Büyük İstanbul Mitingi'nden sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kırklareli, Edirne, Tekirdağ mitingindeyiz. İlk durak Kırklareli...
Kırklareli Cumhuriyet Meydanı'nda 20 bin kişi toplanmış... Alana girer girmez afişler dikkatimi çekiyor: 'Nazar etme dünya, ondan bir tane var', 'Bizim liderimiz mutfaktan değil, balkondan konuşur', 'Bu nasıl tarih yazmak Reis'... Vatandaş '20 yılın en kalabalık mitingi' diyor. Meydanda iki konu dikkat çekici... 6'lı masa ve HDP'lilerin videosuna büyük tepki var. Vatandaş 6'lı masayı PKK ve FETÖ'nün uzantısı olarak görüyor. Bu yüzden de Cumhurbaşkanı konuşması sırasında videoyu oynatınca kalabalıklar 'yuh' diye inliyor.
İkinci durak ise Edirne... Edirne'de Selimiye Meydanı'nda 25 bin kişi Erdoğan'ı bekliyor. Manzara Kırklareli'yle aynı... Meydandaki tepki PKK'nın uzantısı HDP'ye ve dolayısıyla 6'lı masaya... Edirne'nin 410 bini aşkın nüfusu var. Seçimde buradan 4 vekil çıkacak. Vatandaşın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teveccühüne bakılırsa Edirne'den AK Parti'nin iki vekil çıkarma ihtimali yüksek...
Üçüncü durağımız ise Tekirdağ... Çerkezköy Hayri Batur Caddesi'ndeki miting, Edirne ve Kırklareli'ni geçti. Meydanda 75 bin kişi toplandı. Yüzlerce kişi de alana girmeye çalıştı. Vatandaş balkonlarda, ağaçlarda Erdoğan'ı izledi.
'Meydanların dili ne söylüyor' derseniz...
Belli ki, 6'lı masanın HDP'yle omuz omuza yürümesi Türkiye'de milliyetçi dalgayı tetikledi.
Şunun altını çizmekte fayda var: Dün Cumhurbaşkanı'nın miting yaptığı üç il de (Kırklareli, Edirne, Tekirdağ) CHP'nin arka bahçe olarak gördüğü yerler...
Fakat üç ilde de Atatürkçü ve ulusalcı CHP'liler HDP-PKK-FETÖ'ye 6'lı masanın desteğinden dolayı, kendi partilerinden kopuş yaşıyor.
Altılı masanın terör örgütlerine mesafe koyamaması, Batı'nın ve ABD'nin emir kulluğunu yapmaya heveslenmesi, bugüne kadar AK Parti'nin ülkeye kazandırdığı eserleri yıkmak için fırsat kollaması bu milliyetçi dalgayı körüklüyor.
Velhasıl, kimse bu seçimi Erdoğan'ın ikbal seçimi gibi görmüyor. Bu seçim Türkiye'nin bağımsızlık seçimi gibi görünüyor.
O yüzden vatandaş 14 Mayıs'ta siyaseti bırakıp vicdanıyla oy vermeye gidecektir.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
