Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NUR ÇİNTAY

'İlginç olan sadece yarındır'

Louise Bourgeois, 20. yüzyılın önemli sanatçılarından.
Cinsiyete göre ayırırsak hele, en mühim kadın sanatçılarından geçtiğimiz yüzyılın. En.
Bedene, kadınlığa ve erkekliğe, rüya ve kabuslarımızdaki sembollere dair tedirgin edici işler çıkaran, bilinçdışımızın muhteviyatını somutlaştıran, psikanalizin tarif ettiği pek çok şeyi görselleştiren, 'Örümcek' denince de şüphesiz ilk akla gelen sanat kişisi.
1911 Paris doğumlu.
Yüksek burjuva bir aileden ve de içinde biriktirdiği öfkenin, şiddetin baş sorumlusu bir babadan gelme. Baba, dokuma duvar halısı tamircisi ama en 'VIP' olanından.
Louise 12'sinde duvar halıları için çizim yapmaya başlıyor.
15'indeyse Sorbonne'da matematik okuyor.
Sonrasında Ecole de Louvre ile Ecole des Beaux-Arts'ta sürdürüyor eğitimini. Bu matematik-sanat kombini, kübist çizimlerinde hissediliyor sanki. Ama sanatının belkemiği kadınlık meselesiyse, esas kaynağı da kişisel hayatı... Oradan yansıyan sahicilik, öfke, hüzün, düğüm düğüm-burgu burgu hal, çok net geçiyor karşıya...
Kibriyle, laf çakmasıyla, tepeden üslubuyla 'evlerden uzak' bir babası var. Onun dadıyla olan aleni ilişkisi, annenin ise bu durumu görmeyi sürekli reddi, çocukluğunun ve ilhamının esası gibi. İlişki, cinsellik, ihanet, kıskançlık; bunlar bazen daha kızgın bazen daha alaycı bir tonda çıkıyor ortaya. Ama hep güçlü, şiddetli...
30'lu yılların sonunda 30'larına gelirken, ABD'li kocasıyla New York'a taşınıyor. Sanat eğitimine devam ediyor, resimle başlamış olan serüveni heykelle devam ediyor.
Arada kocası ve çocuklarıyla 'normal'e yakın bir eş ve anne profili çiziyor ama sık sık da ağır depresyonlar ve öfke nöbetleriyle boğuşuyor.
Yaklaşık 35 yıl boyunca gördüğü psikanaliz seansları hayatında da sanatında da ciddi yer tutuyor.
Uzun bir ömür sürüyor Louise Bourgeois. 2010'da göçtüğünde, 100'e dayadığı merdivenin son basamağında.
Yıllarca fazla önemsenmedikten sonra artık hakkı teslim edilmiş, New York'taki Mo-MA'da retrospektif sergi açan ilk kadın sanatçı unvanını almış durumda. Annesinden hareketle yaptığı örümcek heykeli 'Maman'la olay olmuş, ismini sanat tarihinin 'en'leri arasına yazdırmış vaziyette...
Buracıkta anlatmaya çalışmak, hem hakaret hem boşa kürek. İstanbul'un 14. İstanbul Bienali ile beraber coşan sanat gündemindeki sergilerden biri de onu ağırlıyor:
Taksim'den İstiklal Caddesi boyunca yürümeye başladığınızda sağ kaldırımdaki Akbank Sanat, bu büyük ismin eserlerini sergiliyor.
Köşe yazılarıyla da tanıdığınız sevgili Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman'ın küratörlüğündeki Louise Bourgeois: Dünyadan Büyük geçen hafta açıldı, 28 Kasım'a kadar da açık kalacak.
Son sözü size sanatçının kendisi söylesin: "Her ne kadar çok bağlıysam da geçmişi müthiş acı verici buluyorum.
Çözümlenmemiş bir sorun bu. Gene de (geçmişe) yeniden dönmenin bir zevki yok. Geçmiş bir defa geçtiğiniz, keşfettiğiniz ve vazgeçtiğiniz bir peyzajdır. İlginç olan sadece yarındır."

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA