Karadeniz'deki savaş enerji güvenliğini gündemin en üst sırasına taşıdı. Ülkeler ithal yakıtlara olan bağımlılığın faturasını yüksek gaz ve elektrik maliyetiyle hatta ekonomideki çarkları durdurarak ödüyor. Bu nedenle de herkes alternatif politikalar üzerinde kafa yoruyor. Türkiye esasında bu vizyonu 2017'de koydu. Dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, "Bağımsız Enerji, Güçlü Türkiye" sloganıyla 'Milli Enerji ve Maden Politikası' nı hazırladı. Ondan sonra güneş ve rüzgârda Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) yatırımları, nükleer santral, arama gemileri gibi adımlar peş peşe geldi. Hatırlıyorum o dönemde yerli sanayinin geliştirilmesi, nitelikli personel yetiştirilmesi ve tedarik zinciri gibi konularda yeni fırsatlar oluşturulması hedefi konulan YEKA projeleri için iş dünyası birbiriyle yarıştı. İlk yarışmaya en düşük teklifi de Kalyon Enerji verdi. Şirket aradan üç yıl bile geçmeden Konya-Karapınar'da dev güneş enerjisi santralini ve Ankara'daki Kalyon Güneş Teknolojileri Fabrikası'nı kurdu. Bugün Konya'da ucu bucağı gözükmeyen bir alanda güneş panelleri enerji üretmeye başlamış durumda… Bu devasa yatırımı Kalyon Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Kalyoncu ve Kalyon Enerji İcra Kurulu Üyesi Dr. Murtaza Ata ile gezdik.
MONACO PRENSLİĞİ'NDEN BÜYÜK
Santral, 20 milyon metrekare alanda… Panellerin dikildiği bölge 50 yıl önce Acıgöl olarak biliniyormuş… Göl yatağı kuraklık nedeniyle buharlaşarak çöle dönmüş… Şimdi Acıgöl'de güneş açmış durumda… 20 milyon metrekarelik arazide panellerin sonunu görmeniz imkânsız. Ancak balon turu yapmanız gerekiyor. Yaklaşık 12 kilometrelik bir alan…
Daha net anlatmak için şunu söyleyeyim: 2.800 adet futbol sahası büyüklüğünde bir yer… 3.2 milyon adet panel kuruluyor. Bu Monaco Prensliği'nin yüzölçümünün neredeyse 3.5 katı büyüklük demek… Şu ana kadar 2 milyondan fazla panel konulmuş ve elektrik üretmeye başlamış. Kalyon Enerji İcra Kurulu Üyesi Dr. Murtaza Ata, "Şu anda panellerden üretilen elektrik sisteme veriliyor. 950 megavat civarında üretim var. Santralin yüzde 80'i tamamlanmış durumda… Kalan bölüm de 15 Ocak'ta bitiyor" diyor.
2 MİLYON HANEYİ AYDINLATACAK
Ata'nın verdiği bilgiye göre, 2 milyon konutun evsel tüketimini yani Konya'nın tüketimini karşılayacak üretim yapılacak. Santral tam kapasite çalışmaya başladığında yılda 3 milyar kilovatsaat elektrik üretimi olacak. Bu kabaca, Türkiye'de 1 yılda tüketilen elektriğin yüzde 0.75'i… Türkiye'nin güneş kurulu gücü 8 bin megavat. Böyle bakıldığında, bir anda Türkiye'nin yenilenebilir enerjide güneş enerjisi payını yüzde 20 oranında artıracak denilebilir.
PANELLER 'İKİYÜZLÜ'
Toplam 3 milyon 256 bin 38 adet güneş paneli… "Bunlar nasıl kontrol ediliyor" diyoruz. Ata, "Paneller yüzde 80 yerlilikle üretiliyor. İkiyüzlü paneller diyoruz. Çünkü tek taraflı değil… İki tarafından da enerji üretimi mümkün… Ayrıca otonom bir sistem… Panellerin aralarında tracker'lar masaları var. Bunlar panellerin dönmesini sağlıyor. Örneğin, rüzgâr artarsa santral kendini koruma pozisyonuna alıyor, güneşin geliş açısında göre de hareket edebiliyor" diyor. Kullanılan panellerin her iki yüzüyle elektrik üretilebilmesi yaklaşık yüzde 15'lik bir elektrik üretimini daha mümkün kılıyor.
ANA MERKEZ UZAY ÜSSÜ GİBİ…
Kalyon Karapınar Güneş Enerjisi Santrali'nin yönetim binası olarak planlanan, aynı zamanda bilgi ve teknoloji üssü olarak hizmet verecek ödüllü SCADA Merkezi binasının da temeli atılmış durumda… Burası tasarımı ve işleviyle simgesel bir yapı olacak. SCADA Merkezi'nde ziyarete gelen gruplara sunumların yapılacağı konferans salonları, atölyeler, üniversitelerden gelen araştırmacıların çalışmalarını sergileyeceği alanlar olacak. Güneş enerjisi alanına yapılan en büyük ve en kapsamlı yatırımın kalbinde yer alacak bina, görüntüsü ve sunduğu olanaklarla yenilenebilir enerjinin, teknolojinin ve geleceğin bir yansıması niteliğinde olacak.
GÜNEŞTEN GÜBRE ÜRETECEK
Kalyon Enerji hem Ankara'daki Güneş Teknolojileri Fabrikası hem de Karapınar GES'te Ar-Ge çalışmalarına öncelik veriliyor. Ar-Ge merkezinde 100'den fazla mühendis ve araştırmacı görev yapıyor. Murtaza Ata, "42 proje yürütüyorlar. 50 tane patent başvurusu var" diyor. Peki neler bunlar? Bir ekip wafer'in kalınlığını biraz daha düşürmeye çalışıyor. Böylece elektrik üretimini daha da artıracaklar. Bir de Murtaza Ata güneş ışığından gübre elde etmek için çalıştıklarını söylüyor. "Güneş enerjisiyle hidrojen elde edip, onu nitrojenle birleştireceğiz. Daha sonra amonyak üreteceğiz. Bunu da gübre yapacağız" diyerek Türkiye'ye de yeni bir vizyon açıyor.
PANEL ÜRETİMİ İKİYE KATLANACAK
Konya'daki santralin panelleri Ankara'da kurulu Kalyon Fotovoltaik (PV) Güneş Teknolojileri Fabrikası'nda üretiliyor. Fabrika, dünyanın ilk ve tek entegre güneş paneli üretim fabrikası… 100 bin metrekarelik alanda 475 milyon dolar yatırım ile kuruldu. 2.100 kişi çalışıyor. 2.500 metrekarelik bir Ar-Ge merkezi var. Burada silisyumdan güneş panelleri üretiliyor. Silisyum 1700 derecede eritilerek ingot denilen kütük haline sokuluyor. Makinelerde rahat işlemek için ise 80 cm parçalara bölünüyor ve sonra külçe haline geliyor.
Bunlar da elmas tellerle çok ince kesilip wafer üretiliyor. Bunlar hücreye dönüşüyor. Bu hücrelere iletken olması için gümüş işleniyor. Bir panel 72 hücreden oluşuyor. Ata, "Dünyada tek bir çatı altında toplanan tek fabrika" diyor. Şu anda yüzde 80 yerli üretim… Üretim kapasitesi 500 megavattı. Önce 1200 megavata çıktı. Ata, "Her yıl kapasite 1000 megavat diye planladık ama bunu önümüzdeki yıl haziran ya da temmuzda iki katına çıkaracağız" açıklamasında bulunuyor. Türkiye'de panel bulunmadığını, fabrikaların hücreleri Çin'den ithal ettiğini belirten Ata, "Çin de enerji krizi nedeniyle güneş yatırımlarını artırdı, kendi kullanıyor, ihraç etmiyor" diyor.
TEK TÜK AĞAÇLAR BİLE KORUNUYOR
ATA, dünyada en ucuz elektriğin güneşten elde edildiğini belirtiyor. "Hem ucuz, hem de çevreci" enerji ürettiklerinin altını çiziyor. Proje, 1.5 milyon ton karbon salınımını engelliyor. Geçmişteki YEKA projelerinin son dönemde biraz şekil değiştirdiğini, mini YEKA'ya dönüldüğünü belirten Ata, "YEKA iyi bir modeldi, biraz ilk uygulamadan sapıldı" diyor. Ve çevreye etkisi… Santral zaten çöl bölgesinde kurulmuş olsa da tek tek ağaçlar dahi koruma altına alınmış… Endemik bitkiler taşınıyor. Bölgeye yakın bataklık arazideki kuş türleri izleniyor. Proje içinde tespit edilen memeli hayvanlarla ilgili koruma çalışmaları yapılıyor.
EDİRNE KARS ARASINI 5 KEZ DOLAŞIR
SANTRALIN arasında 30 tane ara yol var. Hayvan sürüleri geçebilsin diye yapılan yollar… İçinde de neredeyse 100 kilometreye yakın karayolu… Arazinin üstü kadar altı da teknoloji üssü gibi… Toprak altına 8.5 milyon metrelik kablolar döşenmiş… Bu Edirne- Kars arasını yaklaşık 5 kez gidip gelecek uzunlukta…
SOLAR OCEAN
ENERJİNİN depolandığı, ana kumanda merkezinin olduğu binaya girdik. Orada devasa santral daha net anlaşılıyor. Haluk Kalyoncu, "Solar Ocean- Güneş Okyanusu" adını vermiş… Kumanda merkezinin balkonundan baktığınızda hak veriyorsunuz…