Dörtlü zirvenin hemen ardından, Mehmetçik Fırat'ın doğusunu bombaladı...
Türkiye demek istedi ki;
"-Burada PKK devletine asla müsaade etmeyeceğiz, gerekirse ABD ile de vuruşacağız…" Mesaj net… "- PKK'ya devlet 'k u r d u r m a y a c a ğ ı z' lan!" Erdoğan, Putin, Merkel ve Macron'un gerçekleştirdiği dörtlü zirve, ABD'nin Suriye politikasına karşı esaslı bir hamledir.
Zirve ABD'nin Suriye'de kurmak istediği PKK devleti hayalini de bitirmiştir.
Kısacası obüslerin attığı bombalar Trump'un da yüreğinde patladı.
Şimdi istediği kadar PKK'ya silah versin… Nasılsa o silahlar Afrin'deki gibi bizim olacak… ABD,
Türkiye'ye tuzak kurmaktan bıkmadı.
Artık eskisi gibi iş göremiyorlar ama.
Çünkü polis ve asker içindeki FETÖ'cü müttefikleri yok.
Olan da sesini çıkaramıyor.
ABD'nin hamleleri hep fos çıkıyor.
***
Cemal Kaşıkçı olayı da Türkiye'ye yönelik bir operasyondu ve arkasında yine ABD vardı.
Niyet Prens Selman'ı parlatmaktı… Tezgahı yine CIA planladı.
Darbeyi planladığı gibi.
Türkiye'deki darbelerin babası ABD'dir.
Adnan Menderes ve arkadaşlarını o idam ettirdi. 12 Mart'ı ve 12 Eylül'ü de yaptıran, muhtıralar verdiren yine CIA'dır… 'ABD'de yat, bak nasıl rüya görürsün.
Şerefsizlerin işi gücü dünyaya ayar çekmek ve dünyanın zenginliklerini gasp etmek.
İnsanca yaptıkları hiçbir şey yok.
Kalleştirler.
İstanbul'da işlenen Kaşıkçı cinayeti, Prens Selman'ı güçlendirecek Türkiye'yi de pis bir konuma düşürecekti.
Hesap buydu.
Ama Allah'ın da bir hesabı olduğunu unuttular.
***
Cemal Kaşıkçı, sadece Prens Selman'ın muhalifi olduğu için öldürülmedi.
Kaşıkçı;
-Ümmetçiydi, -İsrail karşıtıydı, -Filistin'in yanındaydı -Mısır'daki darbeye ve Sisi'ye karşıydı, -Müslüman Kardeşler'e sempatisi vardı, -ABD'nin Ortadoğu politikasını eleştiriyordu, -Türkiye'ye de yakın biriydi.
Bu yüzden öldürüldü.
Öldürüleceğini ABD biliyordu.
Bunun için Kaşıkçı'yı, ABD'deki Suud Konsolosluğuna göndermediler.
Türkiye'de paketlenip Arabistan'a götürülmesini istediler.
Bu cinayet aynı zamanda MİT'e operasyon çekmek için yapıldı.
Bir taşla bir kaç kuş vuracaklardı.
Allah'ın hesabını unuttular ama.
Arabistan'dan gelen 15 kişilik cinayet şebekesinin Kaşıkçı'yı konsoloslukta boğmasından 2 saat sonra İstanbul polisi Kaşıkçı'nın öldürüldüğü haberini aldı.
Mobese görüntülerini böyle topladılar.
***
Suudi istihbaratı ve CIA'nın Türkiye'ye operasyon çektiğini anlayan MİT ise karşı atağa geçti.
Uyanıklar o uyduruk dublör sayesinde cinayeti Türkiye'nin üzerine yıkacaktı.
Ama cinayetle ilgili bilgiler dünya medyasına servis edilince şapa oturdular.
Cinayeti dünya öfke ve nefretle karşıladı.
Yabancı basında yayınlanan Kaşıkçı cinayeti ile ilgili haberler, Suudları ve ABD'yi telaşlandırdı.
Avlanmak isterken av olmuşlardı.
"İşbirliği" teklif ettiler.
Reddettik.
Elde edilen deliller Türkiye'nin elini daha da güçlendirince ABD devreye girdi.
Pompeo da bunun için geldi.
Prens Selman'ı kurtarmak isteyen ABD Erdoğan'dan olayı kapatmasını istedi.
Prens Selman Türkiye karşıtı ne varsa onu yapıyor, düşmanca davranıyordu.
Cinayet emrini verenin Prens Selman olduğu ortaya çıktı.
Teklif edilen acayip rüşvete rağmen.
Şam şeytanı ABD ve Arabistan cinayeti "çetenin" üzerine yıkıp prensi kurtaracaktı.
Fetullah Gülen, eski gücünde olsaydı Prens Selman, bu cinayeti bedava yerdi.
Gülen, Türkiye'de kim bilir böyle kaç olaya imza atmıştır.
Ben Suudi Başsavcının ne diyeceğini merak ediyorum.