SELAHATTİN DÖNMEZ

Kronik inflamasyonu doğal beslenmeyle yenin

Obezite, diyabet, kanser, hipertansiyon, otoimmün sistem hastalıkları ve yaşlanmanın akut değil kronik inflamasyona bağlı olduğu artık bilinen bir gerçek. Ve bunun için antiinflamatuvar ilaçların da avuç avuç kullanıldığını görüyoruz. İnflamasyonu gidereceğiz derken ilaçların her türlüsünün; ister kimyasal ister bitkisel olsun, vücudumuza zararlarını da unutuyoruz. Sadece doğal beslenme ile kronik inflamasyonu iyileştirmenin yolları var. Bu hafta uzman olarak sizlere bu sırlardan bahsedeceğim

Vücudumuzu hasardan korumak için immün sistemin kullandığı tepkilerden biri olup bedenimizde var olan yıkıcı ajanların ortadan kaldırılmasını sağlayan bir dizi metabolik aktivite zinciridir diye tanımlayabiliriz. Akut inflamasyon vücudumuzun kontrol altına alabildiği bir durumdur ve sağlık için kalıcı hasar bırakmaz. Ancak eğer zararlı uyaranlar vücudumuzda kalmaya devam eder, inflamatuvar yanıt çözümlenmezse kronik inflamasyon dediğimiz durum ortaya çıkar. Bu da yukarıda sizlerle paylaştığım hastalıkların zamanla oluşmasına neden olur.



ELİMİNASYON YERİNE AKDENİZ DİYETİ UYGULAYIN
Vücudumuzun ihtiyaçlarını sağlayıp yaşam boyu kronik hastalıklardan koruyan en değerli beslenme şeklinin Akdeniz Diyeti olduğunu biliyoruz. Ancak son yıllarda eliminasyon yaparak sağlık vadeden birçok sağlık profesyoneli olduğunu da görüyoruz. Eliminasyon diyetleri ile inflamasyonu azalttığını, otoimmün sistem hastalıklarından korunduğunu iddia ederek neredeyse birçok hastalıkta eliminasyon yapılması gerekliliği çok konuşuluyor. Bence eliminasyon besin yetersizliği sağlayarak hastalık tedavi etmez tam tersine sizi hasta bile edebilir.



Ama Akdeniz Diyeti öyle değil. Akdeniz Diyeti ile hem sağlıklı yaşamanın hem de zayıflamanın sağlık üzerine olumlu etkilerini saymakla bitiremeyiz. Çünkü taze sebzeler, taze meyveler ve kuru yemişler, baklagiller, baharatlar ve taze otlar, yoğurt, balık, zeytinyağı, yağsız beyaz etlerden zengin Akdeniz Diyeti diyet lifleri, sağlıklı protein, omega 3 dahil sağlıklı yağ asitleri, oleik asit, vitamin, mineral, polifenoller deposu olması aslında eliminasyon yapmadan vücudun bağışıklık sisteminin dengelenerek vücudun en sağlıklı şekilde sistem çalışmasını sağlamaktadır. Ayrıca Akdeniz Diyeti doğal besinlerden zengindir ve işlenmiş besinlerde bulunmaz. Akdeniz Diyeti ile zayıflayan kilolu kişilerin kan şekeri düzelir, aşırı insülin üretimi azalır ve böylece glikoz insülin dengesi sağlanır.
Akdeniz Diyeti otofajiyi arttırarak yaşlanmayı yavaşlatır. Bu sebeple eliminasyon yapmak yerine hem sağlıklı yaşarken hem de zayıflarken Akdeniz Diyetinden şaşmamak gerekiyor. Çünkü taze sebze, taze meyve, baklagil veya kuruyemişler, rafine olmayan tahıllar hem kronik inflamasyonu düşürmek hem de otofajiyi arttırmak açısından esansiyeldir ve bu fizyolojik olumlu etkiler, Akdeniz Diyetinde doğal olarak mevcuttur. Eliminasyon yapmadan Akdeniz Diyeti ile sağlığa kavuşmak ve sağlığı korumak mümkündür.



DOĞAL BESLENME İLE KRONİK İNFLAMASYONU AZALTMAK İÇİN 5 ANA BESLENME KURALI
1- Düzenli yenilen rafine ve yüksek glisemik indekse sahip besinler, hiperglisemi sonucu kanda araşidonik asit üretimini fazlalaştırır ve inflamasyon belirteçlerini de kanda yükseltir. Beyaz undan yapılan tüm besinler, sofra şekeri, beyaz pirinç ve beyaz makarnayı beslenmenizden çıkarın. Siyez unlu ekşi maya ekmeği ve tam tahılları beslenmenize ekleyin.
2- Çoklu doymamış yağ asitlerinin doymuş yağ asitlerine oranı daha baskın olduğunda kronik inflamasyon gerilemektedir. Bu sebeple yumurta, balık, tavuk ve hindi etlerini hafta içinde daha sık tüketin. Zeytinyağını mutfağınızdan eksik etmeyin.
3- Omega 3, omega 6 yağ asidi oranı arttıkça inflamasyon belirteçleri kanda düzelme eğilimi gösterir. Beslenmeniz omega 6'dan az, omega 3'ten zengin olsun. Balık, keten tohumu, kuruyemişlerden daha zengin beslenip koyu yeşil yapraklı sebzeleri bolca yemek bu oranın olumlu değişimini sağlar.



4- Öğünlerinizi polifenolden zenginleştirin. Taze sebze, taze meyve, baklagiller, taze otlar, rafine olmayan tahıllar, siyah ve bitkisel çaylar, zeytinyağı polifenollerden oldukça zengin besinlerdir.
5- Etlerin çok yüksek ısıda pişirmesi, glikasyon ürünleri ve heterosiklik aminler inflamasyon belirteçlerini artırır. Etleri iyi pişirin ama 200 derecenin üzerinde olmamasına özen gösterin.
* Kilo vermek, az ve dengeli yemek, düzenli yürüyüş inflamasyonun diğer doğal ilaçlarıdır unutmayın.

KALİTELİ VE ÇOK SAĞLIKLI YAŞAM İÇİN TAVSİYELERİMİ GÖZ ARDI ETMEYİN
Kaliteli ve sağlıklı bir yaşam için olmazsa olmaz yaşam şekli önerilerim geliyor. Uzun yaşamak için aç kalmak, yaşlanmayı yavaşlatmak için 17 saat gece açlığını uzatmak, kahvaltı yapmamak gibi yanlış önerilere vücudumuzun ihtiyacı bulunmuyor. Dengeli öğünler, sağlıklı besinler, doğal yiyecekler ve vücudumuzun doğasına uygun yeme planı hiçbir ilaçtan daha güçlü değildir ve her şeyi en iyi şekilde çözer inanın. Hastalıktan da korur, kaliteli de yaşatır. Lütfen 7 altın tavsiyemi bir yere not edin ve düzenli uygulayın
1- Güne kahvaltı öğünü ile başlayın. Asla atlamayın. Kahvaltı yapmak vücudun metabolik kontrolü açısından çok değerli bir öğün olduğunu unutmayın.
2- Günde 3 öğün beslenmek ideali. Kahvaltı öğle veya bir ara öğün ve akşam yemeği planlamak iştahı dengeler kolesterol seviyelerini düşürücü etki sağlar.



3- Gece 12 saat açlık periyodu yeterli daha uzatmanın 12 saat açlık periyoduna göre büyük farkı bulunmuyor. Gece 12 saatlik açlık sirkadiyen ritmin düzenli çalışması için yeterli.
4- Öğünlerinizde protein, diyet lifi ve sağlıklı yağlardan daha zengin besinler seçmeyi ihmal etmeyin.
5- Yatmadan en az 3 saat önce yeme işleminize son verin. Bu alışkanlık otofajinin optimize olmasını sağlar.
6- Günün erken vakitlerinde sağlıklı besinlerden daha kalorili öğün tüketirken akşama doğru sağlıklı kalorilerden de olsa öğünlerinizin yüksek kalorili olmamasını sağlayın. Bu beslenme şekli de otofajiyi yükseltecektir.
7- Yürüyün. Her fırsatta sedanter olmak yerine aktif olun. Her gün yürüyün. Uzun yürüyüşler birçok gereksiz ilacı atmanıza dinç kalmanıza yardımcıdır unutmayın.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA