Emre Uslu…
P.İ.Ç…
Yani Paralel İhanet Çetesi'nin polis kökenli elemanı…
Baş hain!
Firari köpek!
Yaşadığı ABD'den Mersin'e dil uzatıp duruyor şimdi.
Cumhuriyet Başsavcısı ile Emniyet Müdürünü başörtüsü düşmanı ilan etti alçak!
Yetmedi 'işkenceci' dedi, sonra da 'tacizci.'
Hepsi yalan…
Hem de kuyruklusundan…
Şerefsizin ne başörtüsü ne de taciz umurunda.
Amacı polis ve yargıya baskı kurmak…
Örgüt elemanlarına böyle moral verecek aklınca.
ABD'de yaşayan firari FETÖ'cülerden Tarık Toros, Tuncay Opçin, Adem Yavuz Arslan gibi hainler de onu destekliyor.
Ömer Faruk Gergerlioğlu da...
Yalanın bini bir para.
Bu alçaklara inanan bazı siyasiler yargıyı ve polisi 'başörtüsü' düşmanı ilan etti.
Yazıklar olsun.
Halbuki FETÖ'cülerin Allah bir, süt beyaz laflarından başkasına inanılmaz ki.
***
FETÖ'cü P.İ.Ç.'ler gözaltındaki örgüt elemanlarının avukatlarıyla görüştürülmediğini, kadınlara cinsel tacizde bulunulduğunu, başörtülerinin de zorla çıkarıldığını iddia ediyor.
Külliyen yalan!
FETÖ savcısı Mustafa Ercan'ın başörtüsü hassasiyetinin zerresi bunlarda yok.
Başsavcı Osmanlı torunudur…
Gakkoştur, gakkoş…
Muhafazakardır hem…
Millidir yani…
Emre Uslu gibi alçak;
Fetullah Gülen gibi de sapık değildir…
Yazılanlar algı içindir.
FETÖ'cü mebuslarla yürütülen bir kampanya bu.
Amaç operasyonları durdurmaktır!
***
Mesele şu;
Paralel İhanet Çetesi (P.İ.Ç.) FETÖ'nün Mersin'den kökünün kazınacağını anladı.
Saldırının sebebi budur.
Çete bu yüzden devreye girip 'algı' yönetimine başladı.
Hain köpeklerin yargılandıkları mahkemelerde gerçekleri nasıl inkar ettiklerini dünya alem biliyor.
Onlara kim inanır ki.
Örneğin 10. Tanker Üs Komutanı Tuğgeneral Bekir Ercan Van…
Bu çakal yargılandığı Akıncı Üssü Davası'nda diğerleri gibi her şeyi inkar etti.
Halbuki İncirlik'ten tanker uçakları kaldıran oydu.
Ama mahkemede 'Evde yorgunluktan dolayı uyuya kaldım' dedi.
Alçak herif ABD'ye de iltica etmek istememiş güya.
İftira atmakta, yalan söylemekte, insanların mahremine girmekte FETÖ'nün üstüne adam tanımam.
***
FETÖ'cü Hülya Yassıkaya'nın avukatına vekalet vermesi için gelen noter çalışanı emniyete alınmamış.
Güya böyle…
Ama yalan!
Hem de püsküllüsünden.
Gözaltındaki bir şahsa yapılan işkenceye tanık olan bir avukat da, emniyet müdürlüğü çıkışında fenalık geçirerek bayılmış(!).
Bu da yalan!
Kimmiş ki o avukat?
Aralarında 20 kadar liseli ve üniversiteli kız öğrencinin bulunduğu 80 kişiye Mersin Emniyet Müdürlüğü'nde işkence yapılmış.
Tırnak sökme, elektrik verme gibi (!)
Turpun büyüğü de bu.
Güya 15 yaşındaki liseli bir kız, "Beni gerekirse hapse atın fakat burada tek başıma bırakmayın" demiş.
Ne yapmışlar ki ona?
Alçaklığa bakın!
P.İ.Ç'ler ayrıca Başsavcı ile polis müdürünü 'Zehir içerek intihar eden HIRVAT asıllı komutan gibi YARGILANACAKSINIZ!' diyerek tehdit ediyor.
***
Hemen söyleyelim.
Bu dediklerinin binde biri gerçek olsa Kemal Kılıçdaroğlu kıyameti koparmıştı şimdi.
Ama yok öyle bir şey…
Gözaltında da kimse yok.
Liseli dedikleri kızın babası FETÖ'den tutuklu.
Kız içeride değil ki.
Üniversiteli ve liseliler kaldıkları FETÖ evlerinden alınmış, ifadelerinden sonra da bırakılmış.
İşin gerçeği bu.
Ama Emre Uslu iti "28 Şubat'ta bile bu yapılmadı; Mersin'de gözaltındaki hanımların başörtüleri zorla alınıyor…" diyor.
Bu da şeddeli yalanı.
Başsavcı, şehri ahtapot gibi saran FETÖ'yü Mersin'den kazımaya kararlı…
Öfkeleri buna.
Mersin FETÖ için önemli.
Atarlanmaları bundan.
Örgüt yeniden toparlanmak üzereyken Başsavcının yumruğu ile yıkıldılar çünkü.
Toplanan 'himmet' paralarına el konuldu.
İmamlar gözaltına alındı.
Yeni gözaltılar için düğmeye basıldı…
Ulan Emre pisliği…
Ulan şerefsiz…
*
Ne zaman adam oluruz?
CHP'li Elif Doğan Türkmen gibi devletin 2 trilyonunu çarçur ettikten sonra, "Çiftçiye 300 koyunun temini nereden yapılacak?" demediğimiz zaman.