Geçtiğimiz günlerde yeni bir cinsel istismar haberi basında ve sosyal medyada geniş yer buldu. Bu sefer önce kendi canına kıyan 17 yaşındaki bir ergenin haberi geldi. Sonra okulda öğretmeni tarafından cinsel istismara uğradığını okuduk. Haberler birbirini izledi. Okulda birileri ile konuştuğu, yardım istediği ama bu yardım çağrısına yanıt bulmadığı yazıldı. Bu haber nedeni ile cinsel istismar ve onunla birlikte, hem çocuk ve gençleri koruma, hem de cinsel istismara uğramış olan çocuk ve gence yardım için yapılacakları gözden geçirelim istedik.
ARADA BEŞ YAŞ FARK VARSA İSTİSMAR
Cinsel istismar, büyüklerin çocukları kendi cinsel doyumları için kullanmasıdır. Cinsel istismar denilebilmesi için, istismarı yapanla kurban arasında en az beş yaş fark olması öngörülür. Cinsel istismar dendiğinde sözel istismardan, tecavüze uzanan bir kavram anlaşılmalıdır. Telefon, internet ya da yüz yüze cinsel konuşmalar, teşhircilik, dokunma, ilişki kurma, ilişki izlettirme, pornografi için kullanma ve izlettirme, fuhuşa sürükleme cinsel istismardır. Cinsel istismar utanma, suçluluk, çevrenin tepkileri gibi nedenlerden çoğunlukla gizlenmektedir. İstismarı yapanlar genellikle aile üyeleri ya da çocuğun tanıdığı kişilerdir. Çoğunlukla erkekler tarafından yapılmaktadır. Ergenlik döneminde cinsel istismar daha sık görülmektedir. Eğer çocuğunuz size cinsel istismara uğradığını söylüyorsa ona inanmanız gerekir. Zaten korkmuş, kendi hatası olup olmadığına ilişkin endişeleri olan çocuk, yalan söylediğinin düşünülmesine dayanamaz. Özellikle ergenlerin uğradığı cinsel istismarlarda, "çocuğun rızası" söylemi sık sık dile gelir. Ancak çocuğun kendinden büyük birine karşı koymaması, yapılan davranışı "sevgi" olarak adlandırması, korkması rıza demek değildir.
SUÇLU GENELLİKLE TANIDIK
Çocuk ve gençlere cinsel istismarın çoğunlukla tanıdık tarafından yapıldığı bilinmektedir. İstismarcının otorite ve aslında güvenilecek kimlikte olması çocuk ve ergenin karşı koymasına engeldir ki, bu duruma rıza demek en hafif deyimiyle algı bozukluğudur. Özellikle ergen cinsel ilişkiye kendi isteği ile girmemiş olabilir. Bunun tecavüz olması gerekmez. Kendinden büyük birinin ısrarı, baskısı buna neden olmuş olabilir. Bu durumdan hoşlanmasa da "Hayır" diyememiş olabilir. Bu nedenle huzursuz, korkmuş ve aklı karışmıştır. Ailesinden korkması durumu gizlemesine neden olur, sorunları artırır. İstismarın en kötüsü, istismarın aile içinde olmasıdır. Aile içi cinsel istismar çocuk için yabancıların yaptıklarından daha örseleyicidir. Daha çok baba-kız istismarı görülmekle birlikte, ağabey, amca, dede istismarları da yoğundur. Kız çocukları beş kat daha fazla istismara uğramaktadır. Ancak cinsel istismar erkek çocuklara yönelik de gözlenebilir. Ergenlerde erkek arkadaş, öğretmen, güven duydukları yakın akrabaların bu ilişki ve güveni kullanarak istismarda bulunduğu durumlar azımsanmayacak kadar çoktur.
ÇOCUĞUNUZ CİNSEL İSTİSMARA UĞRADIYSA
Çok fazla kızacak ve çok üzüleceksiniz. Duygularınızı, sizi anlayabilecek arkadaşlarınızla ve size destek verecek profesyonellerle konuşmaya ihtiyaç duyacaksınız, böylece çocuğunuza destek olabilirsiniz.
Çocuğunuzun sizin çok üzgün olduğunuzu bilmesi, onun kendini daha kötü hissetmesine neden olabilir. Çocuğunuzun neye ihtiyaç duyduğuna odaklanmaya çalışın.
Cinsel istismara uğramış çocuğunuzun şefkatli dokunuşlar ve cinsel dokunuşlar ile ilgili olarak kafası karışacak ve bunun tekrar olabileceğine ilişkin kaygı ve korkuları artacaktır. Burada ebeveynlerin çocuklarına şefkatle dokunmaya devam etmeleri çocuğun kontrol sağlayabilmesi ve güvende hissedebilmesi için önemlidir.
En önemlisi de çocuğun cinsel istismarın asla tekrarlanmayacağını ve kimin ne dediğinin hiç önemli olmadığını, olayda çocuğun hiçbir hatasının olmadığını bilmesidir.