Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, ABD'de Başkan Donald Trump ile Beyaz Saray'da görüştü. Bakan Albayrak Trump'la görüşmesini "Başkan Trump'a Cumhurbaşkanımız'ın mesajları vardı, Onları ilettik. Çok olumlu, yapıcı bir görüşme gerçekleşti. Gayet pozitif bir geri dönüş oldu. Gerekli mesajları da Türkiye'ye dönüşte Cumhurbaşkanımız'a ileteceğiz" sözleriyle değerlendirdi. Washington'da gazetecilere ABD temasları hakkında bilgi veren Albayrak "Beyaz Saray'da Hazine ve Ticaret Bakanlığı'yla ilişkili muhataplarımızla ticaret hacimimizin geliştirilmesiyle ilgili görüşmeler yaptık. Öncesinde dar çerçevede toplantı yapıldı, sonra ABD Başkanı bizi kabul etti. Görüşmede S-400 konusu da gündeme geldi. Benim görüştüğümüz konularda aldığım intiba gayet olumlu, yapıcı. Türkiye'nin ihtiyaçlarına dayalı S-400'le alakalı süreçleri gayet makul bir şekilde dinleyip olumlu bir anlayış içinde bir bakış açısı sergilediğini gözlemlediğimi ifade edebilirim" dedi. Beyaz Saray'da ABD Başkanı ile görüşmesinin Türkiye'ye verilen önemi gösterdiğini söyleyen Bakan Albayrak "Sayın Başkan'ın Türkiye'ye karşı olumlu algısını ve Sayın Cumhurbaşkanımıza olan güçlü diyaloglarını gösteren bir husus" değerlendirmesinde bulundu. Bakan Albayrak, ekonomiyle ilgili bir çok konuda da önemli mesajlar verdi.
ETKİN BİR YATIRIMCI TOPLANTISI OLDU
ABD'DE birçok fonla ve yatırımcıyla görüşme yaptıklarının altını çizen Bakan Albayrak, şunları söyledi: Bu yatırımcı ziyaretimizin bugüne kadarkiler içerisinde en başarılısı olduğunu düşünüyorum. Her bir yatırımcı toplantısındaki geri dönüşlere baktığımızda 6-7 aylık performansın etkisiyle büyük bir takdir görerek görüşmelere başladık. 7 ay önce Türkiye ekonomisi 3 büyük meydan okumayla karşı karşıya kaldı. Gerek yıl sonu gerek ilk çeyrekteki iyileşmelere, Türkiye'nin ortaya koyduğu performansa bakıldığında gayet başarılı bir süreç oldu. Bugüne kadarki en yoğun katılımlı JP Morgan yatırımcı konferansı oldu. Birçok soruya cevap verdik. Bunun yanında, sorulmayıp da birçok insanın aklında olan sorulara da yanıt verdiğimiz etkin bir JP Morgan yatırımcı toplantısı oldu. Açıkçası Türkiye yeni ekonomi programı döneminde büyük meydan okumalardan başarıyla çıktığı bir performans ortaya koyuyor.
YATIRIMCIYA 4.5 YILLIK DÖNEM ÇAĞRISI
HAZINE ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Washington'da Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) ile Amerikan-Türk Konseyi (ATC) tarafından düzenlenen 37. Ortak Yıllık Konferansı'nda katılımcılara hitap etti. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç ve yatırımcıların katıldığı ekinlikte Albayrak özetle şunları söyledi: Türkiye-ABD ekonomik ilişkileri ikili ilişkilerimizin motoru olmalı. Yaptırım tehditleri ve korku politikasından kaçınıp, gerçekçi ama pozitif bir ajanda üzerine çalışalım. Türkiye'ye yatırım yapmak için muhtemelen bundan daha iyi bir zaman olmamıştır. Önümüzdeki 4.5 yılda bir seçimin olmaması ve istekli bir ekonomik dönüşüm ajandasına bağlılığındaki güçlü hükümet kararlılığıyla, Türkiye'de yatırımcılar için her çeşit muhteşem olanaklar sunuyor. Türkiye'nin güçlü mali bilançosu 2019'un ikinci yarısında büyümeyi hızlandırmak konusunda bize güven veriyor ve bu sadece bir başlangıç. Türkiye, serbest piyasa sistemini sürdürmeye ve savunmaya derinden bağlıdır. Olanaklar konusunda heyecanlıyız ve bu yolculuğa ortak olmak isteyen,Türkiye ile iş yapmak isteyen herkese açık.
ABD İLE TİCARETTE HEDEF 75 MİLYAR $
BAKAN Albayrak, ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesinden sonra heyetlerarası toplantılar yaptıklarını belirterek, şöyle konuştu: Ticaret Bakanımız Ruhsar Pekcan ile birlikte heyetler arası görüşmeler gerçekleştirdik. Bu ticaret hacminin 20 milyar dolardan 75 milyar dolara artırılması noktasında kritik alanlarla alakalı daha detaylı bir çalışmayı genel hatlarıyla müzakere ettik. Akabinde belirlenecek olan sektörlerle ilgili alt grupların kurulması konusunda mutabakata varıldı. Bugün bu toplantının bir diğer fazı Washington'da devam edecek.
PİYASA İSTANBUL SEÇİMİNİ SATIN ALDI
TEKRAR seçim piyasalar açısından fark getirmez. Sonuçların her koşulda satın alındığını düşünüyorum. Küresel anlamda oluşacak dalgalanmaların hiçbirinin İstanbul seçimleriyle alakalı olduğunu düşünmüyorum. Algıya kapılmamak lazım. Ne deniyor? İstanbul seçimlerinden dolayı insanlar kaygılı ve dolar alıyor. Seçimlerden sonraki iki haftada şirketler ve bireyler yaklaşık 2 milyar dolara yakın döviz bozdurmuş. Bakmayın siz birilerinin gündemde kalmak için her gün suni gündem oluşturmaya çalışmalarına. Biz işimize bakacağız.
SWAP'TA 8 MİLYAR TL'LİK LİKİDİTE SAĞLANDI
TÜRKIYE'DE swap piyasasında yabancılara limit getirildi' denildi. O hafta Türkiye Cumhuriyeti kurumlarının hiçbirisi Londra swap limitleriyle ilgili bir düzenleme yapmadı. Ağustos'ta BDDK'nın yaptığı yüzde 25 sınırlaması vardı. O değişmedi. Merkez Bankası ise yurtiçindeki bankaların kendisiyle olan swap limitleriyle ilgili düzenleme yaptı ve haftalık ihaleleri durdurdu. 'Türkiye para vermiyor' sözleri gerçek dışıydı. Bilakis Türk bankalarının yurtdışına sadece pazartesi günü bile 8 milyar TL bir likidite verdi. O gün piyasada elinde TL olmadan işlem yapan bazı kurumların açığa satışlarından kaynaklı bir süreç yaşandı. Türkiye'deki kurumların hiçbirisi serbest piyasa kuralları dışında işlem yapmadı. Seçime 4 gün kala 27 Mart çarşamba günü opsiyon piyasasında yaklaşık 11 milyar dolarlık işlem hacminde, 6.5 dolar/TL kuruna pozisyon alınmış. Türkiye Cumhuriyeti sadece vatandaşlarının değil, ülkemizdeki yabancı yatırımcıların da yatırımlarını korumak için gereğini yapar. Burası muz cumhuriyeti değil...
BÜTÇEDE İKİNCİ ÇEYREKTE FARKLI DÖNEME GİRECEĞİZ
KAMUDA 76 milyar TL'lik tasarrufun 44 milyarının şu ana kadar teminat altına alındı. Kalan 32 milyar liralık kısım ise devam edecek. İlk çeyrek en zor çeyrekti. İkinci çeyrekten sonra, vergi teşviklerinin nihayete ermesi, tüketimde ötelenmenin normalleşmesi ile farklı bir döneme gireceğiz. Biz geçtiğimiz yıl çok daha zor dönemle karşı karşıya kalmamıza rağmen 5 ay kala bütçeyi tutturduk. Önümüzde daha 9 ay var. AK parti 16 yılda bütçe performansı açısından hep başarılı bir sınav vermiştir. Enflasyonda eller rahat. Yılı kuvvetle muhtemel 2019 hedefinin de altında kapatacağız. Enflasyonun dizginlenmesi politikalardan da taviz vermeyeceğiz.
KIDEM TAZMİNATI FORMÜLÜ HERKESİ MUTLU EDECEK
KIDEM tazminatı konusu sorunlu bir alan. İşçi mutsuz, işveren mutsuz, sendika mutsuz. Öyle bir formül üreteceğiz ki paydaşların bugünkünden çok daha mutlu olduğu bir tablo ile karşı karşıya kalacağız. Kimsenin kuruşuna devletin el koyduğu yok. Tam tersine mağduriyetlerin giderilmesi esas amaç. Kıdem tazminatı konusu tüm tarafların mutabakatıyla süreç yürüyecek. Detayları adım adım şeffaf şekilde paydaşlarla konuşacağız.
EKONOMİDE DİRENÇ DAHA DA GELİŞİYOR
TÜRKIYE'NIN küresel ekosistemde maruz kaldığı medyatik algı süreçleri bugünün meselesi değil. Biz bu süreçlerden önemli dersler çıkarıp kırılganlıkları elemine ederek, güçlü bir performans ortaya koymak zorundayız. Türkiye adım adım hedeflerine ilerliyor. Her zaman Türkiye dostu, destekçisi kişiler ve kurumlar olduğu gibi Türkiye karşıtı olanlar da var. Türkiye'yi sevenler olduğu kadar ve rahatsız olanlar da olacak. Türkiye, bilgi kirliliği ve dezenformasyona karşı tıkır tıkır işleyen bir sistemin oluşturulmasına doğru ilerliyor. Türkiye ekonomisinin direnç kapasitesinin daha da geliştiği seçimsiz bir döneme giriyoruz. Bu noktada baktığınızda Türkiye yerli ve yabancı, Türkiye'ye inanan güvenen tüm paydaşlarının menfaatini korumakla görevli. Türkiye'ye yatırım yapanların daha da mutlu olduğu bir ortam oluşturmaya devam edeceğiz.
DEVLET BATIKLARI ALMIYOR
DEVLETİN batıkları yüklenmesi gibi bir durumun söz konusu değil. Bankalar Birliği koordinasyonunda enerji ve gayrimenkul fonu kurulacak. Bu riskli varlıkların farklı yapıya taşınarak bilançoların sadeleştirilmesi meselesi.Türkiye'de kredi pazarının yüzde 85'ine hakim olan 7 büyük bankanın sermaye artışlarıyla ilgili süreci başlattık. Gaza basılmaya başlandı. Son birkaç aya baktığımızda kredi büyümelerinde kamu bankalarının da özel bankaların da içinde olduğu bir hareketlenmenin yaşandığı bir süreç var. Bunda istihdamın, sanayi üretiminin, güven endekslerinin, piyasaların toparlanması etkili.