Ömer Halisdemir...
Darbe girişiminden önce ne adını biliyorduk ne de kim olduğunu… Ama şimdi heykelini bile diktik.
Adı üniversitelere, parklara, okullara hatta yeni doğan onlarca çocuğa verildi.
O kara gece öyle bir görev yaptı ki, fedakârlığı ve kahramanlığıyla darbenin seyrini, dahası Türkiye'nin kaderini değiştirdi.
Bir kahramandı o…
Çok konuşuldu.
Ama Semih Terzi'yi öldürmeseydi ne olacaktı?
Semih Terzi neden önemliydi?
Türkiye'nin başına ne bela saracaktı bu it?
Bunlar tam olarak anlatılmadı.
Niğde'nin Çukurkuyu köyünden kökleri Türkmen Betik Aşireti'ne dayanan çiftçi bir ailenin üçüncü çocuğuydu Ömer.
Kahramanmaraş'tan göç edip gelmişlerdi Niğde'ye…
Askerlik gibi türkülere de sevdalıydı.
İyi saz çalıp söylerdi.
Neşet Ertaş hastasıydı.
'Zahidem', 'Ya beni de götür ya sen de gitme' türkülerine ise kör kütük âşıktı.
***
Anadolu'nun bir köyünden çıkıp ülkenin kaderini değiştiren kahraman Ömer Halisdemir'in cesaretinin sınırlarını tahmin etmek zordu.
Özel Kuvvetler'in hepsi cesurdur gerçi…
Ama o bir başkaydı.
Bi kere arazide çok iyiydi.
Az uyurdu.
Gözü kara bir görev adamıydı.
En önemlisi delikanlıydı.
Hem de en hasından…
Ermeni kırması Semih Terzi'yi öldürerek Türkiye'yi kan gölü olmaktan kurtardı.
Yani boşuna dikilmedi heykeli Ömer'in.
Terzi'yi vurmasaydı on binlerce şehidimiz vardı şimdi.
O akşam sıkıntılıydı.
Babası Hasan Hüseyin'i aradı.
"Baba içimde bir his var" dedi, "Ağır bir his var, ağırlık üzerime çok bastı."
Babası da "Oğlum dikkatli ol, tedbirli ol. Allah muhafaza bir şeyler olabilir" demişti.
Az sonra da telefonu çaldı.
***
Arayan komutanı Zekai Aksakallı idi.
'Semih Terzi'yi öldür' emriyle dikkat kesildi Ömer.
Aksakallı, darbe gecesi, Silopi'de olan Tuğgeneral Semih Terzi'nin Ankara'ya geldiğini öğrenmişti.
Özel Kuvvetler Birinci Tugay Komutanı Tuğgeneral Semih Terzi, Özel Kuvvetler Komutanlığı'nı ele geçirmek için tam teçhizatlı 20 askerle Ankara'ya uçmuştu.
Cumhurbaşkanına saldırıyı yapacak ekibin başındaki kişi de olan Semih Terzi, Özel Kuvvetler'i ele geçirerek Türkiye'nin dört bir yanındaki birlikleriyle darbeyi yönetecek ve özel operasyonlar yapıp, çatışmayı körükleyecekti.
Cuntanın eli ve koluydu yani.
Terzi'nin öldürülmesiyle cuntanın eli kopartıldı.
Eğer Terzi ölmeseydi aylarca süren bir iç savaş çıkacak, on binlerce insan ölecekti.
Fetullah Gülen gibi Ermeni kökenli olan Semih Terzi Ankara'ya boşuna gelmedi yani.
Sınırdaki birlikleri çekerek PKK ve PYD'ye yol vermek isteyen bir haindi o.
Niyeti Şerafettin Elçi Havaalanı'ndan uçaklarla taburunu Ankara'ya taşımaktı.
Özel Kuvvetler'i ele geçirebilseydi eğer Etimesgut'taki zırhlı birliklerle Başkent'in altını üstüne getirecekti.
Darbeden bir hafta önce Ankara'ya gelmek için Aksakallı Paşa'ya, karısı Nazire Terzi'yi bile aracı yapmıştı…
Ömer Halisdemir, o gece Terzi'yi alnından vurarak sadece bir emri yerine getirmekle kalmadı,
Kendini feda etme pahasına on binlerce insanı şehit olmaktan kurtardı…