Bir dokun, bin ah işit, derler...
Benim durum da öyle oldu.
Geçen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) pandemi döneminde onlarca dükkan kepenk indirirken, zorunlu aidatlara zam yaptığını, ödemeyene hala icra sopası göstermeye çalıştığını yazınca telefonlarım susmadı.
Her arayan bir şey anlatıyor.
Meğer, ne çok dertlilermiş!
Haksız sayılmazlar.
Şirket sermayesi oranında ve bilanço karının binde 5'i kadar bağlı bulunduğu oda ve borsaya aidat ödüyorlar tabii... Paraların nerede olduğunu merak ediyorlar.
Malum, TOBB'un bankalarda kaç parası olduğu devlet sırrı gibidir. 3 milyar diyen de var, 6 milyar diyen de... Üstelik, bu rakamlar öyle afaki filan da değil...
Düşünsenize, kayıtlı 1 milyon 300 bin üyeden yılda ortalama 1.000 TL bile alınsa (ki bu rakamlar sanayicilerde çok daha fazla) 1.3 milyar TL eder.
İyi para...
Peki bu parayla ne yapılıyor?
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
Üye aidatlarını, belge alındığında kesilen haraçları bankaya götürüp faize koyuyorlar.
Hem de bankalarla pazarlık yapıp en yüksek mevduat faizini kapıyorlar.
Arada sırada da üyelerin ağzına bir parmak bal çalıyorlar.
Nasıl mı?
Bankaları düşük faize zorlayıp üyelerine piyasadan uygun maliyetli kredi dağıtıyorlar.
Sözüm ona iyilik yapıyorlar ama kimse sormuyor.
Yahu, o para zaten üyenin parası değil mi?
Uyanıklığa bak! Üyenin kendi parasını, üyeye faizle sat...
Peki parayla başka ne yapıyorlar?
Üyelerine rakip olacak şirketler kuruyorlar!
Hiç öyle şaşırmayın.
Örneklerle anlatayım.
TOBB'un da ona bağlı oda ve borsaların da çeşit çeşit şirketleri var. Misal, TOBB'un Ankara'da tam teşekküllü bir hastanesi var. Söğütözü'nde kocaman üniversitesi var. İnşaat işleri yapan şirketleri var.
Fuar organize eden firmaları var. Otelleri var. Balo adında lojistik firması bile var.
81 ildeki oda ve borsanın sitelerine girip iştiraklerine bakın. Ya da kurdukları vakıflar üzerinden sahip oldukları işletmelere...
Boğaz manzaralı restoranlarını dahi göreceksiniz.
Bitmedi.
Savunma sanayisi şirketleri var. Sergi salonları var. Kültür merkezleri var. Tek tek yazsam dizi çıkar.
Eee, TOBB'a bağlı oda-borsalara üye olup da bu işleri yapan şirketler yok mu?
Var...
O zaman sormak lazım, 'Nasıl çatı örgütsün? Üyenle rekabete girişilir mi? Aynı iş kolunda rakip olunur mu' diye...
Haa, şunu da söyleyeyim.
Bu vakıfların da iştirak şirketlerinin de yönetimlerinde oda başkanları var. Elbette, üç beş kuruş (!) huzur hakkı alıyorlardır.
Sonuçta hayır işi yapmıyorlar ya...
Ne diyeyim...
Hayırlı işler!