Gazeteci olaylara ilk elden tanıklık eden kişidir.
Ve binbir tanıklıkları da biriktirendir...
Kolombiyalı Gazeteci- Yazar Gabriel Garcia Marquez, "Gazeteci, yaşadığı çağın tanığıdır" dedi.
Gazetecinin kalemindeki mürekkep alın terinden, kalanı şeref, haysiyet ve onur alaşımındandır, kırılır ama satılmaz!
Ankara'da uzun yıllar görev yaptım...
SABAH ANKARA'nın kurucu yayın yönetmeniyim.
Ankara havasını kokladım, siyasetteki entrikalara yakından tanıklık ettim.
Mansur Yavaş, Halk TV'de, "Melih Gökçek sadece evi almamış, eşyaların parasını da belediyeye ödetmiş" dedi.
FOX'ta aynı yalan günlerce dönüp durdu...
Aklıma Beypazarı'nın Mansur'lu günleri geldi...
Kimi gazetecileri Beypazarı kurusu ile nasıl kafaya aldığını hatırladım, Halk TV'ye neler akıttığı ise ortada...

***

Mansur Bey saman altından su yürütmeyi sever, küçücük şeyler üzerine ise sayfalar dolusu roman yazabilir!
Yakın çevresi, "Mansur Bey ile 5 yıldır siyaset yapıyoruz... Belden aşağı siyasetin âlâsını onda gördüm" diyor.
Verdiği sözleri yerine getiremeyen Mansur Yavaş, yeniden aday olduğu gün Melih Başkan üzerinden ipe sapa gelmez iddialarla gündem oldu.
Mansur Bey'i acayip seçilememe korkusu sardı...
Boş şeyleri yalanla harmanlayarak gündeme getirmesinin sebebi "Gökçek" korkusudur...
Yavaş, "Melih Gökçek veya oğlu aday olursa ben kaybederim" korkusuyla itibar suikastı yapmaya başladı.
Yoksa bilmez mi Melih Gökçek'in parasını vererek evi satın aldığını ve mobilyaların evde olmadığını.
Hem Mansur Efendi, Melih Gökçek hakkında yığınla iddiada bulundu, hangisi doğru çıktı ki?

***

Ev meselesine gelince...
Melih Bey, 2017'nin 28 Ekim'inde görevinden ayrıldı...
Daha önce çıkan bir kanun "kamu konutlarında oturanlara oturdukları evi satın alma hakkı" verdi.
Gökçek yirmi yıl oturduğu evi satın almak istedi ve Başkan Mustafa Tuna'ya talebini iletti...
O da inadına 4 evi birden satılığa çıkardı.
Meclis kararıyla yapılan ihaleye Melih Gökçek, avukat arkadaşlarıyla birlikte girdi...
Gökçek'e kin tutan Mansur Yavaş seçilir seçilmez ilk işi dava açmak oldu. İlki, "Gökçek belediyeden gayrimenkul alamaz, satılan konutun iptali..." yönündeydi. İkincisi, "Belediye başkanı iki yıl içinde taahhüde giremez" şeklindeydi.
Mahkeme heyeti mahremiyeti ihlal edecek şekilde konutta inceleme yaparken Gökçek, "Alsınlar evi versinler paramı" dedi. Hâkime hanım da satışta yamukluk olmadığını belirterek evi Gökçek'e iade etti. İkinci şikâyet takipsizlik aldı.
Bunun üzerine Mansur Efendi öfkeden deliye döndü ve İdare Mahkemesi'nde yeni bir dava açtı.
Burası Yavaş'a isteğini verdi.
Ama mesele bitmedi, sıra Yargıtay'da...
Mobilya meselesine gelince, o da külliyen yalan çıktı...
Adam hasmı Gökçek'e itibar suikastı yapıyor, fondaşları da ona destek veriyor... Mesele bu!

***

45 MİLYONU KİMLER KIRIŞTI
CHP'li Vahap Seçer, yüzde 22 kırım yapıldığını iddia ettiği akaryakıt ihalesini pompa fiyatının yüzde 7.2 üstünde CHP'li birine verdi. Seçer'in adrese teslim ihalesi devleti 45 milyon lira zarara uğrattı.
18 milyon litre akaryakıt ihalesini 625 milyon liraya CHP'li Vehbi Özcan aldı. Üstelik 16 milyon litresi dökme, 2 milyon litresi de taşıt tanıma...
Akaryakıtta dökme yakıt olunca çalmak daha kolay oluyor.
Detayları yarın yazacağım!