İZMİR- Cuma akşamı İzmir'e geldik... Ege-Koop'un Eğitim Semineri'ne... iki gün boyunca nereye gitsek, kiminle konuşsak "aynı şeyleri" dinledik: - Yerel seçim... Büyükşehir'i şu alır, Karşıyaka'yı bu... Gaziemir'de şöyle olur, Buca'da böyle. Gördük ki İzmir "seçim havasına" çoktan girmiş.
***
Ege-Koop, "20 yılda, 20 bin konut" yapmış. 12 de "eğitim semineri." "Seçim kapıda olduğu için" bu seminerde tabii bol bol "siyaset konuşuldu." Konuşmalar sırasında söz "lider koltuğuna oturanın, hiç kalkmak istememesinden" açıldı. Ve denildi ki: - Lider "ben eşittir parti" havasına giriyor... Kendisi olmasa işlerin duracağına inanıyor. Bu konuda "en güzel konuşmayı" Kutlu Aktaş yaptı. Eski İstanbul ve İzmir valisi, eski İçişleri Bakanı Kutlu Aktaş seminerde şöyle dedi: - 36 yıl devlete hizmet ettim... Hiç izin kullanmadım... Sanıyordum ki, ben ayrılırsam işler yürümez... Ama ayrılınca gördüm ki işler daha iyi yürüyor... Kimi, lider ben olmasam parti de olmaz diyor... Oysa bal gibi olur... Hatta daha da iyi olur. Kutlu Aktaş'ın bu söyleminin "uzun uzun alkışlandığını" tahmin etmişsinizdir.
***
İzmir'de hangi gazeteciye "ne var, ne yok" diye sorsak... Yanıt aynı: - Enflasyon var. - Ama nasıl olur?.. Enflasyon düşüyor. - Bu enflasyon başka enflasyon... Aday enflasyonu. Bir gazete (Günebakan) hesap bile çıkarmış. Her 70 kişiden biri aday. Kimi "başkanlığa", kimi "belediye meclisine", kimi "muhtarlığa." Kimi AKP'den, kimi CHP'den, kimi DYP'den... Genç Parti'den... MHP'den... Diğer partilerden.
***
Gazeteciler bir de "para hesabı" çıkarmışlar: - Partiler, aday zengini oldu... Adaylık için başvuran parayı bastırıyor... Partilerin kasaları tıklım tıklım. - Para tamam da... Seçimi kim alır? - Seçimi, küskünler belirler. - O ne demek? - Kesin aday listeleri belli olunca, ortaya o kadar çok küskün çıkacak ki... Her parti, başkasının küskününü yanına çekmeye çalışacak.
***
İki gün boyunca profesörler konuştu: Taner Berksoy, Türkan Saylan, Toktamış Ateş, Ülkü Bayındır, Ergün Aybars, Mümtaz Soysal, Erol Manisalı, Faruk Şen. Gazeteciler konuştu. Politikacılar konuştu. "Seçim... Siyaset... Devlet reformu... AB... Kıbrıs... Irak........" Herkes "her şeyi" söyledi. Ama Işın Çelebi "herkesten farklı bir şey" söyledi: - Yatırım yok, yatırım... İşsizlik tırmanıyor, işsizlik... Bence en önemli sorun bu.
***
Seminerden sonra biraz çarşıya, pazara... Halkın arasına dalınca... Gördük ki: "İzmir gibi" milli gelir pastasından yüksek pay alan bir kentin bile "ana sorunu" işsizlik. Ve Işın Çelebi'yi bulduk: - Doğru söylüyorsunuz.
***
Eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş da Ege-Koop'un konuklarından... Konuşmacılarından. Bir süre sohbet ettik. "Arkadaşlarımız çok rahatsız" dedi.
- Hangi arkadaşlarınız?
- Hakimler, savcılar.
- Neden?
- Biz bu mesleğe hayatımızı verdik... Fedakarlık isteyen bir meslek... Şimdi herkesi şüphe altında bırakacak sözler söylendi... Arkadaşlar öyle üzgün ki. Seminere dinleyici olarak gelen bazı "yargı mensupları" ile tanıştık. "Rahatsızlık" gözle görülür, elle tutulur hale gelmiş. İçlerinde "dokunsanız ağlayacak olanlar bile" var.
***
İzmir'den yazmaya devam edeceğiz.