90'lı yılların başları... Bırakın şimdinin 3G teknolojisini, cep telefonu dahi iletişimin ufkuna gölgesini düşürmemiş. 900 bilmem kaç numaralı telefonlar pek revaçta. O yıllar çalıştığım gazeteye, "Can Yücel ağır hasta, komada, durumu vahim," diye bir haber düşüyor. Hemen telefona sarılıyorum. Karşımda Can Yücel, "Yahu kim uyduruyor bunları," diyor kahkahayla; "Geleyim de şu işin aslını astarını konuşalım," diyorum. "Yok," diyor, "şimdi alo teller revaçta. Sen telefonu kapa. Dokkuz yüz dokkuz yüzden beni biraz sonra ara. Bir tele-röportaj yapalım..." O telefon konuşması 01 Ağustos 1992'de tarihli Cumhuriyet gazetesinde yayımlandı. Kuzguncuk'ta iskelede gazete alırken başı dönüyor Can Yücel'in. Şair Yaşar Miraç ile ressam Yusuf Katipoğlu, Beylerbeyi'nde bir dispansere götürüyorlar. Elektrosu alınıyor. Oksijen veriyorlar. Can Yücel'in deyişiyle, "Aşağı yukarı enfarktüse benzer; tam enfarktüs değil de, öncesi gibi bir şey." Bu olay üzerine de bir şiir yazıyor. Ama sonrasında şiiri kaybediyor ve aklında kalana göre yeniden 'uyduruyor...' Adı da, Kurtuluş Savaşı. "Kurtuluyorum kurtuluyorum Eskisince bir darbeyle değil Bir sekteyle kurtuluyorum Suların üstünden kanatlarım açık Ter damlaları okşuyor turna ayaklarımı Asayiş ber kemalist Süzülüyorum." Bu şiir Can Yücel'in 1993'te Papirüs Yayınları arasında çıkan Güle Güle/Seslerin Sessizliği kitabında yer almaktadır. Şimdi Can Yücel'in kitaplarında bulamadığım bir şiirinden söz etmek istiyorum. Bu olaydan bir yıl kadar önce, yani 20 Ekim 1991'de ülke bir 'erken seçim'e hazırlanmaktadır. Günlerdir gazeteler, dergiler, televizyonlar seçim haberleriyle dolup taşmaktadır. Ben de Ferit Edgü, Ataol Behramoğlu, Selim İleri, Tomris Uyar, Özdemir İnce, Tahsin Yücel, Muzaffer Buyrukçu, Demirtaş Ceyhun, Konur Ertop, Aziz Nesin gibi yazar ve şairlerin seçim üzerine düşüncelerini içeren küçük bir soruşturma hazırladım. Herkes birkaç satırla da olsa düşüncesini açıklarken hasretiyle aramızda bugün de yaşayan Can Yücel, seçimlerde 'tercih' hakkını bir şiirle kullanmıştı. İşte, o tarihlerde Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan Can Yücel'in Tercih'i: "Penguen olmak isterdim hep Buzlar üstünde ayakta 'Niye milletvekili adayı olmuyorsun?' diye soruyorlar bana Fraklarım var diyorum ben de Siyahlı, beyazlı Buzlar üstünde Hep bir penguen olmak isterdim Muammalarla açık konuşan..." 'Erken seçim' tartışmalarının gündemde olduğu günümüze de bir işaret değil midir güncelliğini her daim koruyan 'Can Baba'nın şiiri?