Uzun bayram tatilini fırsat bilip Bodrum'un yolunu tuttum. Ama iyi mi yaptım, kötü mü bilmiyorum. Her yıl gittiğimde İstanbul plakalı araçlar dikkatimi çekerdi. Bu yıl Antalya, Malatya, Ankara, Adana memleketin her yerinden araçlarla Bodrum'a akın vardı. Yalıkavak, Türkbükü, Gümüşlük'te akşamları adım atsan yere düşmüyordu. Restoranlar çift rezervasyon çalışıyordu. Sahillerde millet dip dibe oturuyordu. Birçok otelde doluluklar yüzde 100'lere ulaşmıştı. Tabii bu saydıklarım ekonomide canlılık için iyi gelişmeler…
Ama bir de madalyonun diğer yüzü var.
Bodrum'un nüfusu resmi verilere göre 181 bin… Belediyenin bütçesi de devletin ilçeye göndereceği polis, doktor sayısı da, yapılacak hastane miktarı da bu rakama göre belirleniyor. Fakat tatil dönemlerinde nüfus 1.5 milyonu geçiyor. Hal böyle olunca, belediye çöp toplamaya yetişemiyor, internet çekmiyor, elektrikler gidip geliyor, arıtma problemi yaşanıyor, su problemi tavan yapıyor. Velhasıl, bu kadar insanı altyapı kaldırmıyor. Çeşme'de de manzara aynı… Anlayacağınız, el atılmazsa Bodrum da Çeşme de birkaç yıla kadar bu altyapıyla çöker.
Peki nasıl olacak?
Bodrum Belediyesi'nin bütçesi 440 milyon TL… Bunun 20 milyonu temizlik ve çevreye, 80 milyonu da fen işlerine ayrılmış… Halbuki, Bodrum'un altyapısının düzelmesi için 5 milyar TL gerekiyor. Dolayısıyla bu işler belediye bütçesiyle filan yapılacak durumda değil… Meseleye siyaset üstü bakılması gerekir.
Öğrendiğim kadarıyla, hükümet de bu mantıkla adımlar atmaya başlamış. Karayolları Genel Müdürlüğü, Yalıkavak yolu için ihaleye çıkıyor. Torba'nın altından geçip Yalıkavak'tan Turgutreis'e gidecek bir çevre yolu üzerinde çalışıyorlar. Kültür ve Turizm Bakanlığı asli görevi olmamasına rağmen belediyeden yetki devralıp, 300 milyon TL'ye, Torba, Kızılağaç, Yalıçiftlik ve İçmeler hattının kanalizasyon ve arıtma tesisini yapıyor. Muğla Belediyesi Akyarlar, Turgutreis ve Gümüşlük'te altyapıya 280 milyon TL yatırıyor.
Fakat bunlar da yetmez…
Ne yapılması gerekir?
Bodrum Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Tutkun'a uğradım. İlginç bir önerisi var. Aynen aktarıyorum: "Bodrum, Marmaris, Çeşme, Antalya'nın ilçeleri için Turizm Kentleri Kanunu çıkarılsın. Turizm Kentleri için GAP İdaresi Başkanlığı gibi bir yer kurulsun. Monaco modeli gibi yapı olsun. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın yıllık bütçesinde turizm kentleri için yüzde 5'er para ayrılsın. Bu parayla altyapı, çevre, tanıtım giderleri karşılansın. Bodrum'da belediye başkanlığı seçimleri yine yapılsın. Ancak buraları kurtarmak için başka bir formül yok. Belediye bütçeleriyle sahil bölgelerinde altyapı sorunlarını çözmek imkânsız. Bu önerimizi Ankara'da paylaşacağız."
Fikir güzel…Ankara'nın da buralar için bir an önce kafa yorması gerekiyor. Yoksa birkaç yıl sonra ne gidilebilecek Bodrum kalacak ne de Çeşme…