Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

Siyaset dersleri.

Kırk küsur yıldır yazılır... Adnan Menderes siyaseten çok güçlü olduğu bir dönemde demiş ki: "Ben odunu aday göstersem seçim kazanır."
Gerçekten Menderes böyle bir söz etmiş mi?
Oğlu Aydın Menderes'le konuşuyorduk.
"Hayır" dedi:
- Ne üslubu, ne de tarzı... Rivayet olmanın ötesinde bir anlamı yok... O dönemde iktidar-muhalefet ilişkileri çok gergindi... Gerginlik dönemine ait bir dedikodu.

***

Yine kırk küsur yıldır yazılır: "Sayısal üstünlük ve siyasal güçlülük Menderes'i iktidar sarhoşu yaptı."
Gerçekten yaptı mı?
Aydın Menderes'in yanıtı:
- Yapmaması mümkün mü?.. Herkesi yapar... Büyük halk desteği siyasi liderde gereğinden fazla güven duygusu uyandırır... Sonunda bu işin dengelenmesi gerekir... Umarım herkes geçmişten ders almıştır.

***

Aydın beyin de söylediği gibi "1950-1960 döneminde iktidar ile muhalefet ilişkileri çok gergindi."
Gerilim "Menderes'in dengesini bozmaya yönelik girişimleri de" beraberinde getirdi.
Aydın Menderes:
- Kışkırtmalar oldu... Tahrikler oldu... Menderes, soğukkanlılığını koruyabilseydi, çok daha iyi olurdu... Geçmişte yaşananlardan sanıyorum, Tayyip beyin çıkaracağı dersler var.

***

Söz bir ara Süleyman Demirel'den açılınca...
Aydın Menderes şöyle dedi:
- 1965-1980 arasında Demirel'e yapılanlar bir hatırlansa... Neredeyse, işkence gibiydi... Demirel'in yumruğunu çok kez cebinde sıktığını bilirim... Soğukkanlılığını korudu... Tahammüllüydü... Tabii, geçmişi çok iyi değerlendiriyordu... Alınacak çok siyasi ders var.

***

Aydın bey "kırk küsur yıldır" siyasette herkesi tanıdı.
Demirel'le "birlikte çalıştı."
Özal'dan "birlikte çalışma teklifi" aldı.
Adnan Menderes ise zaten onun "ilk siyaset hocasıydı."
- Aydın bey... Geriye bakınca... Zaman tünelinde neler görüyorsunuz?
- Siyasetteki koltuklar gelip, geçici... Unutulmaması gereken en önemli konu bu.
- Başka?
- Siyasetçinin oturduğu koltuğun, başkaları için bir anlamı yok... Başkaları ne ister?.. Güleryüz.
- Bu bağlamda Adnan bey nasıldı?
- Gönül adamıydı... Ağzından bal damlardı... Güler yüzlüydü... Siyasetçi için bu çok önemli... Birikiminiz olabilir... Siyaseten çok güçlü de olabilirsiniz... Ama vatandaşa karşı güler yüzünüzü eksik etmeyeceksiniz... Menderes böyleydi... Almak isteyen için bunlar hep birer ders gibi.

***

Sohbetin bir yerinde "ince çizgiler" sözleri geçti.
Aydın beyin söylemiyle:
- Anayasal kurumlar var... Bu kurumlarla siyasi iktidarın ilişkileri var... İlişkileri germek isteyenler var... Ve bütün bu konularda gözetilmesi gereken ince çizgiler var... Çok hassas çizgiler... Kırk küsur yıldır yaşananları bir hatırlayın... Hayli ders var.

***

"Çayyolu" Ankara'nın yeni yerleşim yerlerinden.
Doğa güzel, hava temiz.
İki yıldır Çayyolu'ndayız.
Hafta geçmiyor ki "eski-yeni" bir siyasetçi, Çayyolu'na taşınmasın.
Aydın Menderes de Çayyolu'nun sakinlerinden.
"İki komşu" biraraya gelince neler konuşur?
Biz "yukarıda yazdıklarımızı" konuştuk.

***

Aydın bey tekerlekli iskemlesinde "düşünen, okuyan, araştıran, yazan" bir insan.
Sahi bize anlattıklarını, neden bir üniversitede "siyaset dersleri" olarak vermiyor?
Soruyu Menderes'e sormadık.
Zira "alacağımız yanıtı" biliyorduk:
- İsteyen oldu mu?
İşte bu da "Batı ile farkımız."
Batı'da "eski vali... Eski siyasi... Eski büyükelçi" üniversiteye hoca yapılır, araştırma enstitüsüne uzman yapılır.
Ya bizde?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA