Kışın ender güzellikteki haftasonlarından birini Sapanca'da geçirmeye karar verirseniz, sizi farklı güzellikler bekliyor. Maşukiye'ye giderken Yanıkköy'de kahvenin yanında ağaç köklerinden heykeller karşılar sizi. Hızla geçerken fark etmeseniz de trafik yoğun olduğunda gözleriniz takılır. Köylüye sorduğunuzda "Kargacık burgacık şeyler satan adam" olarak tanıyorlar onu. Tabelası da yok.
ÇEKİRGE DİYEBİLİRSİNİZ
İlk tanıştığımızda "Ahmet Bey" dediğimizde hemen bizi düzeltiyor: "Ahmet Bey değil, Ahmet, Deli veya Çekirge diyebilirsiniz." Dikkatli gözlere sahip olduğunu hemen fark ediyoruz. "Siz 5 dakika önce geçip kökleri görünce geri döndünüz, siz de pek akıllı sayılmazsınız" diyerek ironik bir şekilde karşılıyor bizi. Yani sıradan bir sohbetle Ahmet Kezer ile tanışmanıza imkan yok. Kendisini Köklerin Efendisi olarak tanıtan Kezer, daha önceden elektrik teknikeriymiş. Bugün ağaç köklerinden abajur ve avize üretiyor. Sapanca'ya ailesinin yanına döndüğünde doğa yürüyüşleri saysesinde keşfettiği köklerden farklı şeyler üretmeye başlamış. Bazen özel siparişler, bazen de doğanın sundukları ona farklı şeyler üretmeyi öğretmiş. Çevresindeki herkese "Çekirge" diye seslenen Ahmet Kezer, evinin altındaki atölyesinde harika şeyler yapıyor. İlk girdiğiniz andan itibaren etkileniyorsunuz.
DOĞAL SANAT ESERLERİ
Köklerin doğal sanat eseri olduğunu söyleyen Deli Ahmet, yaptığı işten nasıl keyif aldığını şöyle anlatıyor: "Siz nasıl pazartesi işe gidiyorsanız, ben de dere boyunca yürüyüşe çıkarım. Selle sürüklenen farklı ağaç köklerini bir hafta kuruttuktan sonra istediğim şekli veririm. İçinden kabloyu geçirip duy ve lambayı taktıktan sonra son şeklini veririm. Koruyucu sürdükten sonra isteğe göre vernik de sürüyorum. Ama ben doğal haliyle kalmasını tercih ediyorum. Pirinçten duylar kullandığım için yangın riski yok. İstediğiniz şeyi bana tarif edin onu da yaparım."
Çerkes Ahmet'in buluşu
Şakacı bir adam Kezer. Bekar olduğu için akıl sağlığını koruduğunu söyleyen Köklerin Efendisi Ahmet Kezer, "Çerkesler zaten normal değildir. Biz kafayı bir şeylere takar, denemekten asla bıkmayız. Bu da benim hobim. Başkasının önünden geçerken fark etmediği şeylerden yeni şeyler üretmeyi severim. Kökleri bulmak için bazen çamurda saatlerce yürümek zorunda kalırım. Kendimi tehlikeye attığım da olur. Ancak ben zaten bunu seviyorum. Doğanın sunduğu sanat eserlerini insanların fark etmesini sağlıyorum" diyecek kadar mütevazı.
Masaya da lamba
Köklerin Efendisi masadan abajura, avizeden sehpaya, bardak altlığından şaraplığa kadar her şeyi küçük atölyesinde üretiyor. 10 TL'den 5 bin TL'ye kadar farklı fiyatlarda ürün satıyor. Size önerilerde bulunuyor. Normal haliyle alırsanız, daha indirimli. Eğer farklı bir tasarım ya da sipariş verirseniz, fiyat biraz daha yükseliyor. Doğanın sunduklarına farklı bir gözle bakmamızı sağlayan bu çılgın adamın buluşlarına hayran kalmamak mümkün değil.
Derelerin hediyesi
Doğanın sanat eseri diye tanımladığı kökleri dere kenarlarından toplayan Ahmet Kezer, farklı şeyler bulmak için bazen saatlerce yürüyor. Ahmet Kezer ağaç köklerini Yanıkdere köprüsünden geçince hemen sola döndüğünüzde Çatalkaya Vadisi yürüyüşlerinde rehberlik yaparken keşfetmiş.