Ankara'da çalıştığım dönemlerde çok miting izledim… Abartmıyorum, dün Cumhur İttifakı'nın 'Büyük İstanbul Mitingi' gibisini görmedim… Vatandaşlar sıcak havaya rağmen saatler öncesinden miting alanını doldurdu… Yollar kapandı, metrolar kilitlendi, insanlar yaya olarak alana ulaşmaya çalıştı. Adeta mahşer yeri gibiydi…
Ama AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'nı kutlamak gerek… Onca kalabalığa rağmen iyi hazırlanmışlar. Her detayı düşünmüşler. 15 ayrı noktadan vatandaşlar miting alanına alındı. O noktalarda otopark alanları belirlendi. Engelli dostu miting alanı planlandı. 40 ayrı led ekran ile herkesin mitingi izlemesi sağlandı. Onlarca tuvalet, mescid, şadırvan… AK Partili belediyeler de mobil büfelerle vatandaşa yiyecek-içecek servisi yaptı.
Miting alanında yaşlılar ve engelliler için ayrılan yerde kalabalığın arasına daldım.
Hani diyorlar ya, 'Vatandaş zorla getiriliyor' diye…
Tabii, miting alanını görmeyen klavye başında bunları yazıp, çizebilir.
Fakat buraya gelip vatandaşla sohbet etseler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sevgisinin 21 yıl geçmesine rağmen hiç eksilmediğini gözleriyle görebilirler.
Dolaşırken dikkatimi down sendromlu bir kız çocuğu çekti. Yanına yaklaştım… Adı Havva Demirci… Annesi, kardeşleri, ablasıyla Esenler'den gelmişler…
Havva'yı 2018'de İstanbul Kasımpaşa Tüneli açılışında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğraflarından tanırsınız. Havva 13 yaşında… Rabia işaretiyle Erdoğan'a sevgisini dile getiriyor. Annesi Nuşen Demirci'ye soruyorum. 'Zorla mı getirildiniz' diye… "Bu artık bayrak davası… Buraya gelmeyip de ne yapacağız… 10 saat dur deseler, dururum" diyor…
Biraz ileride 80 yaşının da üzerinde tekerlekli sandalyeyle gelen Halime Yıldırım... Elindeki bayrakları sallıyor. Halime Teyze de Beşyüzlevler'den gelmiş… Erken saatlerde alana gelenlerden… Erdoğan sevgisini anlatıyor gözleri dolarak… Halime Teyze 'Oğlum o benim oğlum, Allah başımızdan eksik etmesin' diyor.
Şu bir gerçek, alan anketlerden çok daha farklı…
Ve son söz…
Vatandaşın Erdoğan sevgisi Türkiye ve bayrak sevgisiyle özdeşleşmiş durumda…
Cumhurbaşkanı giderse bayrak düşer demeleri de bu yüzden…