Belki bu köşede onlarca kez yazdım. Hani derler ya, söyleye söyleye dilimde tüy bitti diye... Aynen öyle bir durum...
Biliyorsunuz, ağustostaki kur saldırısının ardından ivme kazanan türbülanstan sonra Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın koordinatörlüğünde başlayan dengelenme adımlarında kamu bankaları elini değil adeta gövdesini taşın altına koydu.
Özel bankalar ise tam anlamıyla sınıfta kaldı. Ufacık bir destekle ayakta duracak firmalara para vermemek için direndiler. Borç yapılandırmalarında sürekli işi yokuşa sürdüler.
Merkez Bankası'nın faiz indirimlerine anında reaksiyon göstermekten çekindiler.
***
Şimdi düzeldiler mi, derseniz...
Maalesef bazılarında bir gram ilerleme yok!
Biliyorsunuz, son dönemde zor durumdaki firmalar için bir çıkış yolu olan finansal yeniden yapılandırmalar hukuksal altyapıya oturtuldu. Bankalar Birliği tavsiye kararı çıkardı.
Borcunu yapılandıran şirketlerin üreterek yeniden ekonomiye katkı sağlamaları amaçlandı.
Bankalar da alacakları için, iyi niyetli şirketlerle tekrar masaya oturmaya başladı. Tek dert, ödeme yeteneklerini iyileştirip firmaları yaşatmak, üretimi sürdürmek, istihdama destek olmaktı.
Ancak...
Bunca gayrete rağmen, "bizim alacağımız diğerlerine göre daha az, hemen tahsil edelim, kolaylık sağlamamıza gerek yok" mantığıyla hareket eden bazı bankalar ortaya çıktı.
Düşünsenize,
şirketiniz var, borcunuzu yapılandırdıklarında çarkınız dönecek, ne eleman çıkaracaksınız ne üretimi durduracaksınız.
Borcunuzun olduğu konsorsiyumdaki bütün bankalar anlaşıyor, bir-iki tanesi kaba olacak belki ama 'çıkıntılık' yapıyor. Öyle
olunca da yapılandırma sürüncemede
kalıyor.
***
Peki kim yapıyor bunu?
Son dönemde özellikle iki yabancı bankanın yapılandırmaları yokuşa sürmek için 40 dereden su getirdiğini biliyorum.
Buradan kendilerine de sektöre de bir çağrım var.
Bankaların tepesinde oturan beyler, hanımlar!
Aman haa,
'eski köye yeni adet' getirmeye kalkmayın.
Şirket 'iyi niyetli, borcumu ödeyeceğim, üretip,
istihdam sağlayacağım' diyor. Sizden biraz
'oksijen' istiyor.
Yabancı da olsanız bu ülkede bankacılık yapıyorsanız ekonomiye destek olmak için çekingen tavırlarınızı bir kenara bırakın.