Mart ayında Naci Ağbal görevden alınıp yerine Şahap Kavcıoğlu geldiğinden bu yana piyasada niyet okuma seansları yapılıyor. Göreve gelir gelmez gazete köşesinde yazdıklarından çıkarımda bulunmaya çalıştılar. Piyasada dedikodunun bini bir paraydı. Ne dediler, hatırlayın. Yeni başkanın gelir gelmez olağanüstü toplantıyla faizleri indireceğini iddia ettiler. Merkez Bankası zamanında toplanacağını belirtip, Para Politikası Kurulu'nu 15 Nisan'da yaptı. Ağbal'ın 'giderayak' (!) yaptığı 2 puanlık artırımdan sonra yüzde 19'a çıkan faiz o toplantıda sabit tutuldu. Sonra "Tabii Merkez Bankası koltuğuna oturunca piyasa gerçeklerinden kopmadı" demeye başladılar, akıllarınca…
***
Daha sonra
6 Mayıs'taki Para Politikası Kurulu Toplantısı oldu. Hatırlayın, o
zaman da toplantı sonrası yapılan
metinde "para politikasında mevcut duruş sürdürülecektir" ifadesine taktılar. Başladılar tevzirata…
"Vay efendim, neden 'sıkı' kelimesi
çıktı" dediler.
O toplantıdan sonra geçen zamanda aslında
Başkan Kavcıoğlu 'sıkı duruş'un korunacağı mesajını sürekli tekrarladı. Yatırımcı toplantılarında buna vurgu yaptı,
Finansal İstikrar Raporu'nu açıklarken mesajlar verdi. Hatta iki hafta önce çıkıp, piyasadaki erken gevşeme beklentisinin kalkması gerektiğini söyledi.
Fakat piyasa aktörleri kendi kurdukları senaryoya inanmayı seçtikleri için Başkan Kavcıoğlu'nun mesajlarına kulak tıkadılar.
Dünkü toplantıda faiz yine sabit tutuldu.
Para Politikası Kurulu Toplantısı sonrasında kamuoyuna duyurulan
metne 'mevcut sıkı duruş kararlılıkla sürdürülecektir' ifadesi konuldu. Bu sefer de 'Gerektiğinde ilave sıkılaştırma yapılacaktır' ifadesinin olmadığını belirtip, eleştirmeye başladılar.
Hakikaten anlaşılır gibi değil…
Merkez Bankası'nın gerektiğinde faiz artırımı yapması için o ifadenin varlığı çok mu önemli?
Bence önemli olan gerektiğinde faizi artırabilmek, gerektiğinde de beklemeden düşürebilmektir. Yani proaktif
olabilmektir. Geçmişte faiz artırımı
ve faiz indirimi kararlarındaki
gecikmenin faturasını hep beraber
ödedik.
Dolayısıyla, metindeki ifadelerden daha çok Merkez Bankası'nın enflasyon ve döviz kurları karşısında hareket kabiliyeti önemlidir.