Yerine geldiğiniz kişi çuvallamışsa, işiniz hem zor hem kolaydır: Batmış, bitmiş ya da eksiye giden bir şeyi toparlamak güçtür. Ama öbür taraftan da siz bir 'tık' bile üstün olsanız, iyi kabul edilirsiniz. Sorgulanmaz, yırtarsınız. Başarılı birinin yerine gelmekse çok risklidir. Sırf yüksek performans değil sağlam sinir de gerektirir. Kimse 'O oydu, bu da bu' diye düşünmez; gidenle hunharca kıyaslanmak adettendir. Selçuk Yöntem'in işi çok zordu. Kim Milyoner Olmak İster çoğumuz için Kenan Işık demekti. O talihsiz rahatsızlık sonrası yarışmayı her seferinde ayrı ünlünün sunması tamamdı da, Kenan Işık dışında birine temelli teslimi sanki olacak iş değildi! Selçuk Yöntem adeta bir imkânsızı gerçekleştirdi. O kadar başarılı oldu ki, yarışmanın sahibi sandığımız Kenan Işık'tan daha çok yakıştı yerine. Murat Yıldırım'ın işi çok zor; çıta fazla yüksek çünkü. Yadırganacak, sürekli mukayese edilecek, eleştirilecek. Bunu yapanın meşrebine/mezhebine göre bazen fazla vahşi, acımasız olacak dozu. Arada şimdiye kadarki kariyeri de harcanacak. Halbuki Yıldırım iyi işler çıkarmış bir oyuncu. Radarıma girmesi, başrolünü Tuba Büyüküstün ile paylaştığı Asi'yle olmuştu. Tam 10 yıl önce. Öncesinde Hayat Bilgisi'nden Organize İşler'e, ekranda da perdede de yer almış meğer. Küçük rollerde. İlk başrolü de Fırtına'yla gelmiş. Bunları sonra sonra öğrenmiştim. Asi'de yıllar sonra başarılı ve paralı bir işadamı olarak doğduğu topraklara geri dönen Demir'di. Hatay'da geçen dizinin merkezinde, kısaca Asi denen güzel Asiye'yle Demir'in aşkı ve iki ailenin yaklaşık dört kuşaklık hikâyesi vardı. İki genç başrol oyuncusu arasında dedikodu çıkmayan nadir dizilerdendi. Murat Yıldırım ile Fırtına'da birlikte oynadığı Burçin Terzioğlu bu dönemde evlendi. Hem zaten Tuba Büyüküstün'ün ilerde evleneceği (ve boşanacağı) Onur Saylak da kastta yer alıyordu. 2010 başında Aşk ve Ceza geldi. Savaş Baldar, her genç kızın rüyası olarak Zetina dikiş makinesiyle yarışırdı. Yakışıklı, varlıklı, anlayışlı, iyi kalpli, şefkatli, adaletliydi.
EKRANA YAKIŞAN BİR YÜZ, İYİ OYUNCU
Bir yandan ailenin kirli işlerini temizlemeye ve rahmetli Tomris İncer'in ürkütücü sahicilikte can verdiği dominant annesi Şahnur Baldar'la baş etmeye çalışıyordu... Öte yandan bir gecelik kaçamak sonrası âşık olduğu reklamcı sevgilisi Yasemin'i (Nurgül Yeşilçay) yakalamaya ve abisinin ölümüyle berdel evliliği yapmak zorunda bırakıldığı abisinin dul eşi Çiçek'i (Feride Çetin) acıtmadan ondan kurtulmaya... Murat Yıldırım, Aşk ve Ceza'nın Savaş'ı olarak gönüllerde taht kurdu. Suskunlar, yerli dizi tarihimizin en sert, en damardan, en dokunaklı yapımlarındandı. Merkezinde bir aşk hikâyesi değil, birbirini kardeş gibi seven dört genç adam vardı. Iska, Yanık, Sarı, Şerif... Çocukken masum bir suç yüzünden hapse girmişler ve içerde darptan tacize türlü korkunç muameleye maruz kalmışlardı. Bu acı anıları hatırlamamak için de çıktıktan sonra hiç görüşmemeye yemin etmişlerdi. Ama içlerinden biri öldürülünce yemin bozuldu. İşte Murat Yıldırım, çetenin başı, Şerif lakaplı Ecevit'ti. Parlak bir avukat olmuştu ama adalet, bazen de hukuk dışı yollardan sağlanıyordu işte. Çocukluk günlerine dönüşlerle iç yakan, Ahmet Kaya şarkılarını çok iyi kullanan dizide, oyunculuk performansı da çok yüksekti. Murat Yıldırım göz doldurdu, ağlamaktan da epey göz şişirdi. Sonra tam karşı uç: Kocan Kadar Konuş. Şebnem Burcuoğlu'nun kitabının film versiyonu delice gişe yaptı (2015). Burun kıvırıp sinemada seyretmemiş bazılarımızı da, uzun bir uçak yolculuğunu kısaltıp, kendine minnettar bıraktı! Çok şirin bir romantik komediydi, başrollerde Ezgi Mola'yla Murat Yıldırım vardı. 2016'da Kocan Kadar Konuş: Diriliş adıyla ikincisi çekildi. Öte taraftan da yeni dizi Gecenin Kraliçesi başlamıştı. Meryem Uzerli'nin dönüşünün muhteşem olacağına dair beklenti büyüktü ama olmadı. Taylan biraderlerin yönetmenliğine, Murat Yıldırım, Uğur Polat ve Funda Eryiğit'in sağlam oyunculuklarına ve Fransa'dan derhal bilet alma isteği uyandıran görüntülere rağmen, umulan bulunmadı. Ama 2016 Murat Yıldırım'ın çok konuşulduğu bir yıl oldu. Londra'da tanıştığı Faslı oyuncu İmane Elbani'yle evliliği, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Facetime'dan kız istemesinden çifte düğüne, hatta kayınvalidenin de gelinle karıştırılabilecek görüntüde olmasına kadar, dillerden düşmedi. Güzel karısı direncini yükseltsin diye umalım. Selçuk Yöntem'le karşılaştırılmaktan yorgun düştü/ düşecek, eleştiriler de muhakkak acıttı/acıtacak. Ama Murat Yıldırım ekrana yakışan bir yüz, en önemlisi de iyi bir oyuncu. Dizi izleyicisi bunu unutmayacak!