Türkiye, bir taraftan FETÖ, PKK, DEAŞ gibi terör örgütleriyle boğuşup, küresel aktörlerin Suriye üzerinden yeni Ortadoğu'nun geleceğini şekillendirdiği masada politik meselelerle uğraşırken, sokaktaki vatandaşın durumunu da unutmuyor.
İzlediniz mi bilmiyorum. Ama dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan TOBB'un düzenlediği 'Türkiye Ekonomi Şûrası'nda bana göre tarihi bir çağrı yaptı. İşin içine iş dünyası, valiler ve belediyeleri de katarak milli istihdam seferberliği başlattı.
Peki neden bu çağrı tarihi?
Çünkü, işsizlik sorunu toplumda sosyal bir barometredir. Yüksek ve sürekli işsizlik toplumda moral bozukluğuna ve umutsuzluğa neden olur. Hele devletin iyileştirme yapacağı izlenimi yoksa bu 'kronik huzursuzluk' halini alır.
İşsizlikle beraber ortaya çıkacak yoksulluk aile kurumlarını olumsuz etkiler, gelir adaletini bozar. Hepsi okumuş çocuklardan oluşan işsizler ordusunun artması toplumsal riskleri artırır.
TÜİK'in Ekim 2016 verilerine bakarak konuşursak...
Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 3 milyon 647 bin kişi. İşsizlik oranı yüzde 11.8. Genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oranı 21.2.
Yükseköğretimdeki sorunlar, doğru işgücü planlamasının olmayışı, uzmanlaşamayan üniversiteler, ailelerin seçici olmayışı gibi sebeplerle her yıl mezun olan 500 binin üzerindeki eğitimli, genç işsizler ordusuna katılıyor.
Meselenin toplumsal travmaya dönüşmemesi için harekete geçmek gerekiyordu. Cumhurbaşkanı bunu görüp çağrı yaptı. Umarım, onun çağrısına destek açıklayan iş dünyası verdiği sözleri tutar da Türkiye bu meselesini çözer.