Barış Pınarı Harekâtı başladığından bu yana "ekonominizi mahvederim, hepinizi bitiririm, öldürürüm" falan diyen ABD Başkanı Donald Trump, kendi memleketindekilerin gazını aldı ve seçim yatırımını yaptı. Ama ne bizdeki müstemlekeciler durumdan hoşnut ne de ABD'nin içindeki Türkiye düşmanları...
Hadi ABD'dekileri geçtim... Bizdekilere ne demeli? Dün baktım suratları asık, moralleri fena bozuk... Belli ki, ABD'den daha sert yaptırım geleceğini, memleketin zor durumda kalacağını, ekonominin tepetaklak olacağını umuyorlardı. Beklentileri gerçekleşmeyince karalar giydiler.
Fakat geçmişten bu yana şahidim. 'Ülke batsın yeter ki hükümet düşsün' diyenlerin umudu hiç bitmez. İlla yeni bir hikâyeye kendilerini kaptırırlar. Şimdi de Temsilciler Meclisi'ne bel bağladılar. Gerçi bunlardan ne bekliyoruz ki... 1974 Kıbrıs Barış Harekatı sırasında neyseler bugün de aynılar. ABD'ye bakışları da kendi ülkelerine bakışları da gram değişmemiş!
Yazık...
***
Bu girizgahtan sonra asıl meseleye geleyim.
Biliyorsunuz, ABD Başkanı Donald Trump yaptırımları pazartesi gecesi saat 23:00 civarında açıkladı. Yani bizim piyasalar kapalıyken... Ne hikmetse (!)
borsa da dolar da pazartesi günü kıpkırmızıydı. Borsa endeksi yüzde 5 düştü, bankacılık endeksi yüzde 8 civarında değer kaybetti.
Merak edip pazartesi günü
Borsa İstanbul'da alım-satım yapan aracı kurumların kim olduğuna baktım. Karşıma ilginç bir tablo çıktı.
Bakın hele tesadüfe...
Borsada pazartesi günü net satıcı olan ilk üç kurumun ikisi ABD'li... Biri Citi, diğeri Merrill Lynch...
İlk 5 aracı kurum üzerinden yapılan satışın toplamı 820 milyon TL. İlk sırada Citi var.
Citi üzerinden 262.6 milyon TL'lik net satış olmuş. İkinci sırada ise Credit Suisse bulunuyor. Onların yaptığı satış miktarı 180.5 milyon TL. Üçüncü en yüksek satışı yapan ise Merrill Lynch. Satış miktarı 141.4 milyon TL.
Sizce de tuhaf değil mi?
Kulağınıza su kaçırmak istemem.
Ancak
Trump'ın yaptırım açıklaması daha olmadan hatta saatler önce ABD'li aracı kurumlar üzerinden borsadaki kaçış normal mi!