Arsuz'daki arazileri sahte belgelerle parselleyip satan çetenin başı Davut Bayar isimli ayakçı çıktı! Ona bu iş babasından miras kalmış.
Bu detayı yakalayan Avukat Necati Yıldız'ı kutlarım. Meselenin bir diğer ucundan tutan Avukat Mehmet Memişoğlu'nu da.
Avukat Yıldız 'Petroçelli' misali çalıştı ve meseleyi çözdü. Dün de İskenderun Başsavcılığı'na çete hakkında suç duyurusunda bulundu.
Meseleyi biz de yakından takip ediyoruz!
Amaç arazileri devlete geri kazandırmak.
Çünkü şahıslar hayali, vekaletler sahte! Kamu malının peşine düşen Necati Yıldız gibi isimlere devlet madalya takmalı.
Usulsüzlük yapan memurları ise hapse atmalı.
Yazılarımı masal niyetiyle okuyan yetkililerden hesap sorulmalı!
Devletin arazileri çalınırken Çevre Bakanlığı'nın Hatay ve Arsuz'daki görevlileri neredeydi?
Yolsuzluğa bulaşanlar hey!
Devleti kaça sattınız lan?

***

Hasan Bayar 1970'te devletin elindeki arazileri almak için çok usulsüzlük yaptı. Davut Bayar da böyle birinin oğludur işte. O da babası gibi sorunlu taşınmazları sahte belgelerle satıp köşe dönmektedir.
2002'den beri yüzlerce parselin usulsüz devrini yapan perde arkasındaki isimdir Davut Bayar. Adam emlakçı değil ayakçıdır... Yaptığı işlemlerin tamamı da usulsüzdür... Her şey sahtedir çünkü...
Maliye hemen dava açmalı.
Ancak 'tapu iptal' davası değil 'Yolsuz tescil' davası açıp tapuları iptal ettirmelidir. Çünkü tapular 'hukuk' dilinde 'yok hükmünde'dir!

***

Nayloncu Mahir Taner'e gelince...
Adam bankacı dostlarına 'bana bir şey olmaz' dediğine göre, arkayı maliyecilere dayadığı kesin!
Maliyeciler göz yummasa zaten bu işi yapamazdı!
Korkak herif naylon fatura işini İzmir, Diyarbakır, İstanbul, Ankara ve diğer illerdeki koordinatörleri aracılığıyla yapmaktadır.
Herif 'nakit' değil çekle çalışıyor.
Bankasındaki hesap hareketlerini izlemek yeterlidir.
Sahte fatura işinde, İlyas Keleş, Erol Evcil ve Hüseyin Eryılmaz'a bin basar!
Küçük bir dokunmayla Mahir lağımı kesin patlar!
Uyanığın pejmürde hali sizi aldatmasın! Arsuz ve Mahir konusuna yine devam edeceğiz.
İskenderun Teknik Üniversitesi'ndeki olaylar ise haftaya.

***

Bay Kemal ABD'de FETÖ'cü Şerif Ali Tekalan, Mustafa Özcan ve Mustafa Yeşil ile görüştü. Şimdi de İngiliz ve Alman talimatı almaya gitti.
ABD'deki buluşmada FETÖ Kılıçdaroğlu'nu adaylıktan vazgeçirmek istedi.
Zaten eskiden beri 'kaset'le onu tehdit ediyorlardı. Kılıçdaroğlu yıllarca bu yalanı yedi. Şimdi ise tehditlere aldırmaz oldu.
Çünkü kaset işinin yalan olduğunu anladı.
'Aday olma' sözünü takmadı. Ama FETÖ'ye, İP, CHP ve HDP kontenjanından 10'ar vekil sözü verdiği iddia edildi.


SEMİH GÖKAYAZ'IN PALAVRASI
Adana Baro Başkanı Semih Gökayaz, Başsavcı Bilal Gümüş'e niye iftira attı? Güya Başsavcı, koca adliye binasında kendi odasına klima taktırmış, geri kalanları cehennem sıcağına mahkûm etmiş!
Başkan Gökayaz, bu yalanı KESK'le birlikte uydurmuş.
Ne utandı, ne yüzü kızardı. Aynı Bay Kemal... O da polis ve jandarmanın uyuşturucu ticareti yaptığı iftirasını attı ya...
Semih efendi yalanını itiraf ederken "Eski başkan Veli Küçük'e karşı bir atraksiyon yapmam lazımdı, özür dilerim başsavcım" dedi.
Siyasete yeni bir Ali Mahir geliyor aloo.