Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NUR ÇİNTAY

Bu başka okul!

Dünya Okulu, Zaman Okulu, Sindirim Okulu, Ölçekler Okulu, Akışlar Okulu... Çocuklar sınıflara koştururken, büyüklere de bunlar gerek. Haftaya istikamet İstanbul Tasarım Bienali olmalı

Okul dönemi başladı. Her manada. Bebek yaşta start alan sırt çantalı koşturmaca bir yana, yetişkinler için de şahane bir kapı açılıyor gelecek hafta: Okullar Okulu.
Haftaya cumartesi başlayacak ve 22 Eylül-4 Kasım tarihlerinde bütün şehre yayılacak olan 4. İstanbul Tasarım Bienali'nin bu yılki ana başlığı bu: Okullar Okulu. Küratör Jan Boelen (Hasselt'teki (Belçika) Z33 Güncel Sanat Evi ve Arles'deki (Fransa) deneysel tasarım laboratuvarı Atelier LUMA'nın sanat direktörlüğünü yapan kişi kendisi. Eindhoven Tasarım Okulu'nun Sosyal Tasarım yüksek lisans programını yöneten de o).
Tasarım, mimari, biyoloji, sosyoloji, gastronomi, pedagoji, ekoloji, teknoloji, ekonomi... Böyle pek çok farklı alandan 100'den fazla katılımcının projesinin yer alacağı bienal, öğrenmenin ne anlama geldiği, nasıl tasarlandığı ve tasarlanması gerektiği üstüne düşündürecek. Belki hâlâ gece rüyalarımıza girip terli çığlıklarla uyanmamıza sebep lisedeki sınavları zihnimizde temize çekecek. Dünya Okulu, Akışlar Okulu, Sindirim Okulu, Zaman Okulu, Ölçekler Okulu zihnimizi açacak, o kesin.
Bienal her zamanki gibi İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, Vitra sponsorluğunda düzenleniyor ve ücretsiz geziliyor. Nerelerde? Akbank Sanat, Yapı Kredi Kültür Sanat, Pera Müzesi, Arter, Salt Galata ve Studio- X İstanbul'da. Ama az önce geçen "bütün şehre yayılacak" olduğu iddiası boşuna değil. Bu sene ilk defa Mavi sponsorluğunda düzenlenen Tasarım Rotaları sayesinde hemen her semte eğiliyor çünkü bienal. Beyoğlu'ndan Emirgan'a, Tarihi Yarımada'dan Fenerbahçe'ye, Ahırkapı'dan Bahçeköy'e... Nasıl mı?
Mesela İstanbul'un Hanları turunda üretim, mekân ve mimarinin izinde Tarihi Yarımada'nın zanaat merkezleri ve ortak üretim alanları ziyaret edilecek, Prof. Dr. Murat Güvenç anlatacak. İstanbul Fenerleri turunda Fenerbahçe'den Ahırkapı'ya deniz fenerlerinin hikâyesi Teğet Mimarlık'ın kurucularından Ertuğ Uçar'dan dinlenecek. Müzik Turu'nda İstanbul Müzik Festivali Direktörü Efruz Çakırkaya ve İstanbul Caz Festivali Direktörü Harun İzer mihmandarlık yapacak, Beyoğlu'nun sesi, cazın etkisi, klasiğin esintisi duyulacak. Bisiklet Turu, Pedallıyorum ekibi liderliğinde Bahçeköy'de başlayıp Emirgan'da bitecek, insanın dünyayı nasıl da tarumar ettiğine odaklanacak. Velhasıl faydalı şeyler olacak ve muhtemelen şöyle düşündürecek: Okul, olması gerektiği gibi olduğunda ne müthiş bir şey!

Yerli dizilerle ilişkiler
Bu yazın en beğenileni, gençlik dizisi 4N1K olmuş. Sonrasında başrollerinde Can Yaman ile Demet Özdemir'in bazılarınca fenomen çift ilan edildiği Erkenci Kuş geliyor. Ama en sevilen dizi çifti onlar çıkmamış. Birce Akalay ve İbrahim Çelikkol'un canlandırdığı Aslı ile Ferhat halkımızın favori çifti (Siyah Beyaz Aşk). Söz'ün Yavuz ve Bahar'ıyla Sen Anlat Karadeniz'in Nefes ve Tahir'i de takipçileri...
Nerden öğreniyoruz bunları? Sosyal anket platformu www.poltio. com, 18 binden fazla oy alan soruların sonuçlarını analiz edip Türkiye'nin dizilerle ilişkisini ortaya sermiş, oradan...
Dizi tarihinin en kötü karakteri (Ezel'den Eyşan), en sevilen annesi (Aşk-ı Memnu'dan Firdevs) gibi kategoriler arasında en anlamadığım şu oldu: Vatandaşın en çok geri dönmesini istediği dizi Avrupa Yakası'ymış. Daha sonra da Leyla ile Mecnun, Ezel, Behzat Ç. ve Aşk-ı Memnu geliyor.
Tamam, güzel dizilerdi bunlar, eyvallah. Ama adı geçen bütün bu eski dizileri, sayısız yeni diziyle beraber ister cep telefonundan ister birkaç kablo marifetiyle başka ekrandan istediğin anda/yerde seyretme imkânı varken... Niye böyle bir şey talep ediliyor ki? Her şeyi devletten/çevreden beklemeyelim, di mi ama?

İki 'ev'den iki kişi
Netflix dizilerinin en popüler olanlarından La Casa De Papel'i izliyor musunuz? Orada seslendirdiği My Life Is Going On şarkısıyla bildiğimiz Cecilia Krull 21-22 Eylül'de İstanbul'da konser verecek, haberiniz olsun. Günümüzün en mühim yeni kuşak caz şarkıcılarından sayılıyor ve o iki akşam Salon İKSV'de sahne almaya hazırlanıyor.
Yine Netflix dizilerinden La Casa de las Flores'i seyrediyor musunuz peki? Bütün sırları tek tek ortaya saçılan ailenin annesi, sosyetik çiçekçi Virginia'yı yıllar öncesinden hatırlayan kaç kişiyiz? Mariannaaa! Veronica Judith Saenz Castro Alba, ilk gençliğimizin unutulmaz pembe dizi karakteri. Akşamüstleri bütün kadınları sokaktan ekran başına koşturan Zenginler de Ağlar'ın Marianna'sı. TRT'li yıllar. Gençliğimiz, nerdeyse ergenliğimiz. Seneler de ağlar!
Not: Bu arada 'Casa' ev demek.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA