Bugün biraz daldan dala konmaya ne dersiniz?

Dersim Ermenisi Yemuş Hanım'ın oğlu Çarkçı Kemal…
(Süleyman Yeşilyurt'un rekor baskı yapan kitabının adı bu.)
CHP'nin başı KK, Erdoğan için "Delidir ne yapsa yeridir" demiş.
Halbuki asıl delilikleri yapan kendisi.
Vukuatı çok yani!
Hakkında açılmış yığınla dava var!
Hepsi ağzının bozukluğu yüzünden.
Yüklüce tazminat ödüyor.
Ya da birine ödetiyor.
Ah Önder Sav ah…
Türkiye'nin başına nasıl birini bela ettin gördün mü?
Adam seni bile yedi!
Devlet adamı Deniz Baykal CHP için endişe etmekte haksız mı şimdi?
"Tarihimize İz Bırakan Valide Sultanlar" programında konuşan Emine Erdoğan, "Harem her zaman ilgi çekmiştir.
Oryantalistler Osmanlı kadınlarına dair olumsuz algılar üretmişlerdir.
Oysa harem, bir okuldur.
Kadınların hayata hazırlandıkları bir eğitim yuvasıdır" dedi.
Puştlara da gün doğdu.
Lağım ağızlılar kusup durdu.
Sosyal medya ise kaynadı.
Şerefsizler 'Harem' üzerinden Emine Hanım'a saldırdı.
Onlardan biri de 3 ay kodeste kadınsız kaldığı için "kıymetinizi daha da iyi anladım" diyen, 40 yaş erkeğini de "Kadın kokusu, taze ete susamış bir sırtlana dönüştürüyor bizi" sözüyle kendini tarif eden uçkur düşkünü Can Dündar'ın arkadaşı Bekir Coşkun'dur…
Coşkun da, "Cariyeler talebe idi, okul müdürleri ise harem ağaları…
Harem ağaları hadım edilmiş erkekler idi…" gibi aşağılık ifadelerle b.ktan bir yazı kaleme aldı.
Kafa aynı olunca uçkur hep öne çıkıyor…
Darbeci Gülen'in terör örgütüne para akıtan TUSKON'cu işadamları gözaltına alınmaya başladı.
Geç kalındı ya neyse...
17-25 Aralık darbe girişiminde de bayram yapmıştı zibidiler.
TUSKON Başkanı Rızanur Meral, "Kaçacak in arayacaklar" diyordu, beyler de alkışlıyordu.
Nakıboğlu da oradaydı.
Gaziantep'in İbrahimli bölgesinde Nakıboğlu Camisi var.
Mustafa Bilici'nin imam olduğu…
Adam koyu Gülenci.
Cuma hutbesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kastederek, "Sen o yurt dışındaki okullara kurban olasın" dedi…
Bilmeden o camiye cumaya gidenler imamın bu sözü üzerine namazdan kalkmak istedi.
Müftü Ömer Keskin seyretti.
İmam Cumhurbaşkanına laf çakıyor, o seyrediyor.
Gerisini anlayın işte.
Cahit Nakıboğlu'na çok eskiden gitmiştim.
Tabii bin pişman oldum.
Adam odaya girdiğim andan itibaren Gülen'i ve Zaman gazetesini övüp durmuştu.
Amacım Anadolu kaplanlarını tanımak, istihdam sağlayan işadamlarına da destek olmaktı.
Maval dinlemek değil.
Resmen oradan kaçtım.
Daha da yanına gitmedim.
AK Partili değildi ama öyle görünüyordu…
Taktikleri buydu.
Cahit Nakıboğlu, oğlu Emre'nin düğününe Recep Tayyip Erdoğan'ı da davet etmişti.
Gelmesi için yalvarmıştı.
Erdoğan eşi Emine Hanım ile birlikte düğüne katıldı.
Davetliler arasında Bülent Arınç ile Fatma Şahin de vardı.
Geçen hafta, Gülen Cemaati'ne finansman sağladıkları iddiasıyla Naksan Holding'e baskın yapıldı.
Paralel medya o düğünü hatırlatarak, "Erdoğan'dan övgü aldı, şirketleri baskına uğradı" dedi.
Bunlar böyledir işte.
1 Kasım seçimlerinde AK Parti'nin kaybedeceğini düşünen Nakıboğlu ailesinin şaftı, sonuçlar açıklanınca kaydı.
Uyanık Cahit anında renk değiştirdi.
Fethullahçı Terör Örgütü'ne bağlı TUSKON'dan ayrıldığını açıkladı.
Kimse inanmadı, o başka.
Gaziantepli Şıh Mehmet Nakıboğlu'nun 3 oğlu var; Cahit, Osman ve Hilmi.
Bunlar 1979 yılına kadar Elmacı Pazarı'nda küçük bir dükkan işletirlerdi.
Plastik işine sonra girdiler.
Kısa sürede büyüdüler.
Naksan Plastik'in başındaki Osman Nakıboğlu, Gülen'in oğlu gibidir.
Etiyopya'nın fahri konsolosuydu.
Oğlu Bahattin ise Macaristan'ın.
Bunu FETÖ sağlamıştı.
MİT ikisini de iptal ettirdi.
Küçük oğul Hilmi Nakıboğlu, gözden ırakta ailenin arazi işleriyle uğraşır.
Gaziantep'in önemli arazilerini aileye kazandırır.
Hazine arazilerini okul bahanesiyle satın alırlar.
Zirve Üniversitesi'nin yerini böyle aldılar.
Ucuza kapattıkları arazinin bir bölümüne milyon dolarlık konutlar yapılacaktı.
Ama Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin buna izin vermedi…