Bir süredir sosyal medyada yakından takip ettiğim bir kampanya var. ABD'nin skandal yaptırım kararlarından sonra devreye girdi. Gezi operasyonu, 17/25 Aralık ihaneti ve 15 Temmuz darbe girişiminde Türkiye aleyhtarı saf tutan kanallara da sosyal medya sitelerine de reklam veren firmalar uyarılıyor. Birçok firma Fox TV, Google, Facebook, Twitter ve Instagram'dan reklamını kesti. Türk Telekom, Emlak Konut, Türksat, Türk Hava Yolları bunlardan sadece birkaçı...
Belli ki, yerli ve milli şirketlerin bu kampanyaya desteği her geçen gün artacak. O kampanyayı izlemeye devam edeceğim. Ama bana göre, gözden kaçan başka bir konu daha var.
***
Bloomberg meselesi...
Mesele diyorum çünkü bir süredir yazıp çiziyorum.
Bana kalırsa, ABD'nin haber sitesi Bloomberg Türkiye'ye karşı başlatılan ekonomik darbenin en önemli aktörlerinden birisi... Hatta bunu kendine misyon edinmiş durumda... Ajans işi gücü bırakmış, gece-gündüz yalan, spekülatif ve algıya yönelik haberlerle Türkiye'de vatandaşları, dünyada da yatırımcıları etkilemeye uğraşıyor. Geçen hafta Türk bankacılık sektörüyle ilgili gerçek dışı haberini hatırlarsınız. Geçmişte de benzer dezenformasyonlarına şahit olduk. Hangi birini sayayım. Dün Başkan
Recep Tayyip Erdoğan'ın iPhone çıkışını bile taraflı ve alaycı bir üslupla haberleştirince "Yok artık" dedim.
Düşünüyorum da boykot listesine Bloomberg alınabilir mi?
***
Malum
, Hazine Müsteşarlığı'ndan, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'na, Sermaye Piyasası Kurulu'ndan Borsa İstanbul'a ve bankalara kadar piyasadaki tüm aktörler Bloomberg'in veri ekranını kullanıyor. Haberler onların terminallerinden geliyor. Öğrendiğime göre, önümüzdeki günlerde kurumlar Bloomberg üyeliklerini iptal edebilir. Emin olun,
böyle bir durum olursa dezenformasyon
sürecinin önü kesilir. Hülasa, spekülasyonu kurutmak istiyorsak kaynağından başlamak gerekir.