÖK yetkilileri ile görüşülerek halledilecek... YÖK, her ilde üniversiteyi yanlış buluyor... Kalite düşer diyor... Ayrıca öğretim üyesi yetiştirmek de önemli.
***
Konunun bir başka yönü...
Yine Başbakan'ın söylemiyle:
- İyi araştırmak, maliyet analizlerini iyi yapmak lazım... Şu anda bunların yapıldığını söyleyemem... Zamanlama çok önemli.
***
Başbakan'la bu konuyu konuşurken yanımızda bir de "hoca" vardı: Prof. Dr. Beşir Atalay. Devlet Bakanı.
O da sohbete katkıda bulundu:
- Üniversitenin ana kampusu kentte olur... Merkezde... Fakülteler de öyle... Ama yüksek okullar, üniversitesi bulunmayan kentlere kaydırılabilir.
Başbakan'ın "yaklaşımına" gelince:
- Böylece yüksek öğretim daha geniş bir tabana yayılır... Bu yolla her ile Yüksek Okul gidebilir... Meslek Yüksek Okulları yaygınlaştırılır... Bu aşamada galiba en doğrusu bu.
***
Yani orta yol "her ile bir üniversite" yerine "her ile bir yüksek okul."
Zaten üniversite olmayan illerin çoğunda yüksek okul var... Bazı ilçelerde de.
Olmayanlara da götürmek "zor değil."
Başbakan:
- Üç şey çok önemli... Bu konu seçim malzemesi olmamalı... Popülizm yapılmamalı... Ve eğitimin kalitesi birinci planda tutulmalı.
***
Hazır "üniversiteden" konuşulurken, Başbakan'a "yıllardır üzerinde durduğumuz bir konuyu" açtık:
- Avrupa'da bir Türk üniversitesi.
Tayyip bey "siz bunu sık, sık yazıyorsunuz" dedi.
***
Küreselleşme ile birlikte ülkeler "kendi dillerini esas alarak", diğer ülkelerde üniversite kuruyorlar. Ülkeler bir yandan "eğitimi pazarlarken..." Bir yandan da "kendi tezlerini" yeni yetişen nesillere aktarıyorlar.
Ayrıca "eğitim ihraç edip, yetişen beyinleri ülkelerine ithal ediyorlar."
***
ABD, Almanya'da "dört üniversite birden" açtı. Yahudiler, Almanya'da "Yüksek Okul" açtı.
Almanya-Polonya ortak üniversitesi kuruldu.
Bremen'de kurulan Amerikan Üniversitesi'nin mütevelli heyetinde "iki eski bakan" var. ABD'den "eski Dışişleri ve Maliye Bakanı" James A. Baker.
Almanya'dan "eski İçişleri ve Dışişleri Bakanı" Hans-Dietrich Genscher.
***
Sayın Başbakan.
Avrupa'da, 40 ülkeden gencin okuyacağı, dört dilde eğitim yapacak, Türk ve yabancı hocaların ders vereceği bir üniversite kurmalıyız.
Almanya'da bu konuda proje üreten arkadaşlarımız var... Örneğin Prof. Dr. Harun Gümrükçü... Size brifing verebilir.
***
Başbakan:
- Doğru... Mümkün... Olabilir... Türk Cumhuriyetleri'nde böyle adımlar atıldı... Yapılabilir... Konuya sıcak baktığımı, olumlu yaklaştığımı yazabilirsiniz... Üstünde duracağım.
***
Bu konuda devletten beklediğimiz "öncülük etmesi... Vizyon sergilemesi."
"Para, pul" konusu ikinci planda.
Onu "toplum" bulur.
Avrupa'daki dört milyon Türk "beşer, onar euroluk katkıda bulunsa" üniversitenin en mükemmeli kurulur.