Türkiye'nin en büyük, dünyanın da sayılı projelerine imza atan, son dönemde yenilenebilir enerji ihalelerindeki iddiasıyla adından söz ettiren, Güneydoğu'nun ilk vakıf üniversitesi olan Hasan Kalyoncu Üniversitesi'ni kuran Kalyon Grubu'nun Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Cemal Kalyoncu'yla sohbet ettik. Cemal Kalyoncu, üniversitenin Türkiye'deki sanayinin gelişmesi adına önemli projeler yürüttüğünü belirterek, "Üniversite-sanayi işbirliği ile Ar-Ge çalışmalarını destekleyerek, öğrencilerimizin nitelikli mezunlar olmalarını hedefliyoruz" diyor. Kalyoncu, son dönemde dünyanın dev şirketlerinin ilgisini çeken rüzgâr ve güneş enerjisi yatırımlarıyla ilgili olarak da şunları vurguluyor: "Bu yatırımlar Türkiye'ye güvenin göstergesidir. Grup olarak yenilenebilir enerjide küresel alanda etkin bir firma olmaya çalışıyoruz. Ülkemizde kurulacak yüksek teknoloji fabrikalarında üretilen ürünleri dünya pazarına ihraç edeceğiz. Üniversitemizle birlikte enerji yatırımlarımızın Ar-Ge'sini üreteceğiz."
Öncelikle Hasan Kalyoncu Üniversitesi'nden başlamak istiyorum. Üniversite kurulalı 9 yıl oldu. Eğitim yatırımından memnun musunuz?
Aile olarak iş hayatımızın filizlendiği yer olan Gaziantep'te, ağabeyim Hasan Kalyoncu'nun da hayali olan üniversite yatırımımızı yaptık. Ülkenin geleceğine yatırım yapmanın yolunun eğitimden geçtiği bilinciyle hareket ediyoruz. Geleceğin Türkiyesi'nin bilim insanlarını ve elemanlarını yetiştirmeye gönüllüyüz.
Bölgenin ilk vakıf üniversitesi olan Hasan Kalyoncu Üniversitesi aynı zamanda grubumuzun en önemli sosyal sorumluluk projelerinden birisi. Üniversitemiz, bölgenin bilim ve teknoloji merkezi olarak önemli çalışmalar yapıyor. Türkiye'nin her ilinden ve dünyanın birçok ülkesinden öğrenciler geliyor. Bugün öğrenci sayımız 10 bine ulaşmış durumda. 9 yıl önce kurulmasına rağmen yaptığı çalışmalarla vakıf üniversiteleri arasında öne çıkmayı başladı. Türkiye'deki 69 vakıf üniversitesinin doluluk oranları sıralamasında yüzde 95'le ilk 10'a girdi.
OSB'DE TEKNOPARK KURDUK
Üniversitenin ticaret ve sanayi merkezi Gaziantep'te olması işbirliğini beraberinde mi getirdi?
Elbette... Üniversitenin Doğu ve Güneydoğu'nun sanayi-ticaret merkezi olan, İpek Yolu'nun üzerindeki bir ilimizde kurulmasının stratejik önemi var. Biliyorsunuz, Gaziantep kültür ve turizm şehri olmasının yanında Türkiye'nin en büyük organize sanayi bölgesine sahip. Üniversite olarak Türkiye'de sanayinin gelişmesi adına önemli projelere imza atıyoruz. Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi'nde Ar-Ge ve üretimde yeniliklerin yapılacağı bir teknopark kurduk. Böylece, sanayiciye üniversiteyi götürdük. Üniversite-sanayi işbirliği ile Ar-Ge çalışmalarını destekleyerek, öğrencilerimizin yaşadıkları topluma karşı duyarlı, gelişen teknolojiye kolaylıkla uyum sağlayabilen nitelikli mezunlar olmalarını hedefliyoruz.
Eğitimde farkınız nedir?
Öğrencileri işe hazırlıyoruz. Üniversite-sanayi işbirliğinin en etkin olduğu model olan CO-OP (Cooperative Education/ eğitimi sektörle birlikte yapma) uygulamasıyla öğrencilerimizi iş dünyasına hazırlıyoruz.
Bu uygulama ile öğrencilerimiz eğitimlerini 7 dönemde (3.5 yıl) tamamlayıp kalan son dönemlerinde ise sektörde çalışarak aldığı teorik eğitimi pratiğe dönüştürüyor. Prestijli sanayi işletmelerinde staja gönderiliyor. Daha mezun olmadan sanayi ile iç içe tecrübe kazanıyor.
KIBRIS'TAKİ SİSTEMİ HERKES MERAK EDİYOR
Kıbrıs'ta Barış Suyu Projesi'nde de grubunuzun imzası var. Çok ileri bir teknolojiyi ülkeye kazandırdınız. Yurtdışından teklifler alıyor musunuz?
Hem KKTC Su Temin Projesi hem de İstanbul'a kurulacak Üçüncü Havalimanı dünyada bir ilk. ABD'den Ortadoğu'ya kadar birçok ülke Türk mühendislerinin dünyada ilk kez denediği askılı boru sistemini merak ediyor. Sürekli teklifler geliyor, know-how istiyorlar.
GİRİŞİMCİ ÖĞRENCİLERİ VADİYE GÖNDERİYORUZ
ABD'de kurulan kuluçka merkezi ne yapacak?
Teknolojinin kalbi Silikon Vadisi'nde atıyor. Biz de dünya pazarına buradan açılacağız. Girişimcilere dünya pazarına nasıl açılacakları konusunda da burada eğitim verilecek. Robot, akıllı fabrikalar ve akıllı şehirlerle ilgili üretimler yapacağız. Silikon Vadisi'nden uluslararası bir marka çıkaracağız. Bu merkezde Türk girişimcilere danışmanlık, kuluçka ofisleri, patent ortaklıkları ve ticari heyet organizasyonları gibi imkânlar sunuyoruz.
BİR DÖNEM İTHAL EDERKEN ŞİMDİ İHRACATÇI OLUYORUZ
Gelelim enerji konusuna... Son dönemde yenilenebilir enerjide çok önemli iki ihaleyi ortaklarınızla aldınız. Enerji alanında iddialı mısınız?
Grup olarak 1993'ten bu yana enerji sektörüne yatırım yapıyoruz. Özellikle elektrik üretimi, doğalgaz dağıtım ve altyapı alanlarında ciddi mesafeler kaydettik. Çevreye de önem veren bir grup olarak yenilenebilir enerji yatırımlarında da iddialıyız. Yenilenebilir enerjide küresel alanda etkin bir firma olmaya çalışıyoruz. Burada temel hedefimiz ülkemizde kurulacak olan yüksek teknoloji fabrikalarda üretilen ürünleri dünya pazarına ihraç etmek. Aynı zamanda farklı şehirlerimizde kurulacak olan enerji santralleri ile binlerce kişiye istihdam sağlamak.
Bir dönem enerji ithal ederken şimdi ihracata başlayacağız...
Hatırlayın, 1990'larda Türkiye enerji darboğazından geçiyordu. O dönemlerde yurtdışında ürettiğimiz elektriği ithal ediyorduk. Şimdi nasip olursa ülkemizde ürettiğimiz enerjiyi tüm dünyaya ihraç edeceğiz. Bu, Türkiye'nin son 15 yılda ekonomide geldiği noktayı ve uygulanan politikaların başarısını çok iyi özetliyor aslında.
ORTAKLARIMIZ DÜNYANIN EN İLERİ TEKNOLOJİSİNİ GETİRECEK
Hem rüzgâr hem de güneş enerjisi ihalesinde yabancı ortaklarınız vardı. Onlar memnun mu?
Güneş enerjisi yatırımını Koreli Hanwha, rüzgâr enerjisi yatırımını da Alman Siemens ve Türkerler ile birlikte yapacağız. Gerek güneşte gerekse rüzgârda ortaklarımız dünyanın en iyileri ve alanlarında en iddialıları. Dünyanın en ileri teknolojisini Türkiye'ye taşıyacaklar, doğrudan teknoloji transferi yapılacak. İki ihaleye de dünyanın birçok dev firması teklif verdi. Kazanan biz olduk. Yurtiçi ve yurtdışından Türkiye'ye yönelik algı operasyonlarının yapıldığı bir dönemde yabancı yatırımcıların milyar dolarlık projelerde kıyasıya yarışması ülkeye güvenin bir göstergesidir.
Herkes özellikle rüzgârda verilen 3.48 kwh/cent teklifi merak ediyor. Bu kadar rekabetçi fiyat nasıl oldu?
Rekabetçi olmamızın nedeni, yabancı ortaklarımızın yüksek ve verimli teknoloji kullanmaları. Ürettikleri mamüllerin verimliliği yüksek olduğu için ihaledeki fiyat da o kadar düşük oldu.
Türbin ve panel fabrikası ne zaman kurulacak?
Güneş paneli fabrikasının inşaatına eylülde Ankara'da başlayacağız. 2018 yılı sonunda ilk panelleri üretmiş oluruz. Türkiye'nin ihtiyacının yanı sıra Avrupa, Asya, Ortadoğu, ve Afrika'ya da ihraç edeceğiz. Türbin fabrikası yatırımına 2018'de başlamayı, 2019'da üretime geçmeyi planlıyoruz. Biliyorsunuz, yenilenebilir enerji ihalelerinde yüzde 80 yerli mühendis ile Ar-Ge yapma şartı vardı. Ar-Ge çalışmasını üniversitemizle birlikte yaparak geliştireceğiz. Hasan Kalyoncu Üniversitesi ile birlikte teknoloji transferini yapacağız.
ELEKTRİĞİNİ GÜNEŞTEN ÜRETEN ÜNİVERSİTE
Hasan Kalyoncu Üniversitesi, 1.2 megavat gücünde ve fotovoltaik teknolojiyi kullanarak güneşten elektriğini kendisi üretiyor.