Uzun zamandan beri Hatay ve Gaziantep'te konuşlanan ABD menşeli sözde yardım kuruluşları ile BM Göç İdaresi'ndeki ihanet çetesinin ahlaksızlıklarına dikkat çekiyorum.
Yabancı ofisler ajan kaynıyor.
PKK'lılardan da geçilmiyor.
Hatta bazı kaçak FETÖ'cülerin, Pentagon gibi yüksek güvenlikli ofislerde barındığı da kulağıma geldi.
Köşemin takipçileri Afrin operasyonundan çok önce ABD menşeli bu STK'ların Afrin'de herkesi maaşa bağladığını yazdığımı bilir.
İç savaşın acımasızlığının tüm şiddetiyle yaşandığı Suriye'de, bazı sözde yardım kuruluşu çalışanlarının Müslüman kadın ve kız çocuklarına yaptığı insanlık dışı muameleler nefretle karşılanıyor.
Mızrak çuvala sığmıyor artık.
Suriye'de BM ve diğer uluslararası yardım kuruluşları adına iş gören sapıkların yardım karşılığında kadınlarla cinsel birliktelik kurduğu yazılıp çiziliyor.
***
Bu çok önemli bir konu…
Bir insanlık suçu bu.
Suriyeli savaş mağduru kadın ve kız çocukları zaten ölümlerin travmasını yaşıyor.
İkinci travmaları ise cinsel taciz.
Bu sapıkları denetleyen yok mu?
Ya da bu sapıklar oralarda niye tutuluyor?
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından hazırlanan raporda yardım kuruluşları adına Suriye'ye erzak taşıyan bazı kişilerin gıda yardımı karşılığı kadınlara cinsel istismarda bulunduğu yer aldı.
Kadınlara cinsel taciz daha çok PYD ve DEAŞ destekli teröristlerin kontrolündeki bölgelerde yaşanıyor.
***
BM Nüfus Fonu'nun (UNFPA) hazırladığı rapora göre Suriye'nin birçok bölgesinde yardım karşılığı cinsel taciz var.
'Suriye'nin Sesleri 2018' isimli raporda, kadın ve kız çocuklarının ancak cinsel birliktelik karşılığında yardım alabildiği belirtiliyor.
Bu şerefsizlik değil de nedir?
Bu rapor utanç raporudur.
Yardım kuruluşu çalışanları, kadınları evlerine bırakıyor ve sonra da 'karşılığını' istiyor.
Yetkililerin bundan güya haberi yok.
UNICEF rapor sonrası ortaklık yaptığı kuruluşları gözden geçirmeye başladı.
Bir yardım kuruluşu çalışanı olan Danielle Spencer'e göre, Suriye'de 'Bir kadın gıda paketi aldıysa karşılığında mutlaka cinsel istismara uğramıştır' algısı var.
Spencer, konunun 7 yıldır ilgililere iletildiğini ama görmezden gelindiğini söylüyor.
Raporda Uluslararası Kurtarma Komitesi (IRC) de Dera ve Kuneytra'da 190 kadın ve kız çocuğunun yardım kuruluşu çalışanları tarafından istismar edildiği de yer aldı.
BM ise yardım karşılığı cinsel taciz vakalarıyla ilgili derinlemesine araştırma yapılmasını reddetti.
***
Bazı BM çalışanlarının sığınmacı kadınlara yaptıkları çekilmez hal aldı…
Hatay'ın Belen ilçesindeki sığınmacı kadınlar da BM çalışanları tarafından taciz ediliyor.
İddialar böyle.
Şikayetler dikkate alınmıyor.
İşte size bir örnek;
Suriyeli bir ev hanımı olan Lina isimli sığınmacı, IOM çalışanına, "Ben Müslüman ve yalnız bir kadınım. Bu saatte sizin evime girmenize izin veremem" diyor.
IOM elemanı da pişkin pişkin, "Bunda ne var" diyerek eve dalıyor.
Sonuç?
Yardımların kesilmesinden korkan sığınmacılar, BM çalışanlarının evlerine girmesine ve yaşadıkları cinsel tacize sessiz kalıyor…