Dünya çapında ünlü, pazartesileri sevmeyen ama lazanyayı seven, tembel, şişman ve alaycı ev kedisi Garfield, karikatürist Jim Davis tarafından 1978 yılında yaratılmıştı. Hikâyeleri karikatür sayfalarından televizyona kadar uzanan Garfield'ın sinema macerası 2004'te başlamıştı. Devam filmi İki Kediciğin Kuyruğu 2006'da gösterime giren filmlerde Garfield'ı Bill Murray seslendirmişti. Huysuz kedi yeni maceralarıyla bir kez daha beyazperdede... Garfield isimli animasyon filmi, dağınık sokak kedisi babası Vic ile yolları yeniden kesişen Garfield'ın, arkadaşı ile birlikte yaşadığı maceraları konu ediniyor. Yıllar evvel terkedildiği için görüşmediği babası ile yeniden bir araya gelen Garfield, köpek arkadaşı Odie ile birlikte mükemmel hayatlarından ayrılmak zorunda kalır. Konforlu yaşamlarını geride bırakan ikili, Vic ile birlikte kendilerini komik olduğu kadar riskli bir soygunun içerisinde bulur. Hedefleri laktoz çiftliğinden bir kamyon süt çalmaktır.
Barınaktan kovulan aşk acısı çeken mandanın yardımıyla çiftliğe sızıp sütü çalmaya çalışırlar ancak başları beladan kurtulmaz. Rahatına düşkün ev kedisi Garfield, hiç olmadığı kadar hareket etmek zorunda kalıyor. Kahraman olmak için gerçek hayatı öğrenmek zorunda kalıyor. Bu süreçte, önce babasıyla çatışan, neden beni bırakıp gittin diye hesap soran Garfield, aynı hedef uğruna mücadele ettiği ve ekip olduğu babasıyla yüzleşme yaşıyor. Babasının kendisini terk etmediğini, ona daha iyi imkân sunan John ile kalmasına göz yumduğunu ve babasının her gün kendisini görmeye geldiğini öğrenince baba oğul arasında duygusal sahneler yaşanıyor.
David Reynolds, Mark Torgove, Paul A. Kaplan'ın senaryosunu yazdığı, Mark Dindal'ın yönettiği filmde Garfield'ı Chris Pratt, babasını ise Samuel Jackson seslendiriyor. Filmin Türkçe dublajında Garfield karakterini başarılı oyuncu ve seslendirme sanatçısı Engin Alkan, sahibi Jon'u ise seslendirme sanatçısı Harun Can seslendiriyor. Uzay Yolcuları, Galaksinin Koruyucuları ve Jurassic World gibi filmleriyle tanınan Pratt, Garfield'i seslendirmek için kelimenin tam anlamıyla sadece yemek yediğini ve şekerleme yaptığını söylüyor. Ünlü oyuncu 'Açıkçası hala diyetteyim, çünkü hayal ettiğim listeleri yiyebiliyor olmak bunu gerektirdi 6 ay boyunca sadece miyavladım. Garfield'ın konuşabildiğini sonradan öğrendim bunu öncesinden bilmek hoş olurdu" diyor. Genel itibariyle ailece seyredilecek komik, yer yer duygusal olan filme aç gitmemenizi öneririm. Lakin pizzalar, lazanyalar havada uçuyor. Özellikle çocuklarla izleyecekseniz zor durumda kalabilirsiniz...
Gürcü yönetmenden İstanbul'a aşk mektubu
Gürcü asıllı İsveçli yönetmen Levan Akın 2019 yapımı Ve Sonra Dans Ettik isimli filmle adını duyurmuştu. 92. Akademi Ödülleri'nde İsveç'in Oscar aday adayı olarak gösterilen filmle dikkatleri çeken Akın, yeni filmi Geçiş ile seyirci karşısına çıktı. 74. Berlin Uluslararası Film Festivali'nde Panorama bölümünde dünya prömiyerini yapan ve izleyici ödülü kazanan film, geçtiğimiz ay 43. İstanbul Film Festivali'nde de gösterilmişti. İsveç, Danimarka, Fransa, Türkiye ve Gürcistan ortak yapımı filmde Akın, rotasını Batum'dan İstanbul'a çeviriyor ve yeğeni Tekla'yı bularak kaybettiği kardeşinin vasiyetini yerine getirmek isteyen emekli öğretmen Lia'yı takip ediyor. Mzia Arabuli'nin canlandırdığı Lia, eski öğrencisi olan komşusunun kardeşi Achi (Lucas Kankava) ile İstanbul'un yolunu tutar. Birbirlerine ne kadar zıt olsalar da genç komşusuyla güçlerini birleştirip harekete geçen Lia'nın, gelenin kaybolduğu olasılıklar şehri İstanbul'da işi çok zordur. Akın'ın "dayanışmaya övgüm ve İstanbul'a aşk mektubum" olarak tanımladığı film İstiklal Caddesi, Galata Köprüsü, vapur gibi sembolik İstanbul görüntüleri ve yerli müzikleriyle oldukça tanıdık bir dram...
Ödüllü filmler açık havada
Bu ara vizyonda çok fazla öne çıkan bir film olmasa da sezon içinde dikkat çeken filmleri açık havada seyretmek mümkün. Sakıp Sabancı Müzesi'nin, Sabancı Vakfı'nın katkıları ve Başka Sinema işbirliğiyle Boğaz manzaralı terasında gerçekleştireceği Müzede Suare etkinliği, Başka Renkler, Sesler, Yüzler temasıyla 4-9 Haziran tarihleri arasında öne çıkan yerli ve yabancı ödüllü filmleri sinemaseverle buluşturacak. Geçtiğimiz ay gerçekleşen 43. İstanbul Film Festivali'nde Altın Lale Ödülünü kazanan Nehir Tuna'nın yönettiği Yurt, yine aynı festivalden Jüri Özel Ödülü, En İyi Senaryo, En İyi Kurgu ve En İyi Erkek Oyuncu Ödülü'nü kazanan, Vuslat Saraçoğlu'nun yönettiği Bildiğin Gibi Değil, 2024 Berlin Film Festivali Panaroma Bölümü'nde FIPRESCI ödülüne layık görülen Aslı Özge'nin yönettiği Faruk filmleri seyirciyle buluşacak. Film gösterimleri öncesinde yönetmenler Aslı Özge, Nehir Tuna ve Vuslat Saraçoğlu oyuncu ekibiyle birlikte izleyiciyle bir araya gelecek.