Malum, Ukrayna-Rusya arasındaki transit gaz anlaşmasının süresi bitti. Rus gazının Ukrayna üzerinden Avrupa'ya sevkiyatı durdu. Avrupa'da kışın ortasında fiyatlar yeniden yükselmeye başladı.
Bu gelişmeyi sadece gaz-fiyat denklemiyle yorumlamak son derece yanlış olur.
Zira, Avrupa'da bu transit anlaşmasından en çok etkilenecek ülkelerde fikirsel çatırdamalar var.
Misal, Slovakya…
Ukrayna'nın doğalgaz boru hattı sistemi Rusya, Polonya, Slovakya, Macaristan, Romanya ve Moldova'yı birbirine bağlıyor. Slovakya yıllık gaz talebinin yaklaşık üçte ikisini bu hattan alıyor. Geçtiğimiz günlerde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i ziyaret eden Slovakya Başbakanı Robert Fico, anlaşmanın devam ettirilmesi için epeyce uğraştı. Hatta Ukrayna'yı elektrik tedarikini kesmekle bile tehdit etti. Kıtanın birçok ülkesinde gaz anlaşmasının devam ettirilmemesinin Rus ekonomisine zarar vereceği yönünde yapılan algıya karşı bu işin Avrupa'ya pahalıya mal olacağını söyleyenlerden… Şimdi de Rusya-Ukrayna arasında arabuluculuk yapmaya gönüllü… Rusya da ateşkes müzakereleri için Slovakya'nın ev sahipliğine razı görünüyor.
Gelelim Moldova'ya…
Moldova Avrupa'nın en küçük ülkelerinden biri… Yaklaşık 3.5 milyon nüfusu var. Eskiden Sovyetler Birliği'ne bağlıydı. Birliğin dağılmasından sonra 1991'de bağımsızlığını kazandı. Rusya-Ukrayna savaşında Ukrayna'yı destekledi. AB'ye yakınlaştı, Fransa'yı arkasına aldı. Yapısal, ekonomik ve siyasi birçok sorunu var. Gaz kesintisi en çok onları etkiliyor. Gazprom, Moldova'ya yılda yaklaşık 2 milyar metreküp doğalgaz sevk ediyordu. Parayı ödemediği gerekçesiyle gaz akışını durdurdu. Bu Rusya yanlısı Transdinyester bölgesi ile merkezi yönetim arasındaki krizi daha da körükledi. Transdinyester bölgesi Moldova'da kamu binalarına gaz vermedi. Transdinyester'de Rusya'dan gaz tedarikinin kesilmesiyle birlikte doğalgaz ve sıcak su tedariki durduruldu.
Fakat sorun sadece gazın ülkeyi ısıtmasında değil…
Moldova'da biri tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Transdinyester, diğeri Moldova'ya ait olan Gagavuzya olmak üzere iki bölge var. Transdinyester dediğim gibi Rusya kontrolünde… İki bölge de merkezi yönetimin AB ile olan yakınlaşmasından rahatsız. Ve 2025'te Moldova'da parlemento seçimleri var. Merkezi yönetim transit anlaşmasının devam etmemesinin suçunu Rusya'ya atıyor. Rusya'yı kendilerini bu süreçte ekonomik ve siyasal açıdan zayıflatmakla suçluyor. Anlayacağınız, gaz meselesi Avrupa'da sadece ekonomik olarak değil sosyal ve siyasal açıdan da sancıya yol açacak.
Burada Türkiye kilit bir ülke olabilir mi?
Elbette… Nedenine gelince…
Avrupa'ya tedarik sağlayan hatlar Kuzey Akım 1, Kuzey Akım 2 ve Yamal-Avrupa'ydı. Hatırlarsınız, Rusya, Avrupa'ya gaz gönderdiği en büyük boru hattı Kuzey Akım 1'i kapattı. Rusya'dan çıkarak Baltık Denizi'nin altından geçip doğrudan Almanya'daki Lubmin'e ulaşan bin 200 km uzunluğundaki Kuzey Akım 2 hattı da ABD yaptırımları nedeniyle sekteye uğradı. 2022'de de Kuzey Akım hattına büyük bir sabotaj girişimi oldu. Uzun lafın kısası, Ukrayna'dan sevkiyat durduğu için tek güzergah olarak Türkiye kalıyor. Her biri yıllık 15.75 milyar metreküp kapasiteye sahip iki hattan oluşan TürkAkım, bugüne kadar Türkiye'ye 40, Avrupa'ya ise 53 milyar metreküpten fazla doğalgaz arzı sağladı. TANAP ile de bugüne kadar Türkiye'ye 29 milyar metreküp, Avrupa'ya 38 milyar metreküp gaz ulaştı. Batı Hattı ve Mavi Akım üzerinden de Rus gazı sevkiyatı var. Türkiye, İran doğal gazının da müşterisi konumunda. Türkmenistan gazının Azerbaycan üzerinden, Katar gazının da Suriye üzerinden sevkiyatı da gelecek projelerden. Demem o ki, Türkiye, Avrupa için önümüzdeki dönemde stratejik bir partner haline gelebilir. Bakarsınız, bu durum üyelik sürecini de etkiler.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz