Türkiye'nin en iyi haber sitesi
DİLEK GÜNGÖR

Yapımı 6 ay, izin süreci 48 ay!

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Uzun zamandır enerji piyasasının en önemli gündem maddesi izin süreçleri… Öyle ya, bir enerji santralinin yapımı 6 ay sürüyor. İzinlerin tamamlanması 48 ayı buluyor. Santrali yapacak yatırımcı önce Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'na (EPDK) ön lisans başvurusu yapıyor. ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) Raporu alıyor. Belediye veya İl Özel İdaresi'nden imar planı ve yapı ruhsatıyla ilgili gerekli izinleri çıkarıyor. Bu işleri tamamladıktan sonra sıra proje onayları ve bağlantı anlaşmalarına geliyor. TEDAŞ veya TEİAŞ'tan izinler alınıyor. Montaj, test, kesin kabul, üretim lisansı derken süreç uzuyor. Anlayacağınız, enerji santrali kurmak için finansmanı sağlasanız da anında üretime geçemiyorsunuz.

***

Önceki gün yenilenebilir enerjide 2035 vizyonunu açıklayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, bu süreçleri kısaltacak 'süper izin' dönemi başlatacaklarını açıkladı. Bayraktar bu düzenleme için birçok bakanlıkla dirsek temasında… Çünkü bir santral kurmak isteyen yatırımcı birden fazla bakanlıktan izin çıkarmak zorunda. Özellikle ön izin ve kesin izin süreçlerinde, birçok kamu kuruluşundan tekrar tekrar görüş alınması, sürecin yavaşlamasına neden oluyor.
Planlanan düzenleme ile izin süreçlerinin tek bir merkezi idare tarafından yönetilmesi hedefleniyor. Bu düzenlemeyle yatırımcı ÇED süreci başladığında orman izinleri için de başvurabilecek. Yani iki süreci birlikte yürütebilecek. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ön lisans sürecini 15-18 ayda tamamlamayı planlıyor. ÇED sürecinin 3-6 ayda, kamulaştırmaların 6-9 ayda, orman izinlerinin 4-6 ayda, mera vasıf değişikliğinin 4-6 ayda, imar ve yapı ruhsatlarının da 3 ayda çıkarılması sağlanacak. Düzenleme yapıldığında enerji santrali kurmak isteyen yatırımcı 2 yıldan daha az sürede üretime başlama şansını elde edebilecek.

***

Enerji Bakanlığı, enerjide dönüşüm döneminde izin süreçlerinin yanı sıra ihale modelini de değiştirerek yatırımcının önünü açmayı planlıyor. Bu modelin temel noktaları arasında, iletim bedeli muafiyeti, döviz bazlı fiyatlandırma, asgari yerlilik şartı ve uluslararası tahkim gibi unsurlar var. Döviz bazlı fiyat garantisi ve tahkim uygulaması Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları
(YEKA) projelerine uluslararası yatırımcıların ilgisini artırabilir. Yatırımcılardan iletim bedeli talep edilmemesi, bu maliyetin kamu tarafından karşılanarak Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması'ndan (YEKDEM) geri alınması ve taban fiyat uygulaması da yatırımcılar için öngörülebilirliği artırabilir. Bu dönüşüm hamlesiyle, Enerji Bakanlığı'nın 2035'te belirlenen yenilenebilir enerjide kurulu gücün 120 bin megavata yükseltilmesi hedefini yakalayabileceğini düşünüyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA