Ankara'daki patlamayı biri kadın, iki ayrı canlı bomba gerçekleştirdi.
Polis geniş bir alanda saatlerce kopmuş parmak aradı.
Buldu da.
Ölü ve yaralılardan parmak izi aldı.
Canlı bombalardan birinin 30 yaşlarında ve erkek olduğu böyle tespit edildi.
Kadın canlı bombanın ise garın içindeki tuvalete girdiği, içeride bir süre beklediği, çıktıktan sonra kalabalığa doğru yürüyerek saldırıyı gerçekleştirdiği belirlendi.
Bombalar Suruç'takiyle aynı.
Aslında o bombanın benzerleri, 7 Haziran'dan bu yana hergün can alıyor…
Bombalar HDP'li belediyelerce yollara döşendi.
Bu iş kime yarar? HDP'ye…
"Gardakiler de HDP'liydi" demeyin sakın…
Kandan beslenen PKK bunun hesabını yapmaz çünkü.

Canlı bombalar peş peşe patlayınca dalaksız da muhteşem(!) bir yazı döşedi.
Ya da Ertuğrul Özkök'ün deyişiyle 'Hergele Ahmet'…
Kaldığı yerden fitneye devam etti.
"Kopmuş kol ve bacaklar, senin önündeki caddede dururken...
'Bu iş acaba bizim biricik hükümetimizi seçimde azıcık da olsa yıpratır mı' diye hesap yapan kalpsiz hükümetçiler" dedi vicdansızca.
Yok, uslanmaz bu adam.
Utanmaz da!
Ahmet sen lataris nedir bilmezsin değil mi ?
Bizim oralarda çırpınana 'lataris etme' deriz.
Tasvir edeyim istersen…
Olta ile yakalanan balıkların susuz kapta can verirken hızlıca çırpınmasına bizim oralarda 'lataris' denir.
PKK gibi köşeye sıkışınca 'ateşkes' ilan edenlere de 'lataris etme' deriz.
Sen 'cici çocuğa' seçim kazandırmak için boşa çırpınıyorsun onun dağdaki abileri bombalarla canlarımızı alıyor…

1977'nin 1 Mayıs'ında Taksim'de ölenler için Ruhi Su'nun yazdığı 'Bu meydan kanlı meydan' türküsüyle halay çeken gençlerin arkasındaymış meğer ölüm!
Kezzap içsem bu kadar yanmazdı ciğerim.
Üç gündür burnumun direğini sızlatan bir duman var içimde.
Üzgünüm…
Hem de çok…
Evet bu saldırıyı PKK ve kankası DHKP-C yaptı…
Böylesine kahpedirler işte…
Kahpelikte PKK da, IŞİD de, DHKP-C de birbirinden farklı değildir…
Ankara'da canlar yandı.
Kimliği, inancı, etnik yapısı önemli değil, hepsi bizimdi.
Benim yüreğim yanarken bazıları sevinç narası atıyordu.
Cici çocuk hasta bir tahrikçi!
Kışkırtarak halkı sokağa dökmek istiyor! 6-7 Ekim gibi...

Patlama sonrası açıklamaları, Selahattin'i suçüstü yaptı…
Diyarbakır'daki gibi, Suruç'taki gibi, o bombalar da oy içindi.
Mehmetçiğin Kandil'i dağıtması üzerine Murat Karayılan tehditler savurmuştu:
"Ha yarın onlar (Türkiye devleti) şehirlerde daha fazla katliama yönelirlerse o zaman Ölümsüzler Taburu da metropollerde harekete geçer."
Hasan Cemal, Nazlı Ilıcak, Ahmet Hakan, Aydın Doğan, Can Dündar, Ekrem Dumanlı, Bekir Coşkun, FETÖ ve diğerleri…
Hepsinin patlayan canlı bombalarda parmak izi var…
Başta da Cumhurbaşkanı'na 'Nemrut' diyen uçkur düşkünü Can Dündar ile "Defol" diyen terbiyesiz Bekir Coşkun'un…

Başbakan Ahmet Davutoğlu akan kanın durdurulması için liderlere çağrı yaptı.
İlk cevap 'Önce Türkiye' diyen, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'ndan geldi.
Doğru olanı yaptı.
Ama görüşme sonrası siyasi şov yapması yakışmadı.
Devlet Bahçeli ile Selahattin Demirtaş 7 Haziran sonrasında ki tutumunu aynen sürdürdü.
Yine 'Hayır' dediler. Aydın Doğan'ın cici çocuğu hala "Devlet halka saldırdı" diyor.
Ölenler üzerinden oy avcılığı yapmak istiyor vicdansız.
Selahattin'in bu tavrı bile bombadaki parmak izidir…
İnkar etseler de 'Pir Ozan Abdal' ve 'DrBereday' isimli hesaplardan olay öncesi atılan tweetlerin işaret ettiği adres PKK'dır.
Kopmuş parmaktaki failin izleri bu twetlerde saklıdır.