Türkiye'nin en iyi haber sitesi
DİLEK GÜNGÖR

Pamukkale Turizm’de hukuki garabet!

Masamın sağındaki dosyaya bakıyorum, kafam karışıyor. Solundaki dosyaya bakıyorum, aklım almıyor. Konkordato komiseri "Şirket faaliyetlerine devam edebilir" raporu yazıyor. Ticaret Mahkemesi'nde borcun yüzde 79'unu temsil eden alacaklılar ya "konkordato süreci devam etsin" diyor ya da herhangi bir başvuruda bulunmuyor. İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi Heyeti böylesine teknik bir meseleyi kendi aklınca yorumlayıp kararını açıklıyor. Sonuç…
56 yıllık yerli firma iflas ettiriliyor. 20 bin kişilik bir ekosistem bozuluyor.
İster hukuki garabet deyin, ister hata… Ama bu işte bir gariplik var.
Neden mi?
Biliyorsunuz, Pamukkale Turizm Denizli'de Bababalım ailesi tarafından kurulan bir şirket. 300 otobüsü var, 250 tane de esnafta… Geçen yıl ekimde borçları nedeniyle sıkıntıya girince konkordatoya başvuruyor. Konkordato sürecinde mahkeme, geçici komiser atıyor. Komiser şirketle ilgili rapor hazırlıyor. Raporda, şirketin borca batık olmadığı, mevcut işlerde elde edeceği gelirle borçlarını ödeyebileceği yazıyor. Şirket, iyi niyet göstergesi olarak tenzilat değil vade konkordatosu talep ediyor. 200 milyon TL'lik borcun "şu kadarını silin, bu kadarını öderim" demiyor. Alacaklılarına 3 yıl vadeli yapılandırma planı sunuyor. Konkordato için verilen geçici mühlet bittiğinde mahkeme finans kurumlarına ve adi alacaklılara soruyor. Mahkemede borcun yüzde 71'ini üstlenmiş şirketler konkordato sürecinin devam etmesini istiyor, ya da görüş bildirmiyor. Borcun yüzde 20.40'ını elinde bulunduran bankalar ise gözü kapalı "iflas etsin" diyor.
Mahkeme neye göre kime göre karar veriyor belli değil…
Yargıtay'ın kararlarına göre, bu tip davalar teknik davalar olarak adlandırılıyor. Hakim bilanço okuyamadığı için komiser atanıyor. O, şirketin neyi var, neyi yok çıkarıyor. Borcu harcı ortaya dökülüyor. Haa, hakim, komisere güvenmediyse yerine yenisini atayıp, tekrar rapor yazdırabiliyor. Ya da onların yerine bilirkişi getirip şirkete koyabiliyor. Sonra o kişilerin şirketin mali tablolarını incelemesi için konkordato sürecini uzatabiliyor. Yeter ki, başından savmasın, yaşatmak istesin…
Pamukkale Turizm'de yaşananlar ilk mi bilemiyorum… Ama araştıracağım.
Şu anda şirket iflas sürecinde faaliyette bulunma izni alarak çalışmaya çalışıyor. Önümüzdeki hafta mahkemenin iflas kararının kaldırılması için istinaf mahkemesine gidecek. Oradan marta kadar karar çıkmazsa alacaklılar oturup şirketin ölüp ölmeyeceğine karar verecek.
Bütün bu hikâyeyi niye anlatıyorum biliyor musunuz?
Herkes hissesine düşen payı alsın diye… Konkordato süreçlerinde bankalara ve mahkemelere çok iş düşüyor. Bankalar, bitkisel hayata girmemiş, sistemi işleyen firmaları yaşatmaya istekli olmazlarsa, mahkemeler de teknik meselelerde ahkam keserlerse sadece yoğun bakımdaki şirketler kaybetmez. Hem banka, hem esnaf, hem vatandaş, hem de ülke kaybeder.
Aman dikkat!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA