Hıristiyan Demokrat Parti "Essen'de iktidar." Almanya genelinde de "iktidar alternatifi." Ve onlar CDU), Türkiye'nin AB'ye üyeliğine karşılar. Devlet, İçişleri ve Spor Bakanı Volker Bouffier "Eyalet Hükümeti'nin güçlü isimlerinden." CDU Genel Merkezi'nin de "ağır toplarından." "Neden Türkiye'nin tam üyeliğine neden soğuk bakıyorsunuz?" diye sorduk: - Ben dürüst bir insanım... Size her şeyi açık, açık söyleyeceğim... Nüfusunuz çok, altyapınız eksik... AB üyeliğiniz zaman alacak. - Ne kadar? - On yıl. Ziyaretime geldiniz... Size boş yere ümit mi vereyim?.. Ümit, hayal kırıklığı yaratır... Ve insanları kızdırır... Türkler, bizim dostumuz... Onları, yanlış sözlerle kandırıp, kızdırmayalım... Türkiye'nin nefretini kazanmayalım, Türkiye'ye karşı saygılı ve dürüst olalım.
***
- Türkiye büyük, güçlü ve saygın bir ülke... Yavaş, yavaş AB'ye girecek... Ama Türkiye'nin durumu diğer üç milyon, beş milyon nüfuslu ülkelerin durumu gibi değil... Çok daha ciddi bir konu... Burada ayıp olan ise şu... AB üyeliği, Türkiye'ye bir havuç gibi uzatılıp, sonra geri çekiliyor. Bu yanlıştır, inciticidir. - Sayın Bakan... Başbakanınız sizin gibi konuşmuyor. - Biliyorum... Başbakanımız söz veriyor ama, herkes biliyor ki bu sözün tutulması mümkün değil... Kimseyi aldatmayalım... Türkiye gibi vazgeçilmez bir dostu hiç aldatmayalım... Bu konu ciddi konu... Ümit vermekle çözülecek konu değil.
***
Ayrılırken Bakan, kolumuza girdi. Bizi "kapıya kadar" götürdü. Sonra saatine baktı. "Zamanım var" dedi, dışarıya kadar bizimle yürüdü. Yine "kolumuzdaydı." Ve birkaç defa şunları söyledi: - Umarım sizi üzmedim... Size boş vaadlerde bulunmam dürüst bir davranış olmazdı... Size saygı duyuyorum ve onun için de gerçeği söylüyorum.