Mustafa Denizli dün yaptığı basın toplantısında medyaya saldırmış, "Kargalar bize kılavuzluk yapamaz" demiş. Her zaman yaptığı gibi yuvarlak konuşmuş, isim açıklamamış.
Bak Mustafa Efendi! Geçen sezon başı sen de medyadaydın ve Ertuğrul Sağlam'ı hem alaylı, hem de acımasızca eleştiriyordun. Bir medya mensubu olarak o zamanki Beşiktaş'ın hocasına yol gösteriyordun.
O zaman sende mi bir leş kargasıydın?
Bak Mustafa Efendi! 106 yıllık Beşiktaş'ın hocası medyaya "leş kargası" derse sonuçlarına da katlanmak zorundadır.
Daha 20 gün önce "Beşiktaş 10 değil, 10.5 numaralı bir oyuncu alacak" demiştin, alamadın. Medya, sana 10.5 numara miyop deyince niye kızıyorsun?
En önemli rakiplerin Dos Santos, Cristian ya da Keita ve Eleno'yu alırken sen Fink ve Ferrari'yi alıyorsun. Aldığın bu oyunculara bir de İsmail'in miktarı eklendiğinde 10 milyon euroyu geçiyor.
Eski bir medya mensubu olan Mustafa Denizli'ye sormak istiyorum: İsmail Köybaşı'nın fiyatı 5.5 milyon Euro artı Serdar eder mi? Dünyada hangi sol bekin fiyatı 6-7 milyon Euro'ya gelir?
Eski bir karga olan Mustafa Denizli'ye sormak istiyorum: Demişsin ki "Gökhan Zan'ın G.Saray'a gidişinden sonra tüm transfer stratejimiz alt üst oldu." Gökhan'ın başına silah mı dayayıp kaçırdılar. Sen Çeşme'de tatil yaparken yönetiminle birlikte uyudunuz, opsiyon maddesini gözden kaçırdınız, Gökhan Zan da haklı olarak bedavaya G.Saray'a geçiverdi.Gökhan Zan'ı bedavaya elden kaçırıp 4.5 milyon Euro'ya Ferrari'yi almak akıllı bir iş mi?
Bu eleştirileri yapan medyaya da leş kargası demek terbiye sınırlarıyla bağdaşıyor mu? Devam ediyorum: İbrahim Kaş'ı bonservissiz İspanya'ya gönderip, sonra para verip almak ancak fıkralarda olur.

SAKIN KIZMA!
Yaptığın bu saygısızlığın bir tek açıklaması var: Başına gelecekleri tahmin edebiliyorsun. Şampiyonlar Ligi maçı ve lig maçları derken bu kadronun çok büyük işler yapamayacağını fark ettin ve hedef saptırıp sözüm ona strateji yapıyorsun. Beşiktaş'la işin bir gün biter. Ve tekrar medyaya geçtiğinde sana da "Leş kargası" dendiğinde sakın kızma.