IMF ile otel odasında buluşan CHP'li Faik Öztrak ve İYİ Parti'li Durmuş Yılmaz sobelenince ne diyeceğini şaşırdı. Vatandaştan gelen tepkiler dinmeyince laf kalabalığına başladılar.
Önce 'görüşme gizli değildi' diyerek top çevirdiler, daha sonra 'iktidar davet etti' diyerek sıyrılmak istediler, arkasından 'güzel ülkemizi IMF'ye teslim etmeyin' filan yapmaya başladılar.
Tam bir suçlu psikolojisi hali...
Biliyorsunuz, böyle insanlar gergin ve endişeli olur.
Hemen savunmaya geçmeye çalışırlar. Yalan söylemeye meyillidirler. Tutarsız söylemlerde bulunurlar.
Yalanlarının anlaşılmaması için 'O değil de...' diyerek konuyu değişirmeye çalışırlar.

*** Şimdi IMF'yle görüşen bu iki zat'ın hal ve hareketleri ile konuşmalarını gözünüzün önüne getirin.
Aynısı değil mi?
Halbuki, görüşmeyi kamuoyundan saklamasalardı, otel odası yerine parti genel merkezlerinde buluşsalardı, IMF'yle ne konuştuklarını anlatabilselerdi bu kadar tepki olur muydu?
Olmazdı elbette...
O halde, sizin kamuoyundan, IMF'nin de Hazine'den gizlediği merdivenaltı görüşme açığa çıkınca gelen tepkilere bozulmayacaksınız. Sizi oylarıyla Meclis'e sokan sol tandanslı vatandaşlar, "Hayırdır beyler (!) emperyalizme kucak mı açtınız?
Türkiye'yle ilgili bir ajandanız mı var? IMF ile kapalı kapılar ardında ne konuştunuz?" diye sorunca yalana başvurmadan, kıvırmadan cevap vereceksiniz.
"Hükümet gizlice IMF'yle görüşüyor"diyerek aylarca kamuoyunda algı yaparken, heyetle kendiniz basılınca "kem küm" etmeyeceksiniz. *** Allah aşkına bu iki partinin yaptıklarını düşünün. Biri sözüm ona Atatürk'ün kurduğu parti, diğeri milliyetçi tabana hitap ediyor, daha doğrusu kendini oraya konumlandırmaya çalışıyor.
Fakat bakıyorsunuz, ikisi de PKK uzantısı siyasi partiyle kol kola giriyor. Fikirlerini, geçmişlerini, değerlerini tezgaha koyarak iş tutmaya çalışıyor.
Her dönem belli bir klikle rota çizmeye çalışıyor. Bir gün, Amerikan emperyalizmine yedeklenmişler, sonra FETÖ'nün aparatı olmuşlar, ardından Türkiye düşmanı çevrelerin sözcülüğüne soyunmuşlar.
Ne diyeyim?
Yazık bu güzelim ülkeme...