Anne baba olmaya karar verdikten sonra bebeği bekleme süreci, yani gebelik dönemi başlar. Annenin bu süreci nasıl geçirdiği, bebeğin anne karnında ve dünyaya geldikten sonraki ruh sağlığını etkiler. Anne olmaya hazır olan, bebekle ilgili sorumluluklarını bilen, evlilik ve iş yaşamında sorunları olmayan kadın, beklenmedik fiziksel bir sorun olmadıkça rahat ve huzurlu bir gebelik geçirecektir.
Ancak her şey uygun gibi başlasa da bazen gebelik boyunca karşılaşılan beklenmedik olaylar süreci bozabilir. Anne karnındaki bebek, annesinin duygularını, sıkıntısını, umutsuzluğunu, mutsuzluğunu, isteksizliğini olduğu gibi algılar.
Bazen bir nedene bağlı, bazen de kişinin daha önceden olan yatkınlığı nedeniyle annenin gebelik döneminde depresyona girdiği görülür. Anne karnında ve doğumdan sonra bu depresyon bebeği etkiler. Anne bebek ilişkisi bozulur ve ileriki dönemde sorunlar yaşanır.
Annenin hamilelik sırasında huzurlu ve mutlu bir ortamda olması, bebeğiyle ilgili hazırlıkları rahat yapabilmesi, doğacak bebeğe ilişkin endişeler yaşamaması anne karnındaki bebeğin de huzurlu olmasını ve iyi gelişmesini sağlar.
İyi geliştikten sonra doğan bir bebek, hem fiziksel hem de ruhsal açıdan yaşama daha olumlu başlayacaktır. Gebelik döneminde anne ve babanın bebeğin cinsiyetine ilişkin beklentileri aslında doğacak bebeğin cinsel gelişiminin ilk adımıdır.

CİNSİYET BEKLENTİSİ PSİKOLOJİYİ BOZAR
Bebek için yapılan hazırlıklar, seçilen renkler, belirlenen isimler ona ilk cinsel kimliği verir. Bu beklentiler bir cinse aşırı derecede yönelirse beklenenden farklı cinsiyette doğan bebek anne-baba için hayal kırıklığı yaratacaktır. Bu ilk aylarda kurulması gereken ilişkinin sağlıklı olmamasına ya da anne-baba doğan çocuğun cinsiyetini çok da umursamadan kendi beklentilerine uygun olan kıyafet ve saç seçimi yapmasına neden olur. Her iki durum da ileriki dönemde çocuğun cinsel kimlik gelişiminde ve ruh sağlığında olumsuzluk yaratır. Benzer şekilde daha anne karnındayken ultrason ile öğrenilen cinsiyet, istenileni karşılamıyorsa bu durum bebekten beklentiyi, ona duyulacak ilgiyi etkileyecek, sonraki dönemlerde sorunlara neden olacaktır.

ANNENİN STRESİ BEBEĞİ ETKİLER
Doğum, anneler için mutluluğun olduğu kadar endişelerin de simgesi. Doğum eylemi nedeniyle bazı annelerin endişeleri o kadar yoğun olabilir ki, o zamana kadar çok yolunda giden gebelik süreci doğum yaklaştığında annenin stresi nedeniyle bebeğin de strese girmesine neden olabilir. Doğum ile ilgili yeterince bilgi almak, bunun son derece doğal bir süreç olduğunu bilmek yatıştırıcı olabilir.
Eğer annenin doğuma ilişkin endişeleri çok fazla ise, tıbbi bir gereksinim olmadan sezaryene başvurmak yerine, önce annenin korkularını yatıştıracak profesyonel destek almak daha uygundur. Tıbbi gereksinim olmadan, sadece endişe nedeniyle yapılan sezaryen bebeğin gereksiz anestezi almasının dışında, annenin doğar doğmaz bebekle buluşma şansını da engeller. Doğumun hemen sonrasında bebeğin anneyle ilk teması daha sonra kurulacak ilişki açısından önemlidir. Ayrıca bebeğin fiziksel ve ruhsal gelişimindeki önemi bilinen emzirmenin bir an önce başlaması için annenin uyanık olması gerekir. Uzun süren bir hazırlık döneminden sonra, bir bebeği kucağımıza aldığımız ilk an devamındaki yorucu ama zevkli sürecin güzel ve gerekli başlangıcıdır.