Malumunuz, küresel açıdan belirsizlikle dolu, Suriye'deki risklerin tavan yaptığı, Türkiye ekonomisinin kur ve faiz üzerinden doğrudan hedef alındığı bir yıl yaşadık.
Ama hani derler ya, her kriz bir fırsattır.
Bana sorarsanız, sürecin sonu bu meşhur sözdeki gibi oluyor.
Zira, bu finansal saldırılar sayesinde ekonomideki eksikler tespit edildi. Geçmişte ardına kadar açık bırakılan kapılar kapatıldı. Ülkenin milli parasıyla oynamaya kalkanlara iyi bir ders verildi. TL'nin değerini ve faizini kendi belirleyen ülke idealine bir adım daha yaklaşıldı.
Bundan sonra ekonomiye yönelik operasyonlardan etkilenmeyecek güçlü bir finansal altyapı kurgulandı. Terzi usulü ekonominin her alanına sirayet edecek kararlar alındı.
Bugüne kadar ihmal edilen ya da hep lafta kalan milli ekonomiye geçiş için ilk kez bu kadar gözle görünür tedbirler gündeme geldi.
Şimdi sıra finansal istikrar getiren bu değişimi Anadolu'ya anlatmaya, onların yaşadığı sıkıntıları dinleyip, çözüm üretmeye geldi.
***
Evet...***
Biliyorsunuz, benzer toplantılar yılbaşından önce de yapılmıştı. 'Adım adım ekonomi' adı verilen program kapsamında Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Gaziantep, Trabzon, Bursa, İzmir, Kocaeli, Antalya gibi illere gitmişti.