Her yıl özel günlerinde sesini duyurmaya çalışan özürlüler yaşadığı sıkıntıları gündeme taşıyor. Şöyle geçmiş yıllara baktığımda dertler hep aynı kalmış. Değişen sadece yıllar ve pankartları tutan eller olmuş. Peki özürlünün makus talihinin yıllardır değişmemesinin tek suçlusu devlet mi? Değil elbet. Bunda asli görevini unutup rant ve etiket peşinde koşan bazı STK yöneticilerinin de rolü var.
Nasıl mı? Şimdi size, zevkle okuduğum kitaptan (Mümin Sekman/ Her Şey Seninle Başlar) bir anekdot anlatayım. Kararınızı öyle verin.
Kişisel gelişim kitaplarında sıklıkla anlatılan bir "pire deneyi" vardır. Bilimadamları, pirelerin farklı yükseklikte zıplayabildiğini görür. Birkaçını toplayıp 30 cm yüksekliğindeki bir cam fanusun içine koyar. Zemin kısık ateşte ısıtılır. Sıcaktan rahatsız olan pireler, zıplayarak kaçmaya çalışır. Ama kafalarını tavandaki cama çarparak düşerler. Pireler camın ne olduğunu bilmediklerinden, kendilerini neyin engellediğini anlamakta zorluk çeker. Defalarca kafalarını cama vuran pireler, sonunda 30 cm'den fazla zıpla(ya)mamayı öğrenir.
Pirelerin 30 cm zıpladığı görülünce, deneyin ikinci aşamasına geçilir. Cam tavan kaldırılır. Zemin biraz daha fazla ateşle tekrar ısıtılır. Aşırı sıcağa rağmen tüm pireler yine 30 cm zıplar! Üzerlerinde cam engel de yoktur. Daha yükseğe zıplama imkânları vardır ama buna cesaret edemezler. Kafalarını cama vura vura öğrendikleri sınırlayıcı "hayat dersi"ne sadık halde yaşarlar. Pirelerin kaçma fırsatı vardır! Kaçmazlar!!! Çünkü kaçamamak zihinlerine işlemiştir.
Şimdi, "Bizimle pirelerin hayatı arasında ne gibi benzerlikler var?" diyebilirsiniz. Anlatalım…
Maalesef çoğu insan, "Başarı şart. Gerisi hikâye" diyerek yola çıkıyor. En ufak tökezlemede feryat figan… Tabii, insanın gözü bu kadar sonuç ve başarıda olursa, önünü görebilmesi için tek gözü kalıyor! E, bu şartlar altında, pirelerin yaşadığından çok farklı bir yaşam sürdürmemiz de imkânsız oluyor. Çünkü, bizler de kafamızı "cam tavana vura vura" korkudan başarı adımlarımızı atamaz hale getiriliyoruz. Gelin başarıya giden yolda engelleri aşmak için, hep birlikte fanusun içinden zıplayıp "cam tavan"ımızı kıralım.
Bakın neler değişecek…