Beşiktaş bunu hep yapıyor. Geçen yıl da geriye düştüğü maçları kazanmıştı. Aslında burada takdir etmekten çok yenen golleri eleştirmemiz lazım. Dün gece maç adeta Kocaelispor'un 20 üstünlüğü ile başladı. Beşiktaş'ın yediği gollere bakın.
İkisinde de temel hata Cisse'nin; sözüm ona Türkiye'nin en iyi defansı. İki pozisyonda da Taner'i kaçırıyor. Hele ikinci gol. Taner sıfıra inerken orta sahadan kopan Semavi'yi kovalayan kimse yok. Cisse takip edeceğine, seyrediyor. 20'lık tabloyu her zaman çevirmek kolay değil. Dün gece de hiçbir zaman teslim olmayan, takımını ateşleyen adam Nobre oldu. Bir yan topta kendi klasiklerinden birini attı. Sonra da zaten Türkiye'nin en kötü savunmasını yapan Kocaelispor bir ofsayt taktiğinde ikinci golü yedi.
Beşiktaş'ın özellikle ilk yarıda organize olamamasının temel nedeni pas yapamaması. Kocaeli orta sahada iyi direnince Beşiktaş'ı uzun topa mahkum ettiler. Ayrıca neredeyse tüm maç Beşiktaş kanatlarını da kullanamadı. Oysa ki, Beşiktaş'ın forvet yapısı takımın kanatlardan çok daha fazla oynamasını gerektiriyor. Ama işte böyle maçlar meziyetli oyuncularla kazanılıyor. Mesela Beşiktaş'ın galibiyet golüne bakalım. O dakikaya kadar sahada var mı, yok mu belli olmayan Delgado öyle müthiş vurdu ki, işte bunu ancak kalitesi çok yüksek yıldız tipindeki oyuncular yapabilir.

ESKİŞEHİR MAÇI UNUTULDU MU?
Mustafa Denizli'nin problemleri çok fazla. Takım ayağa oynayamıyor, kanatları kullanamıyor. Karşınızda her zaman Kocaeli gibi direnci çabuk kırılan bir takım bulamazsınız. Sonuçta Yılmaz Vural yine inliyordur. Herhalde dün gece sahada olsa yine taklalar atardı. Haksız da değil doğrusu. 2-0 öne geçiyorsunuz, ama 5'lik oluyorsunuz.
Hakem Fırat Aydınus genelde iyi maç yönetti. Ama yardımcıları bazı ofsaytlarda hatalı bayraklar kaldırdı. Ancak işin tuhafı iki hafta önce Eskişehir'de hatalı maç yönetmiş Aydınus'un bu karşılaşmaya atanması diğer hakemlere yapılmış büyük haksızlık.