Bir konserden ne bekleriz? Ses sistemi iyi olsun. Orkestra uyumlu olsun. Sanatçı formda olsun. Pinti, kibirli, eksi olmasın. Sırf müzik kalitesi degil, eglencesi de bol olsun, costursun. Vs. Ekleyin kendi taleplerinizi... Ertesi sabah mütebessim uyandırmasını ve yarattıgı pozitif ruh halinin iki-üç gün sonraya da (simdilik) sarkmasını bekler misiniz peki bir konserden? E yok artık. Insaflı olalım. Konser nihayetinde. Antidepresan degil ya bu... Pek çok konsere gittik bugüne kadar. Önemli, söhretli, hikâyeli, yabancı ve de yerli çok sayıda ismi sahnede canlı görme imkânı bulduk. Çıldıran seyircilere, dört-bes bis yapan ünlülere rast geldik.
Kiminin sesi büyüleyici, kiminin sovu nefes kesiciydi. Kostümleriyle göz dolduranını, saz arkadaslarıyla kulak doyuranını, her türlüsünü tecrübe ettik...
Ama bu kadar mutlu edeni, nese vereni, iyi geleni... Saadeti ertesi günlere de yeteni...
ÇÜNKÜ 'NORMAL' DEĞİL!
Söyle gelisti olaylar: Asagı yukarı aynı islerle istigal eden bir kadınlar grubumuz var. Fikir annesi M., geçen ay dedi ki, Tarkan konserine gidelim mi beraber? Fakat Tarkan organizasyonu, ciddi is... Eylül ayında Harbiye'deki Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi'nde bir dizi konser veriyor arkadas ama bilet bulmak mesele.
Bunun üstüne S., organizasyon maharetini konusturdu. Çileli bir Whatsapp trafigi sonunda ayın 6'sında karar kıldık, paralarımızı yatırdık, tarihi iple çeker olduk.
Tarkan'ın iletisimini yapan Feride Edige (Pro Iletisim) bize de acayip bir jest yapmıs meger; yerlerimizi 'upgrade' etmis. Salı aksamı Açıkhava'ya gittigimizde bir de baktık ki adeta Tevetoglu soyadını tasırmısçasına en önde, ilk sıradayız!
Bu ilk sıralar, milletin kıskançlık oklarına hedef olan yerler. O okları püskürtmek için hemen tam koordinat vereyim: Ilk sıranın en bası. Ya da dibi. Yani ucu. En kenarı!
Aman diyeyim! Bunu Feride hanıma laf çakmak için söylemiyorum (Kendi daha da uçtaydı), tam da sunun için söylüyorum:
Normal sartlarda... Sahnede normal bir sanatçı olsa... Böyle en uçta oturan, gece boyunca onun sırtındaki kılıgın potlarını ezberler. Yüzünü görmez, ense tırasıyla yetinir.
Ama sahnedeki 'normal' biri degil iste. Hakikaten 'normalüstü' Tarkan; olaganüstü... Mekânın her noktasına, her santimetrekaresine hâkim. Sahnenin iki ucu arasında gidip gelip dans edip, en ücralara en basköse muamelesi yapıyor. Müthis bir sey bu, herkes yapmaz. Bu derecesini hele, kimse yapmaz.
ALATURKA: 10-POP: 10
Önce islemeli smokin ceketiyle gazino dekorunda çıktı. "Dönülmez aksamın ufkundayız / Vakit çok geç"... "Söyleme bilmesinler / Bu askın bittigini"... "Sevmekten kim usanır / Tadına doyum olmaz"... Ahde Vefa albümünden alaturka söyledi. Ama nasıl enfes söylemek... Rahmetli Müzeyyen Senar mezarında keyif ve gururla kıpırdamıs olabilir.
Ikinci bölümdeyse popçu yüzüyle, kostümüyle, bedeniyle geldi. Kuzu Kuzu'dan Sevdanın Son Vurusu'na ("Sen artık benden sonra sevemezsin, yanmıssın"ı esine dogru!) Dudu'dan Cuppa'ya... En popüler sarkılarıyla verdi gazı.
Adam yıllardır türlü uzvumuza dokunuyor sesiyle, icrasıyla, tamam. Ama insanı esas alıp götüren, o beden dili. Harikulade biçimde kullanıyor bedenini. Iki buçuk saat boyunca tek bir saniye düsürmüyor harareti ve yüzde bin hak ediyor 'Megastar' titrini.
Bir sihir var sanki içinde ve o sihri geçiriyor bize de. Umut ve mutluluk bulastırıyor. Sebepsiz sevinç. Konser bittikten çok sonra da kendini sen sakrak yakalıyor insan.
Hiç kilo almayacagınızın garantisiyle, hayatta en sevdiginiz tatlılardan tabak tabak yemissiniz gibi... Ya da söyle: Saadet serumu baglatmıssınız gibi. Enerji enjeksiyonu yaptırmıssınız gibi. Ilaç gibi Tarkan... Bu zor dönemde, derde derman. Organik bir antidepresan.
Hep iyi olsun. Bizi de iyilestirsin. Amin.
GELİN HANIMI BEĞENDİK Mİ?
Tarkan'ın taze eşi Pınar Dilek bir nevi 'milli gelin' sayılır. Kaynanalık yapmak hakkımız yani!
En ön sıranın en ortasında, sevgili Hıncal Uluç ve Türker İnanoğlu'nun yanında oturuyordu Pınar Dilek. Siyah bir kalem etek, üstüne de uzun kollu, bordo renkte bir ipek-saten kruvaze gömlek giymişti. Ayağında ince ve yüksek topuklar vardı.
"Lastik ayakkabıyla çok daha rahat ederdi" diyenler, fazla abiye bulanlar oldu. Ama gençken hangimiz şıklığı topukla tarif etmedik, bu yüksek ökçe düşmanı konser mekânlarında bir karış topukla bilek burkmadık ki?
Güzel bir genç kadın gelinimiz... Ama sıfır bedenlik zamane zafiyetlilerinden değil. Klasik, geleneksel bir güzelliği var. Minyon ama kıvrımlı...
Çaktırmadan fotoğrafını çekmek isteyen arkadaşımıza sempatik bir şekilde gülümseyerek poz verdi. Sevimli. Bakışlarından hissettiğim, yumuşak ve şefkatli. Tarkan'ı pişman etmediği de çok belli... Velhasıl başlığa kısa cevap: Evet!