Arsuz ilçesinde enteresan şeyler oluyor. Davut Bayar yaptıklarına bakmadan mahkemeye koşmuş. Hakkıdır, koşabilir!
Ama bu onun suçsuz olduğunu göstermez! Mahkemeye bizim de itirazımız var!
İtirazımızın sebebini aşağıda belirttik!
Arazi çetesini yazarak fincancı katırlarını ürkütmüşüz. Başta çete ve çeteye yardım edenler, devlet malını korumak yerine eşkıya ile işbirliği yapanların yüreği fut fut atıyor şimdi!
Haber kaynaklarım, mafyanın da işe el attığını söyledi...
'Mafya' ayağına yatan uyanıklar Davut Bayar ile Sinan Kirmit'in evlerine kadar gidip tehditler savurdu.
Emniyet mutlaka gerekeni yapacaktır.
Çünkü orası Zulu kabilesinin yaşadığı dağ başı değildir.
***
İtirazım var!
Çünkü Davut Bayar'ın kamu arazilerine ilgisi yeni değil. Bu iş ona babasından miras kalmıştır.
Hasan Bayar yıllar önce avukatmış gibi Adana 1. İdare Mahkemesi'ne 1983/531 Esas sayılı bir dava açtı.
Dava reddedildi ama o durmadı.
Hasan'ın tezgahını bugün oğlu yürütmektedir.
Zira Hatay 2. İdare Mahkemesi'nin
'ihanet' gibi kararı ile kaldırılan şerhlerden sonra yapılan arazi devirlerinin baş aktörü Davut Bayar'dır.
12.08.2022 tarihinde yapılan devirleri ve hukuksuz işlemleri hazırlayan da odur!
Arazileri ekip biçen köylülere
'buraları boşaltın' diyen, kimini parayla kandıran kimini de '
tehdit eden' yine aynı kişidir.
Bununla ilgili birçok tanığımız var...
Paravan kişilere aldırdığı parselleri 15-20 katı fiyata satmaya uğraşan da Davut efendiden başkası değildir.
Arazi satışında ve devrinde adı geçen şahısların ortak noktası bu adamdır.
Satış öncesi Lübnan'a giden, vekalet verilen kişinin azlini isteyen yine Davut Bayar'dır! Paravan olduğu iddia edilen Necmettin Genç'e köylüler
İskenderun 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 2021/42 Esas no ile dava açmıştır.
İlginçtir, Necmettin Genç'in avukatı da İlkay Abacı'dır.
Köylülerin açtığı davalarda karşı tarafın muhtemel avukatı aynı odur.
Davut Bayar'ın da avukatı İlkay beydir.
Bu kadar tesadüf hayatın olağan akışına aykırıdır.
***
Oda seçimleri Türkiye'nin her yerinde iddialı geçti.
İskenderun hariç ama. Çünkü 3 bin üyeli odanın 500 üyesi
'naylondur!'
Bu durum Bakanlık Müfettişi Erdem Bulut'un İTSO'daki usulsüzlüğü belgeleyen 98 sayfalık raporuyla belgelidir.
Raporu sumen altı eden ise FETÖ'den hüküm giyen Başsavcı İbrahim Ethem Tatar'dı. Kısacası
'Naylon şirketlere' yol veren de FETÖ'dür. Belki İTSO hâlâ FETÖ'cülerin elindedir!
Rapora göre, yargılanması gereken Halil Şahin, yazılarım üzerine İzmir'den gelip, meclis üyelerine yelken kulüpte ziyafet çekti. Yanında İTSO Başkanı da vardı.
Haber kaynağıma göre, yemekte Halil Şahin, Ali Tekten, Metin Yıldız, Fuat Tosyalı ve Uğur Ateş için
"Timsahlar İTSO'yu ele geçirecekti biz engel olduk" demiş.
Atılan bir tweet de şöyle:
"İskenderun'da değişmeyen İTSO yönetiminde naylonlar var, bankaların en itibarlı müşterisi de onlardır. Çekleri yazılacaklara sıcak para temin ederler!"
Sahi Mahir Taner ne iş yapar ve ne
kadar vergi verir? Alışverişlerini neden hep
çekle yapar?
Bu adamın kaç fabrikası ve kaç çalışanı var?
Bugüne kadar kaç firma kurdu?
Kaçı ölü kaçı yaralı bunların?
Gördüğün gibi soru çok Mahir...