Konu uzun ve çetrefilli… Biliyorsunuz, Paris merkezli Uluslararası Ticaret Odası (ICC) bünyesindeki tahkim mahkemesi geçen hafta Türkiye ile Irak arasındaki petrol davasını karara bağladı. Dava, 2014'te açılmıştı. Irak yaklaşık dokuz yıl önce Ankara ile Erbil arasında Kerkük-Ceyhan boru hattı üzerinden yapılan ihracata ilişkin bir petrol anlaşması nedeniyle Türkiye'ye dava açmıştı. Irak, Kürt Bölgesel Yönetimi'nin Bağdat'ın izni olmadan enerji ihracatı yapma yetkisinin olmadığını, Ankara'nın da iki ülke arasındaki anlaşmayı ihlal ettiğini belirtiyordu. Türkiye'nin Ceyhan'dan petrol satışına izin vererek Irak Petrol Şirketi (SOMO) dışında bir alım yapmış olduğunu, 2010'da uzatılan 1973 anlaşmasını ihlal ettiğini öne sürüyordu. Velhasıl, tahkim davası sonuçlandı. Haberlerde Irak'ın Türkiye'den 1.4 milyar dolar tazminat alacağı yazılıp, çizildi.
Doğru…
Ama eksik…
Kısaca olan biteni özetlemeye çalışayım...
Bu dava sanırım Türkiye Cumhuriyet tarihinin en büyük tahkim davasıdır. Hatırlayın, 2014'te Irak hükümeti tahkime başvurduğunda Türkiye'den 33-34 milyar dolar tazminat istemişti. Türkiye de Irak'a karşı dava açmıştı. Eskiden bu yana Irak- Türkiye petrol boru hatlarına yapılan sabotajları zamanında tamir etmediği gibi gerekçeleri sıralamış, 1.3 milyar dolarlık tazminat talep etmişti.
Şimdi gelelim iki tarafın karşılıklı açtığı tahkim davasının sonuçlarına…
Birincisi, mahkeme sonucunda Irak istediğini alamadı. Çünkü, 33 milyar dolara değil, 1.9 milyar dolara hükmedildi. İkincisi, Türkiye'nin karşı tezlerinin büyük çoğunluğu da kabul gördü, istenen tazminatın 500 milyon dolar civarında bir kısmına onay verildi. O dönemden bu yana geçen faizi hesaba katıldığında Irak'ın alacağı tazminat 3.1 milyar dolar civarına çıkmış durumda… Aynı şekilde Türkiye'nin de alacağı 2.6 milyar dolara… Dolayısıyla Türkiye'nin tahkim mahkemesi sonucunda aradaki fark kadar aşağı yukarı 500 milyon dolar civarında bir tazminat ödemesi gerekiyor. Ancak onun da müsebbibi Türkiye değil esasında IKBY… Zira petrolünü Türkiye sayesinde satıp, para kazanan onlar… Dolayısıyla öğrendiğime göre, Türkiye aradaki farkı IKBY'den isteyecek. Ve tahkim mahkemesinin kararına da itiraz edecek.
Tabii burada dava sonrasındaki gelişmeleri de dikkatle izlemek gerekir.
Zira, mahkeme kararı Kürt Bölgesel Yönetimi'nin egemenlik alanı içinde petrol çıkartan şirketleri doğrudan etkiliyor. Örneğin, Exxon, Chevron, DNO, Genel Energy, Gulf Keystone… Kuzey Irak'ta günde yaklaşık 450 bin varil petrol üretimi yapıldığı düşünülürse… İhracatı bakım nedeniyle kapalı olan Kerkük-Ceyhan hattından yapamayınca uluslararası petrol şirketleri ürünlerini depolamak zorunda kaldı. Ama depo kapasiteleri yetersiz… IKBY'nin büyük ölçüde gelirleri ham petrole bağlı… Petrolünü satamazsa zaten zor durumda olan ekonomisi ciddi şekilde zarar görecek. Memurlarına geçmişte ödeme yapamadığı dönemleri hepimiz biliyoruz. Üstelik ihracatın sınırlanması petrol fiyatlarını dahi yukarı çekiyor.
Velhasıl, şu anda tahkim davası Türkiye'nin sorunu olmaktan öte bir hal almış durumda…
ABD dahil Batı'daki birçok ülke devrede…
Bağdat'ı Kürt Bölgesi'nin Türkiye üzerinden petrol ihracatının yeniden başlamasına izin vermeye çağırıyorlar.
Kısa sürede yeni bir mekanizmanın kurulacağını düşünüyorum…