Almanya'nın siyasileri ve basını sağda solda Türkiye aleyhine rüzgâr yapadursun ne vatandaşı ne yatırımcısına söz geçiremiyor.
Bu hafta açıklanan rakamlara bakın. Temmuz ayında Almanya'ya yapılan ihracat yüzde 28 artarak, 1.2 milyar dolara çıktı. Hatta size daha ilginç bir veri daha söyleyeyim. Türkiye ihracatının yüzde 10'unu Almanya'ya yapıyor. Yani Alman şirketleri Türk malı kullanmaktan vazgeçmiyor. Alman vatandaşları Antalya, Bodrum veyahut Çeşme'yi bırakmıyor. Zira, haziranda Alman turist sayısı yüzde 10 artışla 383 bine çıktı. Türkiye'ye giren doğrudan yatırım verilerini inceleyin. Almanya'dan gelen doğrudan yatırım yılın ilk 5 ayında yüzde 14 artmış durumda. Keza durum uluslararası şirketler bazında da farklı değil. 55 bin uluslararası şirketin 7 bini Alman menşeli...
Ve dünkü ihale...
İzlemişsinizdir... Alman Siemens, ortakları Türkerler ve Kalyon ile Türkiye'nin hatta dünyanın en büyük rüzgâr enerjisi santrallerinden birini yapmak için tüm rakiplerini eledi. Dünyanın en düşük alım garantisi teklifini verdi. 1 milyar dolarlık yatırım taahhüdünde bulundu.
Bütün bunlar aslında Alman Hükümeti'ne birer mesaj...
Alman vatandaşı da yatırımcısı da kendi hükümetlerine ne diyor biliyor musunuz?
Eyy Angela Merkel... Sen Türkiye'yi ve siyasilerini sevsen de sevmesen de ben onlarla ticaret yapacağım.
Eyy Sigmar Gabriel... Senin dediğin gibi Türkiye'de tehdit altında filan değiliz. Yarım asırdır yatırım yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz.
Eyy Alman basını... Kimse bizi Türkiye'ye gidince zorla evlendirmiyor. Siz aleyhte yazılar yayınlasanız da biz Türkiye'nin deniz-kum ve yeşilini seviyoruz.