HDP ve Demitaş'ın sosyal medya ekibinin önemli ismi 'Bomba Ankara'da patlayacak' tweeti attıktan 9 saat sonra Başkent kana bulandı.
İkinci Suruç katliamıydı bu.
Maalesef 86 kişi hayatını kaybetti, 126 da yaralımız var.
Asıl yara yüreğimizde tabii.
Ölenler arasında çoluk çocuğuyla orada olanlar vardı, Güvenliği sağlamak için çalışan polislerimiz de...
Selahattin'in adamı işi bildiğine göre, bombanın adresi de HDP'dir.
Nasıl, şimdi mutlu musun Aydın Doğan? Ya sen cici çocuk?
Sırtını YPG'ye ve PKK'ya yaslayan Figen Yüksekdağ; Sen?
Hasan Cemal, Nazlı Ilıcak, Ekrem Dumanlı, Ahmet Hakan, Ertuğrul Özkök ve diğerleri.
Zafer narası attınız mı?
Bunca insanın kanına AK Parti'yi yıkmak ve memlekete savaş açmak için girildiği ortada.

Seçime yönelik bir saldırıdır bu.
Üç zanlısı var…
Başta PKK ve DHKP-C.
DAEŞ'i saymaya gerek var mı bilmem…
PKK ateşkes tezgahını oynamak üzereydi ki bomba patladı.
Bu işin kime yaradığına bakarsak faili de görürüz.
Murat Karayılan günler önce metropollerde saldırı emri vermişti.
7 Haziran seçimlerinden önce de öyle yaptılar.
HDP'nin Diyarbakır mitinginde patlatılan bomba AK Parti'nin en az 2 puanını yedi.
HDP kaybedeceğini gördü.
Ve aynı oyun tekrarlandı.
Halay çeken gençlerin arkasına sakladılar ölümü…
Tıpkı Suruç'taki gibi…

Suruç patlamasından sonra yapılan açıklamaların benzerini duyduk dün.
DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, "Doğrudan polis tarafından yapılan bir saldırıdır" dedi.
İki polisimizin de o patlamada şehit olduğunu bile bile devlete kin kustu vicdansız.
Sadece o değil, Selahattin Demirtaş da benzer şeyler söyledi.
Adamın keyfi gıcır…

FETÖ'nün, PKK, MOSSAD ve istihbarat örgütleriyle işbirliğinin sonucu aktı bunca kan. Ekrem Dumanlı canlı yayında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı "Ya adam gibi gidecek ya da gitmek zorunda kalacak" diye tehdit etmişti. Bülent Keneş müptezelinin de Erdoğan'a hakaret etmediği gün yoktu.
Paralel Yapı'nın küfürbaz tetikçisi, Cumhurbaşkanı'na nefretini rahmetli Tenzile anayı diline dolayarak kustu.
Hayırdır beyler?
Kimsiniz siz?
Neyin nesi, kimin fesisiniz?
Gözaltına alınan Keneş, serbest kaldıktan sonra da "Yaptıklarına pişman edeceğim, serbest bıraktıklarına da pişman olacaklar" diyerek bu kez savcıları tehdit etti.
Ama boyunun ölçüsünü tutuklanarak aldı.

Netice şu: Aydın Doğan'ıyla, FETÖ'süyle, Mimar- Mühendisler Odası'yla, Barolar Birliği'yle, Okyanus medyasıyla, Muhalefetiyle, Düşman ajanlarıyla, Almanya'sı, İsrail'i, İngiltere'si ve ABD'siyle bir olan çevreler, Türkiye'ye savaş açtı.
PKK'nın partisi HDP'nin kaybedeceğini gördüler.
Diyarbakır ve Suruç'taki gibi bombaya bu yüzden sarıldılar…
Patlattıkları bombayla mağdur edebiyatı yaparlar şimdi.
Aslında yaşadığımız İkinci Kurtuluş Savaşı'dır bu.
Meseleye şimdi parti olarak değil, Kuvayi Milliye ruhuyla bakma zamanıdır.
Çanakkale'de dedelerimiz kimlerle savaştıysa bugün de aynı düşmanla savaşıyoruz.
1 Kasım'da vereceğimiz oylar o düşmanların tezgahını bozacaktır…