Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) tarafından Washington'da 'İşe Dönüş' temasıyla 37'ncisi düzenlenen yıllık konferansta konuşan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "F-35 alıcısı değil ortağıyız" dedi.
35 alıcısı değil ortağıyız" dedi. Türkiye'nin ciddi bir füze tehdidi altında olduğunu söyleyen Akar, tüm çabalarına rağmen, müttefiklerinden tatmin edici teklif alamadıklarını, Türkiye'nin NATO'ya bağlılığında değişiklik olmadığını belirtti. Akar, Türkiye'nin S-400 almasının F-35 programını etkilemesine anlam veremediğini söyledi. Akar, son dönemde Patriot için yeni teklif aldıklarını, bunu da incelediklerini belirtti. İki ülke arasındaki sorunları S-400, terör örgütü PKK/YPG, Ermeni meselesi ve FETÖ olarak sıralayan Akar, ABD ile Türkiye arasında geçmişe dayanan stratejik işbirliğinin bulunduğunu, aradaki sorunlara rağmen, geçmişte sıkıntıların üstesinden birlikte geldiklerini belirtti. Güvenlik ve savunmanın iki ülke arasındaki en önemli işbirliği olduğunu belirten Akar, iki ülkenin zaman zaman birbirini yanlış anladığını kaydetti.
Türkiye'nin en büyük hedefinin terörü etkisiz hale getirmek olduğunu anlatan Akar, PKK ve YPG'nin aynı terör örgütü olduğunu belirterek, "CIA de bunu doğruladı. Üzüntü olarak söylüyorum ki, ABD, YPG'ye silah desteği veriyor, bu kabul edilemez" dedi. DEAŞ'ın Müslümanları temsil edemeyeceği gibi, bu terör örgütlerinin de Kürt halkını temsil edemeyeceğini belirten Akar, İdlib'de yeni bir mülteci krizinin yaşanmasını engellediklerini ve insani yardımlara devam ettiklerini kaydetti.
ABD'nin Suriye'den çekilmesinin Türkiye ile işbirliğiyle gerçekleşmesini, 20 mil derinlikte güvenlik bölgesi kurulmasını istediklerini söyleyen Akar, ABD'nin FETÖ sorununu anlaması gerektiğini, 15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştiren bu örgütün liderinin Pensilvanya'da yaşadığı yerden okullar üzerinden yılda 150 milyon dolar kazandığını belirtti.
Sözde Ermeni Soykırım meselesine değinen Akar, 1915 olaylarının ABD arşivlerindeki belgelerin Ermeni iddialarını desteklemediğini ifade etti.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da ABD'nin Türkiye konusunda yaptırım dilini kullanmasının geri tepeceğine işaret ederek, "ABD'nin dost ve müttefik olarak Türkiye'yi kaybetmeyi göze alabileceğine inanmıyorum" dedi. S-400 kararının bir gecede alınmadığına dikkat çeken Kalın, "ABD tarafından sunulan paket ihtiyaçlarımızı tam olarak karşılamıyordu" diye konuştu. Kalın, Türkiye'nin F-35 projesinden dışlanmasının, tüm projenin zarar görmesine neden olacağını kaydetti.
TAİK Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ ise Ankara ile Washington arasındaki siyasi zorluklar ve diplomatik farklılıkların ileriye dönük iş ilişkilerine ağırlık verdiğini belirterek, bunun değişmesi gerektiğini söyledi. Yalçındağ, bu konuda bir konsey kurulmasını önerdi. Yalçındağ, ABDTürkiye ilişkilerinde yeterli uzmanlığa ve bağlılığa sahip bir konseyin bazen rahatsız edici olabilse de gerçekleri güçlü ve güvenli bir şekilde dile getirebileceğini söyledi.
Siz olmadan çözülemez
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi, eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey de Türkiye'nin desteği olmadan Suriye'deki krizin çözülemeyeceğini söyledi. ABD Başkanı Donald Trump'ın Türkiye'nin güvenlik kaygılarının farkında olduğunu söyleyen Jeffrey, Suriye krizinin aşılması için Türkiye ile birlikte çalışmaya devam edeceklerini belirtirken, YPG sorununa değinmemesi dikkat çekti.