Bu yıl Kurban Bayramı'na pek bayram havasında girmiyoruz. Çünkü bayram demek mutluluk, nese demektir. Maalesef ülkenin yasadıgı olaylar nedeni ile daha çok hakim olan duygu hüzün. Bayramların, özellikle dini bayramların genel teması hosgörü, kardeslik, küslerin barısması olmasına karsın terör olaylarına baglı olarak tam tersi bir tema hakim ülkemize.
Ayrımcılık, ölümler, üzüntü tümünün yerini almısken, geldi bayram. Tüm bunların üstüne Kurban Bayramı'nın gelenegi olan kurban kesimlerinde dikkatsizlik yaparak, bayram kutlamasının çocuklar için yeni bir travma olmasına neden olmamak gerekir. Çünkü bayram boyunca maddi gücü olanlar kurban kesecek.
Iste bu süreci dogru yönetemedigimiz zaman bayram çocuklar için bir nese ve mutluluk kaynagı olmaktan çıkar. Aksine onları korkutan, birçok psikolojik sorunun baslamasına yol açan bir zaman olur. Korku veren, saglıgı bozan bir duruma bayram demek zorlasır.
Bu bayramın çocukların saglıgını bozmadan, onları olumsuz etkilemeden gerçekten bayram olması için yapılabilecek seyler var.
Eriskinlere cazip ve etkileyici gelse de, Kurban Bayramı'nda kurban kesilmesinin nedenini anlatan hikaye küçük çocukları korkutabilir. Özellikle 12 yas altı somut düsünce nedeni ile, her ne gerekçeyle olursa olsun bir babanın çocugunu kurban etmesinin anlamını çocuklar anlayamayacaktır. Öykünün sonu iyi bitse de bu olasılık onların gelisim dönemleri için korkutucudur. Bu nedenle her seyden önce "Niçin kurban kesiyoruz?" sorusuna çocugun yasına uygun yanıt vermek gerekir.
Her Kurban Bayramı'nın iki temel tartısması var. Biri kurban fiyatları ve saglıkları, digeri ise hayvanların kurban edilme sekilleri. Bir de bayram sırasında okudugumuz haberler var: Kesilirken kaçan kurbanlıklar, kan manzaraları...
Kurban hepimizin kabul ettigi dini bir vecibe. Amacı ise et yiyemiyenlerin et yemesini saglamak, varlıgımızın bir parçasını baskalarıyla paylasmak.
Bunu yaparken bir baska canlıya acı çektirmenin ne kadar dogru oldugu tartısılır. Ve bir yandan çocuklara hayvan sevgisi asılamaya çalısırken, diger yandan çocukların gözlerinin önünde kesilen hayvanlar, hatta alınlarına kan sürülen çocuklar. Adeta onlar da kurban edilmis oluyorlar.
Sevap isleyelim derken, ruhları yaralanıyor ve çocuklara karsı günah islenmis oluyor.
Kurban Bayramı sonrası artan uyku bozuklukları, korkular, güvensizlikler, gece isemeleri ve rüyalara giren kurban sahneleri nedeni ile basvurular oluyor. Böyle durumlarda uzman yardımı almak dogrudur. Dogru olmayan bu sorunlara neden olan kurban kesme gelenegini dogru bir sekilde yerine getirmemek, çocukların etkilenmelerine izin vermek. Inancımızı, insan oldugumuzu ve çocuklarımızı düsünürsek kurban kesimini daha dogru yapmamız mümkün olacaktır.
Onlara geleneksel bir bayram bırakmak demek, bazı gelismelerin olmadıgı dönemleri aynen sürdürmeye çalısmak demek degildir. Özel kesim yerlerinin oldugu, kesim için birçok seçenek sunuldugu zamanda hayvanları acı çektirerek kesmek ve bunu çocuklara izlettirmek bir gelenek olamaz.
Çocugun Kurban Bayramı'nı, kurban kesmenin önemini anlaması için kesimi izlemesi gerekmez. Bizim ve çocuklarımızın ise ve okula gitmedigi bu süreyi onlarla keyifli seyler paylasarak geçirmemiz önemli. Kosusturmanın içinde yapamadıgımız sohbetleri yapma, onları tanıma, zorluklarını anlama sansımız olabilir.