Piyasa, geçen haftadan beri dövizdeki spekülatif artışı durdurmaya çalışan Merkez Bankası'nın adımlarını izliyor.
Yabancılar, Murat Çetinkaya'ya 'sıradışı başkan' demeye başladı. Çünkü, Çetinkaya alışageldikleri gibi bir gecede olağanüstü toplantı yapıp faizi 5.5 puan yükseltmiyor ya da manipülasyonlara karşı panikle yüklü miktarda döviz satışına yönelmiyor.
Türk bankalarını yüksek maliyetli likiditeye zorlayarak kuru dizginlemeye çalışıyor.
Yöntem bir miktar mevduat ve kredi faizlerini artırmaya başlasa da kurların stabil hale gelmesinde etkili...
***
Ancak 24 Ocak'ta faiz artırımının görüşüleceği Para Politikası Kurulu Toplantısı'na kadar Londra merkezli bankalar Merkez'in peşini bırakacağa benzemiyor.
Öyle ki,
yabancı bankaların 2 Ocak'ta 927 milyon dolar olan swap (takas) işlemleri 11 Ocak'ta 9 milyar dolara yaklaşmış durumda.
Bunun Türkçesi şu: Yabancı bankalar, 24 Ocak'taki toplantıya kadar Merkez'i dövizdeki swap işlemleri üzerinden sıkıştırmaya devam edecek.
Bu riski Merkez de görmüş olacak ki, dün
döviz swapı yoluyla TL'yi destekleyecek yeni bir çalışmaya başlamış. Bu adım
yabancının swap ile TL yaratmasını da engeleyebilir.
Merkez, bankalara özetle "dövize ihtiyacınız varsa satın almayın, siz bana TL teminat verin, ben size döviz vereyim" diyor. Sistem,
dövizi satın almak yerine ödünç almak üzerine kurulu. Bu işlerse, Merkez, döviz satmadığı için rezervi azalmayacak, piyasada TL sıkışacak ve kura daha fazla baskı olacak.
***
Peki Merkez sadece likiditeyi kısarak mı dövizi durduracak?
Hayır...
Öğrendiğime göre, banka, sığ olan döviz piyasasındaki suni artışları önlemek için önümüzdeki günlerde bir başka yöntem daha uygulamayı planlıyor.
Artık döviz ödemesi olan bir kamu kurumu ihtiyacını gidip piyasadan toplamayacak. Merkez ona istediği dövizi verecek. Böylece kamu kurumları eliyle dolar/euro kurunda artış yaşanması engellenecek. Merkez geçmişte de buna benzer adımlar atmıştı. Özellikle enerji KİT'lerinin yurtdışına doğalgaz ödemesi yapacağı dönemlerde devreye girerek onlara ihtiyacı olan dövizi vermişti. Hatırlıyorum, 2015'te bu yolla BOTAŞ'a 10.5, 2016'da 5.1 milyar dolar aktarılmıştı.
Eminim, hem likiditenin kısılması hem de kamu kurumlarının döviz ödemelerinde devreye girilecek olması kurları belli bir seviyede tutacaktır.
Ama öyle görünüyor ki, nisanda yapılması beklenen referanduma kadar döviz piyasasındaki oynaklığı konuşmaya devam edeceğiz.